Birbirinden farklı konu ve konukları ile Düzce’de konuşulmayanların konuşulduğu, Öncü TV ve 100.2 Radyo Öncü Ortak yayını ile geniş kitlelere ulaşan, Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu, “Kitabın Ortasından” programının Cuma akşamki bölümünün konuğu İYİ Parti İl Başkanı Yunus Özay Er oldu. Ünsal’ın sorduğu Düzce’nin gündemine ilişkin merak edilen birçok konuyu masaya yatıran Er’in konuk olduğu “Kitabın Ortasından” programının son bölümünü, yine gerek Öncü TV ekranlarından, gerek radyolarının başından, gerekse Öncü Sosyal Medya hesapları üzerinden binlerce kişi takip etti. “Düzce’de üye sayısına baktığımız zaman en çok büyüyen partiyiz” Programda, partilerine mahalle ve köy muhtarları ile STK Temsilcilerinin büyük teveccüh gösterdiğini savunan Er, “Biz vatandaşlarımıza hiç bir şey vaat etmiyoruz. Memleketin hali zaten ortada. Biz konuştuğumuz zaman insanlarımızın ilgisi bize artıyor. Üye olan vatandaşlarımıza hayallerimizi ve memleketimizi çok sevdiğimizi anlatıyoruz. Düzce’de zaten üye sayısına baktığınız zaman Düzce’de en çok büyüyen parti. Partimize üye yaptığımız muhtar sayısından da, STK temsilcilerine baktığınız zaman diğer partilere katılım oranı çok az. Ama muhtarlardan, STK temsilcilerinden partimize çok büyük bir teveccüh var. Hepsine de teşekkür ediyorum, partime ve şahsıma duydukları güvenden dolayı. Siyasetin en büyük ayaklarından birisi de hiç koşulsuz hizmet ayağıdır. Muhtarların ve STK’ların siyasete çok fazla siyasetin yer almasını istiyorum ben. Muhtarlarımızın En önemli avantajı Düzce’nin çok başarılı bir Genel Sekreterimiz var, Hayri Bey gerçekten çok başarılı” dedi “Ben salon siyasetini bilmiyorum” Kendisinin salon siyasetini bilmediğini ve sürekli sahada halk ile iç içe olduğunu belirten Er, “Ben salon siyasetini bilmiyorum. Ben sahadan geliyorum. Ben aktif siyasettin içerisinde 22 yıl boyunca yer aldım. Ben sahada olmayı, köyleri ziyaret etmeyi, hizmet bakımından faydalı işler yapmaya çalışıyorum. Farklı hayaller peşinde koşmak yerine, başarılı olmaya gayret gösteriyorum. Ben bir il başkanıyım ve muhalefetin içerisindeyim. Bu nedenle memleketime faydam olması için çalışıyorum. Hava kirliliği ile alakalı Belediye Meclis Üyesi Erkan Dinçer’in çok aktif çalışmaları var. Ben kentin kalkınmasından yanayım. Düzce’nin en önemli probleminin ekonomik manda iktisadi konuda kalkınmadığına inanıyorum. Düzce’nin kalkınması için iktisadi planının ortaya koyulması gerekiyor” diye konuştu. “Dalga kıranların inşaatı, 5-6 yıl içinde Akçakoca turizmine darbe vuracağı konuşuluyor” Akçakoca İlçe Başkanı Behçet Alkan Lokum’un, ihalesi yapılan dalga kıranlar ile ilgili yaptığı açıklamaları değerlendiren Er, “Alkan başkan o açıklamasını bu ihalenin ortaya konulmasının hemen akabinde yapmadı. Kendisinin bu açıklamayı yapmadan önce uzmanlarla veya bilim insanları ile konuştuğuna şahit oldum. Bu dalga kıranlar nedeniyle bu inşaat çalışmaları nedeniyle 5-6 yıl sahil bandından turizme büyük bir darbe vuracağı konuşuluyor. Alkan Başkanımızın bu yaptığı açıklama, kendi başına yaptığı bir açıklama değil. Akçakoca’daki STK’larla ve işin uzmanları ile konuştu. Akçakoca bunu kaldırmaz. Bu safhaya gelinceye kadar hem bizim partimizdeki arkadaşlarımız ve gerek STK’lar ne zaman gündeme geldiyse, tepkilerini ortaya koydular. Zaten deniz turizmin mevsimsel olarak kısıtlı olduğu bölgede, bu çalışmanın yapılmasını doğru bulmuyorum” şeklinde konuştu. “Caboğlu’nu severim, ama siyasetin seviyesini düşürmemek lazım” Ünsal’ın, MHP İl Başkanı İlhami Caboğlu’nun İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında