Düzce Üniversitesi (DÜ) Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Yıldız, gelecekte yağış rejiminin farklılaşacağını ve önlem alınması gerektiğini belirterek, "Bundan sonraki dönemde yağış rejimi farklı olacak, önlem almamız lazım. Ormanlık alanlarda bitki örtüsü suyu tutuyor ama kentlerde de yeşillik alanların artırılması lazım." Islah çalışmalarının, yatakların doğal yapısına uygun şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkati çeken Yıldız, beton ve türevi işlemlerden vazgeçildiği takdirde süzgeç görevi görecek geçirgenliğin oluşacağını ve suyun şiddetinin kırılacağını anlattı. Yıldız, dere yatakları genişletilip yeşil alanlar arttırıldığında toprağın suyu daha fazla emeceğine işaret ederek, "Bundan sonraki dönemde yağış rejimi farklı olacak, önlem almamız lazım. Ormanlık alanlarda bitki örtüsü suyu tutuyor ama kentlerde de yeşillik alanların arttırılması lazım. Yeşil alanı arttırdığımız zaman toprağın suyu içine çekme alanını artırmış oluyoruz." diye konuştu. Betonlaştırmanın dere yatağının ekosistemle bağlantısını kopardığının altını çizen Yıldız, "Toprak yapılar suyu sünger gibi emerek çekiyor. Suyun miktarını azaltıyor hem de içindeki birçok maddeyi süzüyor. Beton yapılar ise maddeleri çözemediği gibi suyun daha da hızlanmasına neden oluyor." değerlendirmesini yaptı. Yıldız, şehir planlaması ve su havzası yönetiminin de doğal mekanizmaya uygun şekilde yapılmasının önemini dile getirdi. Akarsuların ekosistemle bağlantısı koparıldığı zaman taşkınların tarım alanlarına ve yerleşim yerlerine dağılacağına değinen Yıldız, "Akarsuların etrafındaki ekosistemle bağlantısını kopartırsak su, içerisindeki bütün malzemelerle tarım ve yerleşim alanlarına taşınıyor. Suyu taşırmamak için filtre edilmesi, hızının düşürülmesi ve etrafındaki suyun emilmesi için ekosistem oluşturmak lazım. Bu da ancak dere yataklarının çevresinin ağaçlandırılması, bitki ekilmesi ve toprak yapısının korunmasıyla sağlanır." ifadesini kullandı. ÖNCÜ HABER/ AA