Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) verilerine göre, ağustos 2025’te Düzce, “çok şiddetli” veya “olağanüstü” kuraklık kategorisinde yer aldı. Eylül ayı verileri de kuraklığın etkilerinin sürdüğünü ortaya koydu. Kuraklık nedeniyle il genelinde su kaynakları ve toprak nemi hızla tükenirken, Düzce’de bir yandan yeni içme suyu projeleri ile kuraklığa karşı tedbir alınması hedeflenirken, diğer yandan çiftçilerin bu sürece dirençli olabilmesi için alternatif sulama yöntemleri gündeme geliyor.
Düzce’de, bu yıl en ağır şekilde etkili olan kuraklık, İstanbul’a su veren bir kentteki bu hayati konunun nedenlerine gözleri çevirdi. Fosil yakıt kullanımı, nüfus artışı, ısı adalarının artışı ve küresel ısınma, kuraklığın her geçen yıl artmasının temel nedenleri arasında gösteriliyor.
Son 65 yılın en kurak yazı yaşanan kentte, kuruyan içme suyu kaynakları yüzünden baş gösteren susuzluk, Düzceliler’in zor bir sınavdan geçmesine neden olurken, su kaynaklarında ciddi sıkıntılar yaşanabileceğinin de habercisi oldu.
Düzce’de hemen hemen her ürünü etkiledi
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Hakan Ulukan, kuraklığın Karadeniz’in bazı bölgelerinde hemen her ürünü etkilediğini belirterek, özellikle buğday, arpa, pamuk, zeytin, pancar, patates, soğan, domates, limon, çilek ve kiraz gibi ürünlerde verim kayıplarının ciddi boyutlara ulaştığını söyledi.
Ulukan, baraj ve yer altı sularındaki düşüşün tarımsal sulama açısından risk oluşturduğunu, damla sulama ve kapalı kanal sistemlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı. Çiftçilerin kurağa dayanıklı ürünlere yönelmesi, modern sulama teknikleri, yağmur suyu hasadı, akıllı tarım uygulamaları ve kooperatifleşmenin önemine dikkat çekerek, kuraklığın ancak planlı ve sürdürülebilir yöntemlerle yönetilebileceğini ifade etti.
Tarımda kuraklığa karşı alternatif yol atık suyun arıtılarak kullanımı
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Seven Ağır, arıtılmış atık suyun tarımda kullanımının kuraklık ve iklim değişikliğine karşı üretimi daha dirençli hale getirebileceğini belirtti. Arıtılmış suyun hem gübre ihtiyacını azalttığını hem de toprak verimliliğini artırdığını vurgulayan Ağır, suyun verimli kullanımının gıda güvenliği için kritik olduğunu söyledi.
Ağır, atık suyun kontrollü ve ileri arıtma süreçleriyle güvenli şekilde kullanılabileceğini, modern sulama yöntemleriyle de kayıpların önlenebileceğini ifade etti. Türkiye’de yeniden kullanım oranının düşük olduğunu hatırlatan Ağır, çiftçilere teşvik ve şeffaf kalite kontrol mekanizmaları sağlanması gerektiğini dile getirdi.
Kuraklıkla mücadelede çiftçinin bilgilendirilmesi önemli rol oynuyor
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, kuraklığa karşı en önemli çözümün çiftçilerin doğru bilgilendirilmesi olduğunu belirterek modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı. Selışık, iklim değişikliğinin tarımda verimi düşürdüğünü, küçük çiftçiler, kadınlar ve gençlerin bu süreçten en fazla etkilenen gruplar olduğunu kaydetti.
Kuraklığa karşı en kritik adımın çiftçinin bilgiyle donatılması olduğunu belirten Selışık, çiftçiye uygulamalı şekilde aktarılan doğru bilginin, desteklerle birleştiğinde karar alma sürecini kolaylaştırdığını söyledi. Selışık, su kıtlığı durumunda kuraklığa dayanıklı türlerin tercih edilmesinin verimi artırabileceğini vurguladı.
Çiftçilere bu yıl yaklaşık 2,5 milyar lira kuraklık tazminatı ödemesi yapıldı
Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi (TARSİM) tarafından bitkisel ürün, sera, küçükbaş ve büyükbaş hayvan, su ürünleri hayat, ipek böceği, köy bazlı verim, kümes hayvanları hayat, arıcılık ve gelir koruma sigortaları uygulanıyor.
Uygulanan köy bazlı verim sigortası ile kuru tarım alanlarında üretimi yapılan ve sigortalanmış belirli ürünlerde köy genelinde kuraklık, don, sıcak rüzgar ve sıcak hava dalgası, aşırı nem ve aşırı yağışın neden olduğu verim kaybı teminat kapsamına alınıyor. Bu kapsamdaki ürünler için eksperler tarafından referans parsellerde saha incelemesi, verim tespitleri yapılıyor ve ilgili üründe köyün verim değeri tespit ediliyor.
Söz konusu sigortayla bu yıl kuraklıktan etkilenen çiftçilere, saha incelemeleri sonucunda yaklaşık 2,5 milyar lira tazminat ödemesi yapıldı. (Öncü Haber/AA)