yaptığı paylaşımı sorması üzerine Er, şu açıklamalarda bulundu: “İlhami Caboğlu benim akrabamdır, aynı köydeniz. Biz 4 senedir farklı partilerin İl Başkanları olarak birlikte çalışıyoruz. Ben sadece İlhami Beyin değil, diğer İl Başkanlarından da duyduğum ifadeler vardır. Sonuçta siyaset yapıyoruz. Sonuçta İlhami Caboğlu’nu seviyorum. Siyasetin seviyesini düşürmemek lazım. Bu ülkede 100 den fazla siyasi parti var. Bu partilerin Genel Başkanları var, yöneticileri var, gönül verenleri var. Siyaset yaparken bunlara dikkat etmek gerekiyor. Ben sert ifadeler kullanmayı sevmiyorum. Ama bireysel bir konu değildir bu, belirli bir seviyede tutmak gerekiyor seviyeyi, toplumu fazla germemek lazım. Bizim Sayın Cumhurbaşkanı gitsin de kim gelirse gelsin gibi bir düşüncemiz ve açıklamamız olmadı. Bu konuyu da tasvip etmiyoruz. İki yanlı bir doğru etmez. Lütfü Beyin şehit yakınına o ifadesine karşı biz teşkilat olarak tepkimizi verdiğimizi düşünüyorum. Gerçekten bu konuya çok üzüldük. Lütfü Bey kendisi de defalarca özür dilemiştir. Kendisi de Grup Başkan Vekilliğinden el çektirilmiştir. O açıklamayı da o tavrı da doğru bulmadığımızı söyledim zaten.” “HDP ile işi olmayan tek partiyiz” Sık sık vatandaşların da tepkisine yol açan İYİ Parti’nin bölücü terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile yol yürüdüğü yönündeki iddialar ile ilgili de Er, şunları söyledi: “Diğer partilerin kendi siyasetleri, o partilerin yöneticilerini bağlar. Şunu çok net olarak ifade edeyim ki, İYİ Parti’nin bölücü partilerle bir araya gelmesinin imkanı yoktur. Kurumsal manada HDP ile işi olmayan tep partiyiz biz. Benim Genel Başkanıma da sorulduğunda, HDP’yi nereye koyuyorsunuz diye sorulduğunda, HDP’yi PKK’nın yanına koyuyorum diyebilen bir lider. Böyle bir ilişki kesinlikle yok. Ama anketlere baktığınızda 5 – ila 10 milyon seçmen kitlesi var ilgili partinin. Bu seçmen kitlesinin yok sayılmasını da yanlış buluyorum. İnsanları ayrıştırmayı yanlış bulduğumu da söylemek isterim.” “Karla mücadelede organizasyon sıkıntısı yaşandı” Sözü Düzce Belediyesi’nin karla mücadele çalışmalarına getiren İYİ Parti İl Başkanı Er, bu konuda şunları söyledi: “Ben kar yağışından itibaren bu konudaki fikirlerimi de söyledim. Tabii burada çalışan arkadaşlarımızın emeğini yok sayamayız. Ama organizasyon sıkıntısı yaşandı. Özellikle ana arterlerde karla fazla mücadele edilmediğini gördük. Ben olsam Belediye Başkanı, doğrusunu da yanlışını da kamuoyu ile paylaşırız. Bu gün bile ana arterlerde bir temizlik çalışmasının yapılmadığını gördük.” “Düzce halkı Faruk Özlü’ye verdiği krediyi, belki de bir daha kendisine vermeyecek” Daha önce Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ile ilgili yaptığı istifa paylaşımı ile ilgili AK Partili yönetici ve Belediye Meclis Üyeleri’nin kendisine gösterdikleri tepkiye, Düzce eski Belediye Başkanı Mehmet Keleş örneği ile yanıt veren Er, şu ifadeleri kullandı: “Seçilmiş bir başkana istifa et demeyi son derece doğru buluyorum, çünkü bu benim hakkım. Aslında ben konuya tam tersi olarak bakıyorum. Demokrasilerde muhalefetin iktidara karşı çok sık kullandığı bir dil bu. Ben şuna çok şaşırdım mesela; benim paylaşımım kamuoyunda konuşulmaya başladıktan sonra AK Partili Belediye Meclis Üyelerinin yaptığı açıklamalarına şaşırdım. Çünkü milli irade ile seçilmiş Mehmet Keleş’in istifa ettirilmesi ile ilgili bu arkadaşların milli irade aklına bile gelmemiş. Hiç kimse, ‘Mehmet Keleş benim irademle seçilmiş, bu adamı neden görevden aldırıyorsunuz’ dememiş. Hal bu ki, benim demokratik hakkımı