Türkiye'de çok sayıda profesyonel takım var. Sizce çok sayıda takım olmalı mı; yoksa niteliği yüksek daha az sayıda takımın olması mı daha doğrudur?

Pandemi ile birlikte küme düşmenin kaldırılması ve BAL' dan gereğinden fazla takımın lige alınması liglerin dengesini bozdu. Süper Lig ve 1. Lig 18'er takımdan oluşmuştu. 36 takımlı 2. Lig ve 54 takımlı 3. Lig bile fazla iken bu sayı azalacağına arttı. Yeniden eski haline dönmesi, hatta 2. Lig'in 18, 3. Lig'in ise 36 takıma kadar zaman içerisinde düşürülmesi doğru olur kanaatindeyim. Bu şekilde kulüplerin pastadan alacağı pay büyüyecek ve Finansal Fair Play uygulamasına adapte olmaları da kolaylaşacaktır. Bunun yanında stadyum ve antrenman tesisi zorunluluğu da getirilerek, doğal çim antrenman sahası ve stadyum zemini olmayan kulüplere lige katılma hakkı verilmemesi oyun ve sporcu kalitesini de yükseltecektir. Ayrıca amatör futbola daha fazla kaynak aktarılmalı ve onların da elit olanlarının bölgesel anlamda sporcu yetiştirmelerini teşvik edecek yöntemler oluşturulmalıdır.

Hüseyin Yangın futboldan tamamen elini, ayağını çekti mi? Sizi bir daha yeşil sahalarda, farklı görevlerde göremeyecek miyiz?

Futbol bir tutku, bir aşk, sevda... Sağlığımız ve imkânlarımız elverdiği sürece sporun içinde olmaya devam edeceğim. Özelde Pazarspor' a destek olmayı, genelde de Türk futbolunun kalkınması için fikir üretmeyi sürdüreceğim. Önümüzdeki dönemde de 2. ve 3. Lig Kulüpler Birliği ile yapacağımız çalışmalarla TFF yönetimlerinde yer alarak bu liglerin değerlerini artırmaya ve futbola katma değer oluşturmalarına çalışacağım.

Futbol ailesine kitabınızdan alınması gereken mesajlarla ilgili bir tavsiyeniz olacak mı?

Kitabımı ve özellikle 2. baskı ile birlikte yazacaklarımı tüm futbol ailesinin okumasını isterim. 2. ve 3. Lig kulüplerinin başkan ve yöneticileri mutlaka okumalı. Çünkü kendilerine yol haritası çizerken bu kitaptan alacakları örnekler olduğunu düşünüyorum.

Türk futbolunun yeniden yapılanması konusundaki görüş ve önerileriniz nedir?

2. ve 3. Lig Kulüpler Birliği'ni kurarken amacımız sadece kulüpleri bir araya getirmek değildi. Özellikle futbol ailesi kavramının son yıllarda içinin boşaltılmasına karşı da bir hamleydi. Futbol ailesi kavramı gerçekten önemli bir terim. Ancak içinin de gerekli şekilde doldurulması ve doğru okunması gerekiyor. Futbolda adalet denince hep sahadaki hakemden beklenen bir olgu akla gelir. Hâlbuki futbol yönetiminin adaleti çok daha önemlidir. Bu alanda adaleti sağlayamazsanız sahada da sağlayamazsınız. Liglerde en tepede olan Süper Lig'den başlayarak en alttaki amatör liglere kadar futbol ailesi kavramının içi âdil bir şekilde doldurulmalıdır. TFF yönetimlerinde bu ailenin her kesiminin âdil bir şekilde yer alması gerekir. Futbol pastası bölüşülürken "Nalıncı keseri gibi" hep bana anlayışı bir kenara bırakılarak, "testere gibi bir bana bir sana" anlayışı yer bulmalıdır. 2. ve 3. Lig Kulüpler Birliği de bu amaca hizmet etmelidir. Özellikle bu kurumu yönetecek kardeşlerimiz ateşten gömlek giydiklerini bilmelidir. Tüm kulüplerin ortak menfaatleri için gerekirse başkanları oldukları kulüplerin çıkarlarını yok saymalıdırlar. Bu anlayışları yok ise de o makamlarda bulunmamalıdırlar.

Alt ligler öncelikle dostluklarını pekiştirmeli, dayanışmalarını artırmalı. Rekabeti saha içinde doyasıya yaparken, saha dışında tek vücut olmalılar. Güçlerini eksiksiz birleştirdiklerinde edinemeyecekleri kazanım olmadığını bilmeliler dedi.