Fındık ve fındık üreticilerinin sorunlarını sık sık meclis kürsüsüne taşıyan MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz, Düzce’de hasadın başladığı şu günlerde hala açıklanmayan taban fiyat hakkında değerlendirmede bulunmaktan kaçındı. Öncü Haber’in fındıktaki fiyat belirsizliği ve üreticilerin yaşadığı sıkıntılara yönelik siyasilerden görüş aldığı haber dizisi için telefonla ulaştığımız MHP’li Ümit Yılmaz, müsait olmadığını belirterek, gün içerisinde geri dönüş yapacağını bildirdi. Ancak mecliste sanki ittifak değil muhalefet temsilcisi gibi ülkenin fındık politikasını eleştiren Yılmaz, üreticileri endişeye sevk eden fiyat belirsizliği konusunda sessiz kalmayı seçti. Fındığın ve fındıkçının en başlı savunucusu olan Yılmaz’ın şaşırtıcı şekilde haber merkezimize dönüş yapmaması akıllara geçtiğimiz nisan ayında mecliste yaptığı konuşmayı getirdi. Bugün konuşmayan Yılmaz, o gün neler söyledi? Bugün fiyat için ne yorumda bulunmayı ne de bakanlık nezdinde yaptığı girişimleri paylaşmayı tercih eden Yılmaz, henüz 3 ay önce şunları kaydetmişti: “Fındık üretimi ve piyasasındaki sorun ve çözüm önerileri yıllardan beri hem iktidar ve muhalefet partileri, STK’ler ve üniversiteler çerçevesinde konuşula gelmektedir. Ancak geçen yıllar içinde yapılan bu çalışmalar fındık üreticisinin sorunlarına köklü bir çözüm getirmemiş üreticinin sorunları maalesef katlanarak artmanın yanı sıra ülkemizin ihracat gelirinde kayba sebep olmuştur. 2009 yılında devletin fındık sektöründen elini çekmesi ve desteklemeler haricinde fındığa karışmayacağını açıklaması, 2004 yılında başlayıp 2014 yılına kadar devam eden Fiskobirlik’in zararının birliği çalışamaz hale getirmesi ülkemizde son yıllarda fındığın kaderini tayin etmiştir. 2018 yılında başa gelen Cumhur İttifakı hükümetinin Tarım Bakanlığı özellikle TMO’yu devreye sokarak üreticinin bir takım çok uluslu şirketlerin tekellerine ezdirmemek ve ihracat gelirinin azalmamasını sağlamak için çaba sarf etmiş bir nebze olsun başarılı da olmuştur. Yaklaşık üç yıldır piyasada taban fiyat belirleyen TMO piyasa manipülasyonunun önüne geçmeye çalışmıştır. Her yıl fındık üretiminin ve üreticisinin fiyat odaklı sorunlarının konuşulması pansuman tedbirlerinin ötesine geçememiştir. Oysa asıl konuşulması gereken dünya üretiminin yüzde yetmişini üreten ülkemizin fındık konusunda dünya piyasasını oluşturmada hala etkisinin zayıf olması, stratejik bir fındık politikasının olmamasıdır.”