kullanarak Faruk Özlü’yü istifa etmesine yönelik paylaşımımım ardından bana tepki gösterdiler. Benim yazdıklarım da eleştiriye açıktır. Biz bu konuları polemik konusu yapmayacağız, ama başkanın da bana verdiği sözünü tutmasını istiyorum. Ben Faruk Beyin yönetim zafiyeti gösterdiği yönünde paylaşım yapmıştım. Tekrardan gözlemleyeceğiz, eğer bazı konular düzelmezse, bunu yeniden kamuoyu paylaşacağız. Faruk Özlü, bana göre bilgi ve birikimi ile Düzce’ye çok büyük şanstır. Düzce’ye daha çok katkı sağlaması gereken bir insan kendisi. Ama ekibini düzeltmesi lazım. Biz Başkanın hiçbir projesine menfi bir tepki göstermedik. Düzce Başkanının tecrübelerinden fazla yararlanamamaktadır. Düzce için çok önemli bir şanstır. Ben açık söylüyorum; Düzce halkı başkan Faruk Özlü’ye verdiği krediyi, belki bir daha başka başkana vermeyecektir.” “Mustafa Keskin’i ispata davet ediyorum” Kendisini yalancılıkla suçlayan AK Parti İl Başkanı Mustafa Keskin’i ispata davet eden Er, şu ifadeler ile sözlerine devam etti: “Bu iş bu kadar basit değil. Kimse kimse hakkında böyle yorumlarda bulunamaz. Ben başkana veya Mustafa Beye hiçbir zaman saygısızlık yapmadım bugüne kadar. Beni ölçecek, biçecek insanlar onlar değil, benim kendi genel merkezim, kendi yöneticilerim. Böyle yalanla dolanla itham edemezler. Biz teveccühü halktan bekleriz, onlardan değil. Montaj yaparak, bir siyasi parti genel başkanını PKK’lıların arasına koyarak paylaşan Mustafa Keskin, bizi yalancılıkla suçlayamaz. Eğer varsa benimle ilgili bir şeyi, kendisini ispata davet ediyorum.” “Rektör Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden gelen şikayetler ile ilgili somut açıklama yapmalı” Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde ameliyat olması gereken bazı acil hastalardan ücret talep edilmesine yönelik şikayetler ile ilgili sürekli Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan ile görüştüklerini anlatan Er, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Biz Düzce Üniversitesi ile sorunları konuşan, bir teşkilatız. Bu konu kamuoyuna yansıdığı zaman, biz rektör hanımla bir araya da geldik. Nigar hanımı çok da severim, ama kendisi siyasi bir aktör değil. Benim sadece kanaatlerim olur, ben de gider bu kanaatleri gider rektör hanımla paylaşırım. Üniversite siyasallaştırılmamalı. Paraların mevzu bahis olduğunu, bazı operasyonlarda bu paraların alındığını söylüyorlar zaten, ama bunun bir Türkiye sorunu olduğunu belirtiliyor. Ben rektör Hocamın bizle konuştuğu gibi, bu konuları kamuoyuyla da paylaşmasını istiyorum. Yoksa aksi takdirde, başka yerlere çekilebilir bu konu. Bu iddialara cevap verilmesi lazım. Bu ilgili hususların havada kalmaması amacıyla, somut bir açıklama yapılması lazım.” Katırcıoğlu’nun elinde benim veya partimle ilgili somut deliller varsa, savcıya gitsin” İYİ Parti’nin Düzce teşkilatlarında Kurucu İl Başkanı olan, ancak ardından istifa ederek partiye yönelik FETÖ’cü suçlamasında bulunan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün danışman olarak atadığı Ercan Katırcı oğlu ile ilgili soruya ise Er, şu şekilde cevap verdi: “Ercan Katırcıoğlu partimizde hiç konuşulmadı. Bu başkanının kendi tasarrufudur. Elinde bilgisi, belgesi olan varsa, gider savcılığa suç duyurusunda bulunur. Doğru olan budur. Biz bu konuyu partide hiç konuşmadık. Biz belirli bir dönemde partimizin kuruluş aşamasında kendisi ile çalıştık. Çalışma şeklini de iyi biliyorum. Umarım Düzce’ye ve Başkana faydası olur. Bakın Sayın Cumhurbaşkanı bir şiir okudu diye, cezaevine girdi. O dönemde de hakkında 200’e yakın dava açıldı. Bizim