Kaybetmiş olduğunuz savaşı tekrar geri çevirmek istediniz.
Bunun için yepyeni bir oyun kurdunuz.
Ortaya atmış olduğunuz asanızla, sahtekarca ve tuzak dolu barış naraları ile bu işi gerisin geri çevireceğinizi sandınız.
Siz sandınız ki asanızın gücü ve ihtişamı, her şeyi etkisi altına alır ve nihayetinde bu tiyatroyu seyreden herkesi teslim alır.
Ama elinizde patladı, patlamaya da devam edecek.
Sizler ne kadar da hilelerinizi cilalayarak ve parlatarak bu oyunu sergilesenizde, tuzaklarınızı kursanız da, bu nokta da Rabbimizin koymuş olduğu yasada değişim olmayacaktır.
Tıpkı iki yıldır kurmuş olduğunuz tuzaklarınızın boşa çıkması ve yaşadığınız karabasan dolu günler gibi.
Emin olun aynı karabasan günleri yaşamaya devam edeceksiniz.
Öyle bir ızdırap çekeceksiniz ki ne yapsanız sizlere bir faydası olmayacak, oynadığınız bu oyunun, kurmuş olduğunuz bu tuzağın sizleri ulaştıracağı, sadece ve sadece kahredici acı bir gelecek olacaktır.
Sizler istiyordunuz ki kaybetmiş olduğunuz tüm gücü ve destekleri, bir avuç yürekli insanın yanlış adım atması ile tekrar geri alasınız.
Sizler istiyordunuz ki iki yıl önce, elinizde tutmuş olduğunuz medya illüzyonu ile kandırmış olduğunuz toplumları, bu sefer yepyeni bir aldatmaca illüzyon ile tekrar kandırasınız.
Sizler istiyordunuz ki zırlayarak istediğiniz misketleri vermesinler de tekrar üzerlerine üzerlerine korkakça ve kahpece ölüm yağdırasınız.
Ama onurlu ve karakterli bir yaklaşım ile iblisin ısrarla istemiş olduğu tüm misketleri, bir anda kucaklarınızda bırakılmış olarak buldunuz.
Öyle bir adım atıldı ki bu yürekli vicdanlar tarafından, hamaset içersinde olan, masa başında ve gerisinde bu onurlu insanların geleceğini planlamaya kalkan herkesin, ellerinde ki tüm şeytani planları patlamış oldu.
Ama bu oyunun etkisine giren herkesin.
Onun içindir ki yeryüzünün her yerinde zırıltı sesleri yükseliyor.
Zırladıkça zırlıyorlar.
Kimi sesini yükselterek zırlarken kimi sessiz bir şekilde kimi de zırıltısını hileleri ile birlikte sinsice, adice ve gizlice sergileyerek çıkartıyorlar.
Sadece zırıltı ama sadece zırıltı, frekansları değişik olmakla beraber hep aynı zırıltı, rengi aynı hedefi aynı.
Benim için aslolan bu yürekli vicdanların beyanları, onların vereceği kararlar, onların atacağı adımlardır.
Çünkü hür ve özgür olanlar onlardır.
Onların alacağı kararlar ve sonrasında atacağı adımların dışında söylenen tüm sözlerin benim için hiç bir hükmü yoktur, onlar sadece zırıltıdır.
Çünkü bunun dışında ki sesler özgür değildir.
Aslolan yüreğin sesidir ve ben bu sesi takip ediyorum.
Sizlere de tavsiyem bu sesi takip etmenizdir.
Tam iki yıldır bu ses hiç yanılmadı, yolundan ve yönünden en ufak bir sapma olmadı, dimdik ayakta kaldı ve en ufak bir korkaklık sergilemedi.
Bir an olsun gelecek kaygısı taşımadılar, onurlarını ve karakterlerini en ufak bir payeye satmadılar.
Bizler vekil olarak Rabbimizi seçtik diyerek onun elinden tuttular ve o eli hiç bırakmadılar.
Sizler inanıyor musunuz ki bu vicdanı ve yüreği sergileyen bu topluluğun, bu hileler ve aldatmacalar karşısında yılgınlığı düşüp teslim olacaklarını.
Sizler inanıyor musunuz, ortaya atılan asayı ve onun şatafatlı görüntüsüne hayran kalıp ya da onun azametinden korkup buna teslim olacaklarını.
Ben inanmıyorum, sizlerde inanmayın.
Bekleyin, sabredin ve desteğinizi esirgemeyin, karamsarlığa ve umutsuzluğa düşmeyin, bu sesin arkasından gidin, ona kulak verin, göreceksiniz ki bu onurlu yürüyüş, salat üzere olan bu yürüyüş, miraca mutlaka ulaşacaktır ama mutlaka.
Az kaldı, sabredin.
T.K. @kul6303839