Atatürk'ün ebediyete intikalinin 75. yıldönümüne sayılı günler kaldı... Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ebediyete intikalinin 75. yıl dönümünde çeşitli etkinliklerle anılacak. Saatler 09:05'i gösterdiği anda Türkiye'nin dört bir yanında hayat duracak.

 

 


Gönderdeki Türk bayrakları yarıya indirilecek. On binler Anıtkabir'e akın edecek. Türk bayrakları ve Atatürk posteriyle Anıtkabir'e gelen çok sayıda vatandaş Atatürk'ün mozolesini çiçeklerle donatacak. 57 yaşında hayata gözlerini yuman Mustafa Kemal Atatürk'ün son nefesini verdiği Dolmabahçe Sarayı da 75. yıldönümde sevenleriyle dolup taşacak. Dolmabahçe Sarayı'na gelen binlerce kişi sarayda Atatürk'ün son nefesini verdiği odayı görmek ve Atatürk'ü anmak için sıraya girecek. Atatürk'ün hayata gözlerini yummasının 75. yıldönümünde milyonlar Anıtkabir’e akın ederken, Düzce’de törenler düzenlenecek. İlk tören her yıl olduğu gibi bu yıl da Anıtpark'ta düzenlenecek. Atatürk Anıtı'na çelenk sunumunun ardından saatler 09:05'i gösterdiğinde saygı duruşunda bulunulacak ve İstiklal Marşı okunacak.


Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu, ulu önder, eşsiz devlet adamı M. Kemal Atatürk'ü, yâd etmeye hazırlandığımız 10 Kasım öncesi onun kişiliğini kısaca özetlersek...

 

 

 

En büyük ideali...


M. Kemal vatanına ve ulusuna çok yüce duygularla bağlı, vatan savunmasını her şeyin üzerinde tutan, millet sevgisi tutku derecesinde olan, yaşarken ve öldükten sonra da maddi ve manevi tüm varlığını ulusuna adayan bir devlet adamı ve komutandı. Onun en büyük ideali; Türk Ulusunun "En medeni ve refah seviyesi yüksek bir millet olarak varlığını sürdürmek"ti. Memleketin mutlaka çağdaş, uygar, yepyeni olması onun için bir hayat davası idi. M. Kemal Atatürk düşüncelerinde asla hayalperest değildi. "Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz" derdi.

 

 


Hayal edilmesi güç işler başardı...


Atatürk deha sahibi bir kişiydi. Askeri ve siyasi alanlarda yepyeni yöntemler uygulayarak, o günün şartlarında hayal edilmesi bile güç işler başarmıştır. Bunlardan en önemlileri sırasıyla: Yeni bir ordunun kurulması, halkın ikna edilmesi, düşmanın yurttan atılması, yeni bir devletin ve yönetim şeklinin kurularak eski olanların kaldırılması, siyasi, toplumsal, ekonomik ve hukuki alanlarda yapılan çok sayıdaki devrimlerdir.

 

 

İleri görüşlüydü...

 
Atatürk´ün görüşleri kesin ve isabetlidir. Çanakkale savaşları sırasında düşman donanmasının nereden çıkarma yapabileceğini sezmesi, 2. Dünya Savaşını önceden tahmin edebilmesi, Hatay´ın Türkiye topraklarına katılması onun ileri görüşlülüğünün en belirgin örneklerindendir.
"Yurtta barış, Dünyada Barış" sözünün sahibi olan Atatürk, toprak büyütme heveslisi olmayan, mecbur kalınmadığı sürece savaşı cinayet olarak kabul eden bir liderdir. Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmayı hedef gösteren Atatürk, eğitimle ve eğitimin milli olması ile de yakından ilgilenmiştir. Milli eğitimi güçsüz olan bir milletin gelişimini tamamlayamayacağını düşünen Atatürk´e göre: "Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum olarak yaşatır; ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder."

 

 


"Ya istiklâl, ya ölüm"


Kararlı, inatçı ve kendinden emin bir kişiliğe sahip olan Atatürk'e göre Türk milleti esir olarak yaşayamazdı. Bu nedenle Kurtuluş Savaşı'nı başlattığında parolası "Ya istiklâl, ya ölüm"dü.
En büyük eseri olarak Türkiye Cumhuriyeti´ni kuran Atatürk, çağını aşıp gelecek çağlara da ışık tutan bir insandır. "Savaşta Türkiye´yi kurtaran, savaştan sonra da Türk milletini yeniden dirilten" bir önderdi.
Görüş ve düşünceleriyle Türk milletini mutluluğa ve esenliğe ulaştıran Ulu önderimiz Atatürk'ü, hayata veda edişinin 75. yılında bir kez daha rahmet ve şükranla anacağız...

 

 

Haber; C.ÜSTÜNER