hakkımızda yapılan iddiaları ispat edilmeli, yoksa bu dedikodu olur. Benim hem siyasi, hem de ticari hayatım pırıl pırıl.” “Millet İttifakı önümüzdeki seçimlerde Düzce’den 2 milletvekili çıkartacak. Belediyeyi de biz alacağız” “İnşallah bir dahaki dönem emaneti geri alacağız” diyerek hem önümüzdeki genel, hem de yerel seçimlere yönelik iddialı konuşan Er, “Biz bir kere parti olarak, Düzce’nin en önemli sorun olarak sanayi çarşısını görüyoruz. Bunu inşallah Sayın Başkanım çözer. Ama bu hakkaniyet şekilde çözülmesi lazım. Dünyanın her yerinde bu kentsel dönüşüm projeleri uzlaştırma büroları ile çözülür. Bu profesyonel manada bize doğru geliyor. Ama burada asıl sıkıntı, buradaki esnafların daha doğru bilgilendirilmesi. Bu işin çözülmesi için bunun kamuoyu ve esnaflarla daha şeffaf paylaşılması gerekiyor. Bu çok önemli bir konu ve bir an çözülmesi lazım. Eğer bunu Başkan çözemezse, biz belediyeyi devraldığımız zaman bir dahaki dönem bu sorunu çözeceğiz. İnşallah bir dahaki dönem emaneti geri alacağız. Bu proje ile ilgili hiçbir ön yargıya sahip değiliz parti olarak. Bu bir plan çerçevesinde yürüyen bir iş. Ben Genel seçimlerde hükümetin değişeceğini düşünüyorum. Yani Millet ittifakının seçimden galip geleceğini ve Cumhurbaşkanının da millet ittifakından çıkacağını düşünüyorum. Bu seçimlerde Düzce’de de kırılma olacağını düşünüyorum ve Millet İttifakından en az 2 Milletvekili çıkartacağını düşünüyorum. Bu benim kanaatim. Düzce Belediyesi’ni de mevcut iktidar kaybedecek. Düzce Belediyesine de bizim partimiz alacak. Ben Faruk Özlü ile yarışmayı çok isterim. Ben kendi üzerimden hesap yapmam. Ben en doğru adayla, topluma en iyi hizmeti verecek adayla yola çıkacağız” değerlendirmelerinde bulundu. “Mehmet Keleş’in Düzce’de karşılığı var” Düzce kamuoyundaki Düzce eski Belediye Başkanı Mehmet Keleş’in İYİ Parti’den Milletvekili veya Belediye Başkan adayı olacağına yönelik iddialar ile ilgili de konuşan Er, “Mehmet Kele, benim çok kıymetli bir büyüğümdür. Ben kendisi ile sürekli sohbet ederim, ama ben bunu Mehmet Keleş ile hiç konuşmadım. Ama buna ben kendi başına karar verebilecek bir mekanizmada değilim. Mehmet Keleş’in kendisinin bir karşılığı olduğunu da çok iyi biliyorum. Ben gündemi olan, gizli görüşmeler yapan bir adam değilim. Ben yönetim kurulundan habersiz hiçbir iş yapmam. Ben Mehmet Keleş ile bu konularla ile yakın zamanda görüşmek isterim” ifadelerini kullandı. “Belediye Meclisindeki eylem demokratikti, savcılığa gitmeye gerek yoktu” Son olarak, Düzce Belediyesi Aralık Ayı Meclis Toplantısında, Olimpiyat Kavşağı ile ilgili çıkan tartışmaya değinen Er, “Belediye Meclisi toplantısında bizzat veya özellikle bulunan bir insan değilim. Ben seçimlerin ardından bütün Belediye Meclis Toplantılarına katılırım. İşlerim gereği katılmadığım sadece 1 veya 2 meclis toplantısı olmuştur. Ben orada yapılan eylemi son derece demokratik gördüm. İnsanların fikir ve düşüncelerini ortaya koymanın konuşulmaması lazım. Ama orada çok gereksiz hadiseler yaşandı. Bunu kabul ediyorum. Bunun sebeplerine bakmak lazım. Meclis toplantısının açılışından, AK Parti Grup Başkan Vekiline söz verilip, muhalefet partisinin Grup Başkan Vekiline söz verilmemesi ateşledi zaten bu toplantıda tartışmanın fitilini. Ama orada o insanlar hakkında Düzce Belediyesi’nin savcılığa suç duyurusunda bulunmasını doğru bulmuyorum. Bu konu büyüdü, umarım bu işin sonunda galip aklı selim gelir” açıklamalarında bulundu. Programın Tamamını Aşağıdaki Linkten Takip Edebilirsiniz: Youtube: https://www.youtube.com/watch?v=4YGgaebJDJA HABER: Savaş ARI