Yıllardır teşkilatlanma ve yerel dinamikleri dizayn etme konusunda tartışmasız bir güç odağı olan AK Parti Düzce İl Başkanlığı’nın son yıllarda ‘kriz’ yönetemez hale gelmesi, AK Parti Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın temsil edildiği makamın geldiği hali gözler önüne serdi. İktidarın Düzce’deki bu kötü gidişatını ‘Siyaset Akademisi’ne olan ihtiyaç üzerinden değerlendiren Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Düzceli emektar siyasetçilerin artıları ve eksileri ile gençlere yol göstermesinin önemine işaret etti. Ünsal ayrıca Düzce TSO’nun yıllardır kavuşmayı beklediği yeni hizmet binası için özverili şekilde çalışan Başkan Erdoğan Bıyık, Yardımcısı İbrahim Canpolat ve İnşaat Komisyonu Üyesi Metin Şişman’ı eleştirmeye kalkan geçmişteki beceriksiz yöneticileri ise “Bir baltaya sap olamamış, iki öküzün önüne bir samanı paylaştıramayan adamlar milyarlık-milyonluk yatırımlarla ilgili fikrini söylüyor. Sen ne yaptın bugüne kadar? Hangi ticareti yaptın? Allah inşallah bilgisi olan, bilgisiyle beraber fikri olan idarecilerle bizleri ölmeden kavuştursun.” diye eleştirdi.
Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, ‘Yorumlu-yorum’ programında yine dikkat çeken konulara parmak bastı.
“DÜZCE'DE KRİZİ YÖNETEMEYEN BİR İL BAŞKANI VAR”
İlk olarak AK Parti Düzce İl Başkanlığı’ndaki yönetim zafiyetine değinen Ünsal, şu ifadeleri kullandı:
“Düzce'de il başkanlığı krizi yok. Krizi yönetemeyen bir il başkanı var. İl başkanlığı krizi yok. Kriz kendi kendine çıkmadı da, kriz yönetilemediği için kriz ortaya çıkıyor. Şöyle bakıyorsunuz, ya beklentisi olanlar mutsuz olurmuş. Beklentisi olanlar, menfaati olanlar, mesela sayısı 300 küsür olan sosyal yardımlaşma kapsamındaki bir öğrenciye bütün kırtasiye masrafını karşılayanlar destek oluyor. Ramazan ayında veya diğer değişik kurumlarda, birimlerde neyse fırınından ekmeğini satanlar sahip çıkıyor ama vatandaş ne yapıyor ve netice itibariyle efendim arkadaşlar diyorlar ki sen bunu niye bu kadar dillendiriyorsun? Dillendirmiyorum. Siyasette ve riyasette boşluklar olduğu zaman bunlar değerlendirilir. Demek ki o kadar çok boşluk var ki, dile geldiği zaman bu krizlere sebep oluyor. Siyaset çok önemli.”
“DÜZCE'DE ÇOK BOŞLUK VAR, BU BOŞLUĞU SİYASET AKADEMİSİ DOLDURMALI”
Düzce’de siyasete atılmak isteyen yeni nesle yol gösterecek bir oluşumun öneminden bahseden Ünsal, bu şehrin ‘Siyaset Akademisi’ne olan ihtiyacını şöyle dillendirdi:
“Şimdi bir oluşum içine girdik. Bu oluşumda da Siyaset Akademisi. Düzce'de siyaset akademisi. Siyaset nasıl yapılır, nasıl yapılmaz? E bu nasıl olacak? Kim en iyi? Buraya kim ders verecek? Mesela Mehmet Keleş. Yerel yönetimler konusunda zaferi de görmüş, hezimeti de görmüş bir adam ama en son hezimeti görmüş. Niye gördüğünü anlatsın. Mesela Osman Çakır milletvekilliği yaptı. Genel anlamda milletvekili, il siyasetindeki başarı ve başarısızlığın nedenlerini anlatsın. Mesela Beyköy Belediye Eski Başkanı Osman Başkan (Osman Kılıç). Evet bu, bu kadar büyük bir hizmetle nasıl toprağın dibine girdiğini anlatsın. Örneğin Akçakoca Belediye Başkanı Okan Yanmaz, eski başkan tabii bunlar da, nasıl efendim kaybettiğini, ezildiğini, üzüldüğünü, yoğrulduğunu anlatsın. Öğrenilecek çok şey var. İşte bunun için bir siyaset akademisi kurup, bu siyasette en çok tecrübe edinmiş, bir makama gelmiş, makamdan indirilmiş. Nasıl indirildi? Nasıl bindirildi? Nasıl edildi? Nasıl eğlendi? Bunları ders olarak anlatırsa bizim siyaset adına gerek il bazında, gerek ilçe bazında, gerek yerel yönetim bazında söyleyeceğimiz fazla boşluk kalmaz. Düzce'de çok boşluk var. Onun için bir Siyaset Akademisi ve bu siyasette, bu sabah ayazında kavrulanlarla, yaz sıcağında kavrulanları şöyle bir neden, ne yapılması lazım? Hani kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış derler ya. Onun için onun gibi bir Siyaset Akademisi’nin gerekli olduğuna inanıyorum. Yakında bununla ilgili daha çok şey söyleriz.”
