Yığılca’da çevreye ve özellikle arıcılığa zarar verdiği tepkilerinin gölgesinde üretime devam eden Marmara Çimento’nun Gümüşova Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Kimyasal Atık Ayrıştırma Tesisi eliyle de Düzce’nin su kaynaklarını zehirlediğini gündeme taşıyan Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın, ‘Bu ciddi soruna el atarsa o atar!’ diyerek çağrı yaptığı CHP Düzce İl Başkanı Semih Cemşit, konu hakkında İSKİ ile temasa geçtiklerini açıkladı. Yatırımdan haber olan İSKİ’nin henüz tesis kurulum aşamasındayken Düzce Valiliği ve Gümüşova OSB Müdürlüğü’nü bilgilendirdiği ayrıntısına dikkat çeken Cemşit, “Tesisin kurulumundan önce İSKİ’den görüş alması gereken yatırım sahibi Marmara Çimento yetkililerinin bu görüşü almadığını da Düzce kamuoyuyla paylaşmak isteriz.” diyerek Düzce’nin bir kez daha kirli yatırımla cezalandırıldığına işaret etti. Ayrıca yaptırım yetkisinin İSKİ’de değil Düzce Valiliği’nde olduğunu vurgulayarak, valiliğin söz konusu yatırımla ilgili yaptırım yetkisini kullanmadığı takdirde İSKİ’nin hukuksal süreci başlatacağını duyurdu.
Geçtiğimiz pazartesi günü yayınlanan Yorumlu-yorum programında, Düzce’nin doğal zenginliklerinin aynı firmanın farklı yatırımları ile göz göre göre kirletildiğini “DÜZCE’NİN HAVASINI, SUYUNU KİRLETMEYİN!” haykırışıyla gündeme getiren Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Yığılca’da faaliyet gösteren Marmara Çimento fabrikasına ait Gümüşova Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Kimyasal Atık Ayrıştırma Tesisi’nin Melen Suyu’nu zehirlediği iddiasını ekranlara taşıdı.
Çimento üretimi yapan sanayi kuruluşlarından yayılan atıkların, kilometrelerce alana zarar verdiği araştırmalarla ortaya konarken, Yığılca’nın yeşilini, mavisini ve en önemlisi arıcılığını tehdit eden Marmara Çimento’nun bu yetmezmiş gibi Gümüşova OSB’de kurduğu tesiste, gerekli önlemleri almadan kimyasal maddeleri ayrıştırdığı ve bu yüzden Düzce’den İstanbul’a taşınan Melen Suyu’nu zehirlediği iddiası Düzce’de adeta bomba etkisine neden oldu.
Programında İSKİ ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun konuya yeterince eğilmediğine dikkat çeken Ünsal, “CHP İl Başkanı Semih Cemşit bu işe el atmalı. İstanbul'u zehirlemeyelim, doğamızı kirletmeyelim.” çağrısı yapmıştı.
Cemşit’ten beklenen açıklama
Bu çağrıya kulak tıkamayan ve hemen konuyla ilgili araştırmaya koyulan CHP Düzce İl Başkanı Semih Cemşit, yaptığı görüşmeler sonucu elde ettiği bilgileri kamuoyuyla paylaştı.
“İSKİ’den görüş alınmamış”
Cemşit açıklamasında şunları kaydetti: “Geçtiğimiz günlerde basında bahse geçen Gümüşova Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan atık ayrıştırma tesisinin, çevreye zarar verdiği ve atık suyunun Melen’e karıştığı ile ilgili haberin ayrıntılarını İSKİ’nin Atık Su Daire Başkanlığı’ndan, Cumhuriyet Halk Partisi Düzce il Başkanlığı olarak aldık. İSKİ’nin fabrika daha kurulum aşamasında iken bu konuda tespit yapıp gerekli önlemlerin alınması ile ilgili bilgi paylaşımını, Düzce Valiliği ve Gümüşova OSB müdürlüğüne yaptığını ve ayrıca sözü geçen tesisin kurulumundan önce İSKİ’den görüş alması gerektiği, ancak bu görüşün almadığını da Düzce kamuoyuyla paylaşmak isteriz.”
