ZEHİR ZEMBEREK

Abone Ol

İnsan gerçeğinin üzerine, aynı zamanda insanın sahip olduğu tüm fıtri, yapısal değerlerinin üzerine, yetmiyormuş gibi bu yapısal gerçekliğin yanında iyilik adına insan fıtratında var olan ve insanlığın inşası için kurulu zembereğin, her salınımında açığa çıkardığı ilahi enerjisinin üzerine, evet bu enerji açığa çıkmasın diye acımasızca ve kahpece sahip oldukları tüm zehirlerini insanın bünyesine zerk ediyorlar.

Hedef zembereğin açığa çıkardığı enerjiyi kontrol altına alıp istedikleri gibi kullanmak.

Zembereğin iyilik adına çalışmaması için her türlü ama her türlü hileyi ardı ardına, insanoğlunun nefes almasına fırsat vermeden servis ediyorlar.

Biliyorlar ki bu zemberek doğal yapısı ile çalışırsa insan, sahip olduğu enerjiyi, insanlık hayatına bir saat titizliğinde sürekli ve istikrarlı bir şekilde enjekte edecek, bu işleyiş sayesinde hayat nizamı, özgür bireylerin oluşturmuş olduğu özgür toplumlar tarafından sonsuza kadar iyilik adına bu yükü sırtlanıp taşıyacaktır.

Bunu asla istemiyorlar, istemedikleri gibi insanı oluşturan yapı taşlarının yanında, toplumsal hayatı oluşturan tüm yapı taşlarının da üzerine zehirlerini serperek, hem insan hem de toplum gerçeğini oluşturan bu yapı taşlarının tümünü zehirleyerek, fesatı ve zulmü hayatın her yerine hakim kılmaya çalışıyorlar.

Böyle olunca da, zemberek iyilik adına değil üzeri zehirle kaplanmış olarak kötülük adına enerjiyi açığa çıkarmakta ve bu açığa çıkan enerjinin gücü ve etkisi, zehrini yıkım adına iyiliğin önüne geçirerek, insan hayatında umutsuzluğa yol açmaktadır.

Ve insanoğlu, sessizce kendi kendine sorduğu gibi zaman zaman da sesli olarak etrafına haykırarak sormaktadır.

Bizlere ne oluyor ve nereye gidiyoruz! diye.

İşte yeryüzünde tam da şu an bu yaşanmaktadır.

Bizlerin, televizyonların ve sosyal medyanın karşısına geçerek seyrettiğimiz, hayatın bir fiil içinde gördüğümüz ve yaşadığımız bu bozgunculuk ve fesadın, fıtratımızın asla kabul etmediği ve içten içe bizleri kemiren ve gözlerimize sokularak sergilenen kahpeliklerin, hayıflanarak ve kızarak yaşadığımız bu pratik gerçekliğin, işte bu zehir zemberek sistemin tıkır tıkır çalışmasından başka bir şey değildir.

Evet zemberek çalışıyor çalışmasına, ama gerilip salındığında, ortaya koyduğu her ritminde ve burada açığa çıkardığı enerjisi, üzerinde barındırdığı ve yapısal olmayan zehir kaplamasından başka bir şey değildir ve sonuç olarak insanlığın üzerine kötülükler ifade eden zehrini pompalamaktadır.

İnsanoğlu olarak bizler, bu zembereğin üzerine o kadar çok zehrin sıvanmasına izin verdik ki veya bunların sıvanmasını sahiplendik ki üzülerek söylüyorum bu yapıdan kaynaklı yaşanılan onca kahpeliğe maalesef itiraz edemiyoruz, bırakın itiraz etmeyi bir anormallik görmeyecek kadar gözlerimiz ve kalbimiz körlüğe bulaşmış oldu.

Zembereğin üzerindeki bu kaplamalardan , içeriği zehir olan bu kaplamalardan kurtulmamız ve zembereğin, doğal yapısına kavuşmasını sağlamamız gerekiyor.

Bunu yapmaz isek, insanlık tarihi çok yakında bize masal olarak anlatılan yamyamlığı bu sefer gerçekten yaşamış olacaktır.

İşin kötü tarafı, o kadar sinsice ve planlı bir şekilde bu zehri enjekte ediyorlar ki vücutlarımıza, zembereğin üzerine çöken bu zehirleri bizler doğal olan, fıtri olan olarak görmekte, insanlık için olmaz ise olmaz yapı taşları olarak algılamakta ve sahiplenmemizi sağlamaktadırlar.

Böyle olunca da sahiplenilmiş bu değer yargılarını yanımıza alarak, bu zehirlerin ateşli savunucusu olarak, sahalara inerek, aynı şekilde her birimiz zehir zemberek sözler ve davranışlar içerisine girerek, hem kendi hayatımıza, hem de toplumsal hayata yön vermeye, istikamet çizmeye çalışıyoruz.

Yapmayalım, bu şekilde bağnazlık sergilemeyelim, önümüze çıkan ve bizlere yüklenilmek istenen her bir düşünce ve davranış biçimini fıtratımızın iç sesi ile sorgulayalım.

Zembereği kirletmeyelim, onun enerjisini boşa harcamayalım, saflık ve salaklık yaparak her söylenene mutlak itaat etmeyelim.

Sadece Rabbimizi vekil tayin ederek, onun yüklemiş olduğu zembereğin enerjisine talip olalım.

Bu enerji bize yeter, yeterki zehirlere talip olmayalım.

T.K.@kul6303839