“DAHA PROJEYİ BECEREMEYENLER NE HAKLA KONUŞUYOR?”
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nın yeni hizmet binasına kavuşması için gösterdikleri çabayla kamuoyunda büyük takdir gören Düzce TSO Başkanı Erdoğan Bıyık, Başkan Yardımcısı İbrahim Canpolat ve İnşaat Komisyonu Üyesi Metin Şişman’ı geçmişte kusurlu proje yapmaktan öte gidemeyen bazı ‘kıskanç’ kesimlerin eleştirmeye kalkmasına da ses yükselten Ünsal, şu ifadeleri kullandı:
“Hastane Caddesi üzerindeki alanına yeni bir bina yapılacak. Ticaret ve Sanayi Odası'nın binası yapılacak. Fakat proje alanla uyumsuz çizilmiş. Yani alanla proje uyumsuz koduyla, ölçüsüyle neyse bilimsel anlamdaki izahı neyse ve bunun parasını da ödedi Ticaret ve Sanayi Odası. Bu proje kullanılmadı. Yeni bir proje çizildi. Bu işin daha bir projesini becerememişsiniz, projesini. Bu projeden kazanılacak olan parayı da aranızda nasıl bölüştünüz bilmiyoruz ama hani nasıl olduysa kullanılmayan bir proje bu ve bugün Erdoğan Bıyık diye bir beyefendi çıkmış. Ticaret ve Sanayi Odası’nın başında eğrisiyle, doğrusuyla, günahıyla, sevabıyla başkanlık yapıyor. İstenmemesine rağmen çıkılmış. Bazı siyaset mekanizmalarının hala kabullenmediği bir ticaret odası başkanı ve arkasında İbrahim Canpolat gibi hakikaten risk alan, ticarette başarılı, Metin Şişman gibi bir komisyon kurulmuş.
“BU EKİBİN HEYKELİNİ DİKMENİZ LAZIM”
İnşaat komisyonu. Bu komisyon elini taşın altına koymuş, riski almış, etmiş-eylemiş, hamurunu, suyunu vermiş, yoğurmuş, etmiş, işi ortaya koymuş. Erdoğan Bıyık da buna irade gösterip bir eser çıkıyor ortaya. Heykelini dikmeniz lazım Erdoğan Bıyık’ın, İbrahim Canpolat'ın ve inşaat komisyonundaki diğer arkadaşların. Memlekete bir tane bina kazandırıyorlar. Niye yapmadınız bu zamana kadar? Niye yapılmadı bu bina? Efendim şöyle olmuş, böyle olmuş. Ya bırakın hikayeyi. Önceden niye olmamış? Şimdi nasıl oldu? İşte Allah bir kere nasip edecek. İki, sen de irade göstereceksin. Külli iradenin vermiş olduğu iradeyi cüzi iradenle yön vereceksin. Netice itibariyle hani Erdoğan Bıyık orada bir teşekkür yazmış. Niye teşekkür yazdı? Heykelini dikmeniz lazım o ekiple beraber.
“BİR BALTAYA SAP OLAMAMIŞ ADAMLAR MİLYARLIK YATIRIMLARLA İLGİLİ FİKRİNİ SÖYLÜYOR”
Ünsal, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Yani memlekete bir sabah çiği kadar faydası olmayan adamlar, yağan yağmurun sebebini arıyorlar. E sizin ona aklınız yetmez. Yetmediği gibi de herkes haddini bilsin. Aklının, fikrinin olmadığı yerde bilgisi olmaz kimsenin. Önce fikrin olacak ve bilgin olacak. Bilgin olmadan fikrin olmaz. Yani bilgisi olmayan, fikri olmayan, bir baltaya sap olamamış, iki öküzün önüne bir samanı paylaştıramayan adamlar milyarlık-milyonluk yatırımlarla ilgili fikrini söylüyor. Sen ne yaptın bugüne kadar? Hangi ticareti yaptın? Hangi sivil toplum mahallesinde muhtar, tabiri caizse oturduğu sitede yönetici olamayan adamlar her şeyden çok biliyor. Hani cahil olmak ne güzel diyor. Her şeyi biliyorsun. Allah inşallah bilgisi olan, bilgisiyle beraber fikri olan idarecilerle bizleri ölmeden kavuştursun.