“Yaptırım yetkisi İSKİ’de değil Düzce Valiliği’ndedir”
Düzce’de yaşanan çevresel sorunlar ve yeşil düşmanı yatırımlar konularında İSKİ’nin görev ve sorumluluklarını sonuna kadar yerine getirdiğini savunan Cemşit, “Bahse geçen konuda İSKİ tespit ve kontrol görevini yaparken, yaptırım yetkisi Düzce Valiliği’nde ve bağlı bulunan ilçe belediyelerindedir. İSKİ’nin ceza yazabilecek yetkisi bulunmamaktadır. Düzce Valiliği bu konuda yaptırım yetkisini kullanmadığı takdirde İSKİ’nin hukuksal süreci başlatmakla görevlidir.”
“CHP olarak Düzce Valiliği’ne bildirimde bulunduk”
CHP olarak Düzce Valiliği’ne Melen Suyu’nu kirletmekle itham edilen tesisle ilgili bildirim de yaptıklarını açıklayan Cemşit, son olarak şunları kaydetti:
“Düzce’de atık suların su havzasına karışmaması için Melen Master Planı’nı 2018 yılından projelendirip ve uygulamaya başlanmıştır. İSKİ, Düzce‘deki atık suların toplanıp, ayrıştırılıp Melen Havzası’nın dışına aktarılması için ana hattın yapımını üstlenmiştir. Ancak bu projenin tamamlanması için il ve ilçe belediyelerinin atık suları ana hatta ulaştıracak kılcal damarları tamamlaması gerekmektedir. Havzanın korunması için en aktif çalışan kurum İSKİ’dir. Hatta şunu söyleyebiliriz ki Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün ve ilçe belediyelerinin de işlerini hafifleten kurum İSKİ’dir. Medyada bahse geçen tesis ile alakalı konuda, Düzce Valiliği’ne yazı ile gerekli bildirim yapılmıştır.”
YORUMLU-YORUM YİNE GÜNDEMİ BELİRLEDİ
Öte yandan Düzce’de bir kez daha gündeme yöne veren Öncü TV’nin ‘Yorumlu-yorum’ programında Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Düzce’nin su kaynaklarının kirli yatırımla nasıl zehirlendiğini şu sözlerle gündeme taşımıştı:
ÜNSAL: DÜZCE’NİN HAVASINI, SUYUNU KİRLETMEYİN!
“Biliyorsunuz Yığılca’nın Hoşafoğlu Köyü var. Buraya bir Düzce Çimento diye bir fabrika kuruldu. Düzce Çimento’ydu ismi daha sonra fabrika el değiştirdi başka bir şirkete geçti. Düzce dediler yani Düzce Çimento pek itibara alınmadı veya pek marka olarak görülmedi veya pek kıymet olarak görülmedi. Ne oldu? Marmara Çimento oldu. Peki fabrika şu an itibariyle geçtiğimiz günlerde çalışmaya başladı ama fabrikada geçici ruhsat var. Biz ne diyeceğiz? Şu anda fabrikada şirketin bir yan kuruluşu var Gümüşova'da. Gümüşova Organize Sanayi Bölgesi’nde kimyasal atık yani atıklar ayrıştırılıyor. Burada da çok hijyenik bir durum, çok sağlıklı bir durum olduğu görünmüyor. En azından böyle iddia ediliyor ve fabrikada o gelen malzemeler ayrıştırılacak olan malzemeler ne oluyor? Yağmurun altında, çamurun altında. Biz neden bahsediyoruz? Bahsettiğimiz şey bir alternatif yakıt dedikleri çok atık malzeme. Yani bu ne diyorlar? İşin özü şu çünkü atıkların mekanik işlenmesinden sonra kaynaklanan tehlikeli maddeler içeren bir madde bu ve stok kodu bakınız burada çok önemli stok kodu; 19 12 11. Yani çok tehlikeli bir madde.
Bu Gümüşova'da ayrıştırılıyor, yani yağmurun altında. Yağmurun altında gerekli teknik ve önlemler alınmadığı zaman bu maddelerden ıslanan su doğru Melen Suyu’na gidiyor. Melen Suyu nereye gidiyor? İstanbul'a gidiyor. Gelelim fabrikanın olduğu alana… Fabrikanın bulunduğu alanda bu maddeler işleniyor, yakılıyor ancak bir bertaraf tesisi yok. Fabrika yapılırken yağlı soğutma sistemi olması gerekirken suda soğutuluyor daha ekonomik diye. Toz-duman ortalık.
