<span id="contextual"> <p style="font-size:14px;padding:0;margin:0;"><font face="Arial" color="#2E2E2E" style="font-size:14px;"><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify">Düzcenin eski günlerinde şenlikler yapılır, dini bayramlarda ise gençlerin katılacakları eğlenceler düzenlenirdi. Bu düzenlemelerde o zamanlar köy olan, bu günlerde ise artık mahalle statüsüne sokulan yerlerin meralarında yapılırdı. Mera denilince de akla yemyeşil çimenlerin olduğu, dümdüz bir arazi gelirdi. Bölgenin de en meşhur meraları arasında Beyciler merası bulunurdu...</p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify"></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify"> O günlerin üzerinden yıllar geçti, Beyciler mahalle oldu, sonra depremde meraya, artık mera vasfını kaybettirecek şekilde çadır kentler kuruldu. Sonrasında ise bir bölümüne okullar, evler yapıldı, geri kalan kısım ise kazılmış halde duruyor. </p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify"></p><p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify">Bir zamanlar çocukların çimenler üzerinde oynadığı merada şimdi çocuklar toprak yığınlarının arasında oynamak zorunda kalıyorlar. Beyciler merasında yeşillikler artık çok uzaklarda tarlalarda görülüyor, Düzcenin yeşilinin kaybolduğunu bu görüntüler bir kez daha resmen ortaya koyuyor.</p></font></p> </span>