Kızını uyuşturucudan kaybeden Anne Yeşim Gökpınar, Yeşim Acar’la Hayata Dair programının sezon finalinde ebeveynlerin çocuklarıyla iletişim kurarken yaptığı hataları göstermek amacıyla Yaşam ve Kariyer Koçu Yeşim Acar’a geçmişte yaşadığı zor günleri tüm detaylarıyla anlattı.

Begüm Veral, esrar ile 17’sinde tanıştı, daha lise öğrencisiydi. 22’sinde “Eroine başladım, yardım edin” dedi. 23’ünde, “Kadıköy’de ziyarete gittiği arkadaşlarının evinin tuvaletinde koluna enjekte ettiği uyuşturucu yüzünden hayatını kaybetti” haberiyle 2009 yılında gazetelerin birinci sayfalarındaydı. Annesi eski balerin Yeşim Gökpınar, yıllarca mücadele verdi kızıyla birlikte ve günlerce kendine gelemedi. Sonunda bu acıyı içine gömdü ve tüm ailelere ibret olacak hikâyelerini anlatmaya karar verdi.
DOĞAL BİR ŞEY GİBİ ANLATTI
Anne Gökpınar iş hayatının yoğunluğundan dolayı kızı Begüm’ün kendini itilmiş hissettiğini ifade ederek Begüm’ün uyuşturucuya başladığını ilk ne zaman ve nasıl fark ettiğini anlattı.“2006’nın bahar aylarıydı. MSN yazışmalarını kaydeder, yattığında gider kontrol ederdim. Bir yazışmada “Caddebostan’da buluşalım, ot var mı?” diye bir soru gördüm! Sordum, itiraf etti: “Kötü bir şey yapmadık, sigara elden ele dolaşıyor, içiyorum” dedi. İlk kez lise sonda denediğini, üç beş ayda bir sigara gibi içtiklerini söyledi. Moda ve Caddebostan’da buluşup içiyorlarmış. Doğal bir şey gibi anlattı. Hemen psikiyatriste götürdük, üç yıl boyunca da devam ettik. Doktoru da “Doğru söylüyor, sürekli kullanmıyor, merak etmeyin” dedi. Rahat ettik.” dedi. Gökpınar, Begüm’ün onayladıkları ve onaylamadıkları birçok arkadaşı olduğunu söylerken genelde sözlerini dinlediğini ifade etti.
‘ARTIK GÜCÜM KALMADI’ DEDİ
Gökpınar, kızının bağımlılıktan, eroine geçişinin nasıl olduğunu anlattı.  “Üniversiteye Kocaeli’ne trenle gidiyordu, günde üç saat yolda harcıyordu. Çok yorulduğunu söyledi, eve çıkmak istediğini söyledi. Doktoru da onayladı. Eroine orada başlamış. Ev arkadaşı kullanmıyor, yakın arkadaşları kullanmıyor. Kalabalık ortamların birinde, tesadüf eseri dışarıdan biriyle tanışmış, denemiş. Gelip kendisi anlattı, zaten bizim anlamamıza imkân yoktu. Bu süre içerisinde her şey normale döndü, kullanmıyor diye biliyoruz, sadece aşırı zayıfladı. 2008 yazında geri geldi, kilo almaya başladı, gayet iyiydi. Ama bir gün karşıma geçip “Anne ben bir süre eroin kullandım, artık kullanmıyorum ama daha fazla gücüm kalmadı, yardım istiyorum” dedi. Şok geçirdim. Hemen psikiyatristimize gittik, “Profesyonel yardım gerekiyor, AMATEM’e gidin” dedi.
Kızı Begüm’ün tedavi olmayı kendisinin istediğini söyleyen Gökpınar, AMATEM sürecinin nasıl geçtiğini paylaştı. ”İki ay kaldı orada. İlk hafta krize girenleri görüyormuş, “Çıksam mı burası çok kötü” falan diyordu. Bir iki hafta sonra can ciğer arkadaş oldular, “Seni şu arkadaşla tanıştırayım, şu benim ablam” falan diye bahsetmeye başladı. Ben kızdım, “Dostluk kurma” dedim. Zaten bir kadın vardı, dikkat et diye uyardım, “Aynı odada yatıyorum, ne yapabilirim” dedi. Şimdi Begüm’e uyuşturucu temin etmekten tutuklanan kadın çıktı. İçime bir kurt düşmüştü, eve gelince “Çıkarsak mı” diye çok düşünmüştüm. Keşke bu kurt düştüğünde Begüm’ü oradan çıkarsaydım. Ama artık keşkelerin bir anlamı yok...”

Begüm’ün ölmeden son 10-20 gün içinde uyuşturucuya yeniden başladığını söyleyen Gökpınar, her şeyin yaşanılarak öğrenildiğini, kızının uyuşturucudan kurtulacağı konusunda umudunun hiç olmadığını dile getirerek aileleri her konuda çocuklarına karşı hassas olmaları konusunda uyardı.

Haber:Y.SEVER