Yerli üretime katılımı arttırmak ve bu konuda yapılması gerekenleri ele almak için MÜSİAD Düzce Şubesi tarafından “Yerli Danışmanlık ve Eğitimde Markalaşma” konulu toplantı düzenlendi. Toplantıya Düzce Valisi Dr. Zülkif Dağlı, Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay ve dernek üyeleri katıldı.

“MÜSİAD koltuk sevdası olan bir kurum değildir”
Toplantıya yeri üretimin önemine değinen Düzce Valisi Dr. Zülkif Dağlı;

“İlimizde çok önemli bir toplantının yapıldığını görüyoruz. MÜSİAD’ın Koltuk sevdalısı bir kurum olmadığını 1990 yılından beri gözlenmektedir. Bugün burada ülkemiz için hep birlikte neler yapabiliriz bunu konuşacağız. Bilgi çağındayız ve bu çağın önemi büyüktür. Bilgi ve teknoloji ayrılan paranın önemi de büyüktür. Bu nedenle katma değeri çok yüksek bir sanayiyi ilimize kazandırmaya çalışıyoruz”ifadelerine yer verdi



“Sendikalar işverenden çok yüksek para alıyor”
Düzce’de faaliyet gösteren organize sanayi bölgesindeki fabrikalarda çalışan sendikalı işçiler konusuna değinen Düzce Belediye Başkanı Dursun Ay da yaptığı konuşmada;

“İktisat ve işletme bilen arkadaşlar ilimizde çok fazla iş yapmıyorlar. İşin boyutları büyüdüğü zaman işin içinden çıkılamıyor. Bu konunun değerlendirilmesi gerekiyor. Diğer bir konu ise işçi ve işveren ilişkisi. Sendikalaştırılan işçilere olumlu yaklaşılmıyor. Genelde sendikalı işçiler için sendikaların işverenlerden aldıkları ücretler çok yüsek. Çok yüksek paralar alınıyor. Sendikaların aldıkları paraları nerelerde kullanıldığının araştırılması gerekiyor”



“Özel eğitim kurumları geleceğe kaygıyla bakmaktadır”
MÜSİAD Düzce Şube Başkanı İsa Şengüloğlu da günün anlam ve önemini değerlendirdiği konuşmasında;
“İçinde bulunduğumuz süreç çok önemlidir. Bu günlerde milli silahların önemini daha iyi anlamış durumdayız. Tehlike unsurları her geçen gün artarak devam ediyor. Ülkemizin öncelikle kendi kültürel ve tarihsel değerlerini öne alması zorumluluktur. Eğitim kalitesini uluslararası aşamaya çıkarmaya çalışmalıyız. Belli sayıda özel eğitim kurumları markalaşma sürecine girmiştir. Bunun temel nedeni bilginin uzmanlığın yeterince devreye konulmamasıdır. Özel eğitim kurumları geleceğe kaygıyla bakmaktadır” şeklinde konuştu.

Haber: M. AYDIN