Konuşmasına Kartalkaya’da yaşanan ve 78 kişinin hayatını kaybettiği faciada yaşamını yitiren vatandaşları anarak başlayan Özcan, yaşanan ihmallere rağmen hiçbir yetkilinin sorumluluk almadığını ve istifa etmediğini vurguladı. Özcan, bu tutumun kamuoyunun vicdanında karşılık bulmadığını ifade etti.
Özcan, Türkiye’nin dış politika araçlarından biri olan TİKA’nın 170 ülkede yürüttüğü kültürel ve sosyal projeleri olumlu bulduklarını belirterek, benzer çalışmaların Türkiye’de de hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Özellikle kardeş halklarla ilişkileri güçlendiren projelerin değerli olduğunu vurgulayan Özcan, kültürel kalkınmanın yalnızca yurtdışı faaliyetlerle sınırlı kalmaması gerektiğini dile getirdi.
“KÜLTÜR VE TURİZM YÖNETİMİNDE DERİN BİR KRİZ VAR”
Türkiye’de kültür ve turizm yönetiminin ciddi bir kriz içinde olduğunu savunan Özcan, kültürün ticarete, turizmin ise rant kapısına dönüştürüldüğünü ifade etti. Devlet tiyatroları, opera ve orkestraların özerkliğinin ortadan kaldırıldığını, festival ve konserlerin yasaklandığını belirten Özcan, bu politikaların genç sanatçıların geleceğini yok ettiğini söyledi. Özcan, “Bu ülkenin sanatçısı nefes alamazsa, toplum da nefes alamaz” dedi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın yabancı öğrencilere sağladığı burs, barınma ve sağlık imkanlarına da değinen Özcan, aynı sosyal desteklerin Türkiye’deki öğrenciler için de sağlanmasını talep etti.
VAKIFLAR VE İHALELERLE İLGİLİ YOLSUZLUK İDDİALARI
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Türkiye’nin en büyük emlak zengini kurumlarından biri haline geldiğini söyleyen Özcan, kuruma bağlı vakıfların naylon faturalar, şaibeli ihaleler ve yolsuzluk iddialarıyla anıldığını öne sürdü. Hazırlanan iddianamelere rağmen sorumluluk üstlenen kimse olmadığını belirten Özcan, kamuoyunun bu konularda açıklama beklediğini dile getirdi.
Özcan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın en fazla ihale verdiği isimlerden biri olduğu iddia edilen Mete Recepoğlu ile ilgili ciddi sorular yöneltti. Bergama Ören Yeri düzenleme çalışmaları için yaklaşık 200 milyon liralık maliyet iddialarının bulunduğunu belirten Özcan, bu iş için ne kadar ödeme yapıldığının açıklanmasını istedi.
“ŞEFFAFLIK YOK, REKABET YOK”
2024 yılında Kültür Yolu Festivalleri için ayrılan ödeneğin dokuz katı harcama yapıldığını ifade eden Özcan, bu harcamaların hangi kaynaklarla gerçekleştirildiğinin bilinmediğini söyledi. İhale süreçlerinde şeffaflık ve rekabetin olmadığını savunan Özcan, bütçe yönetimini sert sözlerle eleştirdi.
Turizm politikalarına da değinen Özcan, her yıl turizmin canlanacağı yönünde açıklamalar yapıldığını ancak yerli vatandaşların tatil yapamaz hale geldiğini belirtti. Turizm maliyetlerinin yükseldiğini, işletmelerin önemli bir bölümünün zarar ettiğini ve turizm gelirlerinin beklentilerin altında kaldığını söyledi.
Konuşmasının sonunda bütçede turizmi 12 aya yayacak, sanatı özgür kılacak ve kültürel mirası koruyacak bir vizyon göremediklerini dile getiren Özcan, sahillerin, ormanların ve yaylaların betonlaşmak yerine halka açılması gerektiğini vurguladı. Özcan, bütçenin ülkeye ve millete hayırlı olması temennisinde bulundu.
