Köy sakinleri Ayşe Keşir dâhil başvurmadıkları siyasi ve bürokrat kalmadığını ifade ederek “en azından elektrik bağlansın, çatısı tamir edilsin içeriye su girmesin” diyerek, türbenin kendi kaderine terk edilişinin utanç vesikasını gözler önüne serdi.
BU TOPRAKLARDA İSLAM DİNİNİ YAYAN BİR ALLAH DOSTU…
Düzce’de birçok kişinin haberinin bile olmadığı 7 asırlık türbe, Esençam Köyü’nde bulunuyor. Türbenin kitabesinde yazan bilgilere göre, orada metfun bulunan Abdal Hazretleri ve talebeleri, Selçuklu Devletinin yıkılışı ve Osmanlı Devletinin kuruluş dönemine denk gelen 1200-1300 yılları arasında beyliklere bağlı olarak ilim, irfan ve irşat vazifesini yürütüyordu.
İslam dininin özü olan, “İyiliği emredip, kötülüklerden alıkoymak” şiarıyla, hayatını Allah yoluna adayan bu zatın menkıbeleri dilden dile yayılarak günümüze kadar ulaşmış olmasına rağmen, bizlere miras kalan son aziz hatırası olan türbesinin hali, çevre sakinleri ve türbeyi bilenlerin, Düzce siyaset ve bürokrasisine olan bakış açılarında da ciddi soru işaretlerine neden oldu.
ŞEYH EDEBALİ: ANANI ATANI SAY. BEREKET BÜYÜKLERLE BERABERDİR
Türbenin bu hali, Bir taraftan turizm, bir taraftan sanayileşme hamlelerinin üst üste yapılmasına rağmen, Düzce’de hâkim olan bereketsizlik ve memnuniyetsizliğin sebebi, “Allah katında hatırı sonsuz olan bu zatların aziz hatıralarına yapılan saygısızlık olabilir mi?” sorusunu akıllara getirdi.
AYŞE KEŞİR’E İLETTİLER AMA DESTEK ALAMADILAR
Abdal Hazretleri Türbesinin son hali, Şeyh Edebali’nin buyruğunda ifade ettiği:
“Ananı atanı say. Bereket büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur çöllere dönersin.” Uyarısını kendilerinde sorumluluk bilen köy sakinleri, durumu Ak Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir’e bildirerek yardım istedi.
Seçim döneminde köy ziyareti yaptığı esnada köy sakinleri türbenin mahiyetini anlatarak, Milletvekili Ayşe Keşir’den yardım istedi. Keşir o dönemde gerekenin yapılacağını söylemesine rağmen türbeye ve çevresine yönelik hiçbir çalışma yapılmadı.
Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçileri ağırlayan türbede elektrik bağlantısı olmadığından ziyaretçilere, aydınlatma ve temizlik hizmeti verilemiyor.
KÖY SAKİNLERİ KISITLI İMKÂNLARLA SAHİP ÇIKIYOR
Köy sakinleri, Devlet türbe ve manevi bölgeler listesinde de kayıtlı olan bu türbede, gelen ziyaretçilerin rahat edebilecekleri bir ortamın oluşturularak turizme kazandırılmasını talep ediyor.
Bu çerçevede köylüler kendi imkânlarıyla ellerinden geleni yaptıklarını fakat yeterli olmadığını dile getirerek Öncü Haber’e başvurarak yetkililerden destek istedi.
Başvurmadıkları siyasi ve bürokratın kalmadığını ifade eden Köy Sakinleri, Öncü Haber aracılığıyla seslerini duyurarak türbeye sahip çıkılmasını istiyor.
Öncü Haber mikrofonuna konuşan köy sakini şunları söyledi:
“Abdal Hazreti Türbesi’nin yaşatılmasında maddi sıkıntılar çekiyoruz. Buranın suyu, elektriği, çatısı için. Hayır işi herkese nasip olmaz, nasip olan arkadaşlarımızın yardımlarını bekliyoruz. Burası türbeler haritasına, askeriyede her yere kayıtlı. Osmanlı’nın başlangıcı zamanında kitabesindeki bilgilerimize göre, bir rivayete göre 25, bir rivayete göre 40 asker burada şehit olmuş. Bir mübarek zat, bir vatansever, bir komutan İnşallah-u Rahman ki biz burayı her yıl burada yağmur duaları yapılırdı, Allah biliyor kullar da görüyor, kabul olunan dualardan oluyor burada yapılan dualar. Süreyya Bey diye bir doktorumuz vardı, o biraz rahatsızlandı, elini ayağını buradan çekti. Bize nasip oldu. Buranın derneğini kurdum ben dernek başkanıyım. Bu sene malum olduğu gibi yağışlar önce fazla gitti, sonra kıtlık oldu, fındık yok. Bir kişiyle de bu işler olmuyor. Çatısının değişmesi gerektiği, tavanları göçüktü Allah razı olsun başka köyden arkadaşlar ustalar gelip yapmış. Ama biz burada kalıcı bir şeyler yapmak istiyoruz. Gecenin bir saatinde İstanbul’dan Ankara’dan bir sürü yerden insanlar geliyor biz burada onları arabalarıyla gelemedikleri zaman traktörle yardım edip getirmeye uğraştık. Şimdi Orman İşletmesi yollara güzellik yaptı. Bu yolları yaparken buranın su hortumları heba oldu. Aşağıda lavabolar var ama su yok. İnsan buraya geldiği zaman bir abdest alsın, lavabo ihtiyacını gidersin, buraya çıktığı zaman namazını kılsın, içerideki havlularımız eski. Tipten baktığın zaman idare eder ama idare etmiyor işte, yağmur yağdığında içeriye yağıyor, tavanı göçüyor. Böyle hâller var. Elini vicdanına koyup böyle yerlerde hayırda bulunmak isteyen, bu hayrın kendisine nasip olmasını isteyen arkadaşlara ihtiyacımız var. İnşallah önümüzdeki yazdan itibaren eski yağmur dualarının burada yapılmasını temin eden organizasyonların içerisinde olmak istiyoruz. Burayı kalkındıralım. Burası bu vatan toprağının iyi şehitlerine iyi bedel ödemiş, eş tutulmaz ama Çanakkale’den önce bu vatan vatan olmadan burada kanını döken kahraman gazilerimize canını veren aziz şehitlerimize hizmet etmenin yolundayız. Şekil şekil insanlar gelmeye başladı buraya. Buradaki yerlere paralar vermeye kalktılar. Biz bu mübarek zatın üzerinden bir şey kazanmak niyetinde olan insanlara burada izin vermeyiz, bizim niyetimiz, burası Düzce Merkez’e bağlı Esençam köyünün bir yeri, burayı kalkındırıp güzelleştirip uzaktan yakından gelenlere hizmete sunmak. Hem iman olarak hem Düzce turizmine faydalı olmaya uğraşıyoruz. Yardımlarınızı bekliyoruz.”
HABER – AHMET ÇELİK
GÖRÜNTÜ – EMİRHAN TÖNGEL