Bir de bu kimyasal atıkların karışımından dolayı havaya salınan bir kütle var. Bu kütle sıvı olarak Melen Barajı’na, gaz olarak da Düzce'ye yayılıyor. Efendim ‘Siz ne diyorsunuz?’ diyeceklerdir bize. Çevre Bakanlığı bunu Ankara'dan elektronik sistemlerle takip ediyor. Ancak fabrikadaki gerçek verirlerle Çevre Bakanlığı’nın sistemine gönderilen arasında bir sistem daha olduğu söyleniyor. Yani bir program sayesinde verilerin değiştirilerek verildiğini söyleniyor. Geçici ruhsatı olan bir fabrikanın bu atıkları ve bu kimyasalları burada bertaraf tesisi olmadan ve gerekli önlemler alınmadan bu ruhsatla yapamayacağını ve yakamayacağını çevre mevzuatında var. Peki bunu Çevre İl Müdürü bilmiyor mu? Bilmiyorsa öğrendi, öğrendi ise ne yapacak? Hiçbir şey de yapamayacak. Niye yapamayacak? Fabrikada bir mucur eleme tesisi var. Bunun diyelim ki Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu verilmiş. Diyelim ki 100 ton üreteceksin bunu ve piyasaya satmayacaksın. Kendi ihtiyacın kadar üreteceksin, daha neler neler… Örnek veriyorum yalnız ben bu rakamlara takılmayın. Söylediğinin 2-3 katı ve piyasaya satar bir şekilde. Burada bir işlem yapılmış ve bu işlemin de yasal olmadığı Çevre Bakanlığı’na, valiliğe bildirildiğinde, “Biz orada o tesisi göremedik” diye Çevre İl Müdürlüğü ne yapmış? Rapor tutmuş, görememişler. Çıplak gözle vatandaşın gördüğünü, oradaki diğerlerinin gördüğünü bunlar görememişler.
Peki burada şu var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'na sesleniyoruz. Diyoruz ki bizim buradaki hadisede sadece bilgilendirmek gibi fonksiyonumuz var. Bir yaptırımımız yok. Cumhuriyet Halk Partisi il başkanına sesleniyoruz diyoruz ki Melen Çayı’ndan, gerek Gümüşova'dan, gerek barajdan giden suyu bir tahlil edin, ettirin. İstanbul'u zehirletmeyin. Böyle bir iddia varsa bunlar iddiadır. İspat olunmadığı sürece sadece iddialardan ibaret. Bunu sen nereden aldın? Tam böyle merkezinden mecralarından aldım bu bilgileri. Burada fabrika yetkilileri yasal olarak bir müeyyide uygulayabilirler. Cevabı bizde var, belgesiyle, bilgisiyle her türlü karşılığı var ama burada şu var. Çevre İl Müdürü başta olmak üzere bu memleketteki idare ve irade sahiplerine göreve davet ediyoruz. Gerek bizim çevremizin zehirlenmemesi, doğamızın hasar görmemesi gerek İstanbul'a giden suda insanların hayati noktadaki değerleriyle oynanmaması için sayın İmamoğlu'na özellikle buradan sesleniyoruz. Duyar mı duymaz mı, kendisi bilir. Çünkü duyacağını da pek zannetmiyorum. Niye zannetmiyorum? Düzce'ye geldiğinde biz ona sorduk dedik ki; Düzce'nin bütün lağımını İstanbul içiyor. Evet, doğru mu? Doğru. Yıldız Arıtma Tesisi var mı? Yok. Gümüşova'da, Cumayeri’nde, Çilimli'de ne kadar bir kapasitede çalışıyorlar?
İstanbul'a lağım suyunu mübah gören İmamoğlu dedi ki; “Genel müdürümüz açıklama yaptı.” Ne dedi genel müdürün? Hani yatırımlar, borular, şunlar bunlar… Melen Barajı çatlakmış, patlakmış. Çatlağı, patlağı bırak da önce bu memlekette bu Düzce bölgesinin bu havzanın gelen lağım suyuna bir bak. Buna bakar mı? Semih Cemşit CHP İl Başkanı bu işe değinirse bakar. Değinmezse herkes işine bakar. İstanbul'u zehirlemeyelim, doğamızı kirletmeyelim. İşin özü burada bu.”
