Düzce’de 1.OSB’de bulunan gıda üzerine üretim yapan fabrikada çalışan Erdi Çarıkçı isimli bir işçinin iddiasına göre mesai saatleri içerisinde göğsüne palet çarpması sonucunda iş kazası geçirdi. Olaydan hemen sonra acile gittiğini fakat sadece göğsünde ezilme olduğunun söylendiğini, fakat günler geçtikçe ağrılarının artmasıyla tekrar hastaneye gittiğini ifade eden Çarıkçı, yapılan tetkikler sonucunda 3 kaburgasında kırık olduğunun tespit edildiğini söyledi..

Yine işçinin iddiasına göre; kaburgasında kırık olduğunu belirten belgeleri işyerine götürmesine rağmen fabrikanın ağır iş yükü olan bölümlerde çalıştırıldı. Bunun üstüne iş kazası tutanağı tutulması gerektiği ve doktora vizite kâğıdı götürmesi ile tutanak tutulabileceğini fabrika yöneticilerine söylemesine rağmen işçiye vizite kâğıdı verilmedi.

 Mağdur olan işçiye bir de müdür veya şefler tarafından baskı yapıldığını da iddia etti.

Hakkını aramak ve yaşadığı mağduriyeti anlatmak için Öncü Haber’e ulaşan Erdi Çarıkçı şunları söyledi:

“Hamidiye mahallesinde ikamet ediyorum. 9 Mayıs’ta fabrikada çalışıyorken iş kazası geçirdim. Volpak’ta çalışıyorken iki ayağım birden kaydı malzeme kutusunun içine düştüm. Kaburgalarımın üzerine düştüm fakat sıcağı sıcağına hissetmedim. Sonra iş çıkışı acile gittim. Röntgen çekildi ve önemli bir şeyimin olmadığı söylendi. Sadece kaburgada hafif ezik var dendi. İş kazası tutanağı tutulmadı. Fabrikanın müdürüne ilettim bunu ama çalışmaya da devam ettim.”

“Üzerimde baskı uyguladılar”

“8 Ağustos tarihinde tekrar palet çarptı göğsüme. Tekrar acile gittim bu sefer iş kazası tutanağı tutuldu. Acilden çıktıktan sonra şefe hemen haber verdim. Takip eden pazartesi günü işyerine gittim İnsan Kaynakları  şefin numarasını aradı. Çalışma saatleri içinde bir sürü laf söyledi bana. İş yerinde oldu dersen tabii kaza tutanağı tutulacak. 13 bin TL ceza ödeyeceksin, biz de cezamızı öderiz, sen de ödeyeceksin dediler. Vizite kâğıdı istedim 3 defa kendisinden fakat vermedi. İki defada sordum vizite kağıdını o da vermedi. 4-5 tane tutanak tutup, baskı uyguladılar üzerimde.”

“İğne olmaya bile göndermediler beni”

“Ağrım olduğunu bildikleri halde beni en ağır yerlerde, yeri geldi 11 saat yeri geldi 7 saat çalıştım. 25 kiloluk yulafları 8’den 4’e kadar, 8’den 8’e kadar hazneye boşalttım.

Bir gün ağrılarım çok arttı iğne olmak için öğle arasında yemek yemiyim ama iğne olmaya gönderin beni dedim. Müdür gönderemem dedi. Sonra bir şey olduğu zaman Zeynep Hanım bana söyleyin dedi. Ben söyledim ama göndermedi dedim. Bana söyleseydin ben gönderirdim dedi.”

“Ağrım olduğunu bildikleri halde ağır işlerde çalıştırıldım”

Sonra bir gün buz tuttum göğsüme, kaburgama. Beni eve göndermek istedi ben de gitmek istemiyorum dedim. Zaten iki saat sonra vardiya kapanacaktı. Mesai telafisi yapıyoruz, mesai ücretini alamıyorum.  Zaten daha önce göndermemişti. Çok da ağrım yoktu. Sonra perşembe ve cuma günü öğlene kadar iki makineye birden baktım. Yanımda bir tane yardımcı vardı. O hem Volpak’a bakıyordu ben de kova sallıyordum. Hem 25 kiloluk çuvalları boşaltıyordum. Kadınların yaptığı şeyleri trans paletle depoya taşıyordum. O sırada ağrılarım tekrar arttı. Gece vardiyasında da sabah 09:00’dan saat 17:00’e kadar kova salladım tek başıma. Ağrılarım iyice artınca işi bırakıyorum demeye gittim ben. Şef ikna etti beni, bende devam ettim.”

“İş başı yaptığım gün çıkışımı verdiler”

06.10.2022’de acile gittim. Göğüs cerrahi direkt acilde çekilen filmlerime baktı. 3 kaburgamda kırık olduğunu söyledi. Vizite kâğıdı getirirsen bana iş kazası tutanağı tutarım dedi. Vizite kâğıdı vermiyorlar dedim. Aile hekimine gittim 3 gün rapor aldım. Eski kırık olduğu için göğüs cerrahı ben rapor veremem dedi.

Ondan sonra ben direk Beyköy Jandarma’ya gittim. Şikayetçi olmamıştım. Beyköy Jandarma’da 15 dakika boyunca doktorun verdiği raporu gösterdim, kaburgalarımın kırık olduğunu yazdığı. İfademi değiştirmek istiyorum dedim. Oradaki komutan ilk ifademi değiştirmedi. Bu kâğıt zaten savcılığa gidecek ve savcı zaten çağıracak orada yeniden ifade verirsin dedi.

İşyerine gittim cumartesi günü işbaşı yaptım. Kaburgalarımın kırık olduğunu işyerine iletmiştim zaten. 15-20 gün seni idare etsinler dedi doktor, düzelirsin dedi. Hatta orada da çalışma dedi. Ağır iş yaptığım için ağrıların olacak dedi 1 yıl. Sonrada zaten iş başı yaptığım gün çıkışımı verdiler. Zaten 1 ay önce ben çıkışımı istemiştim. ”

“Hiçbirine hakkımı helal etmiyorum”

“Hem beni mağdur etmiş oldular. 4 aydır sigortam yok. Evde benden başka çalışan olmadığını bildikleri halde bunu yaptılar.

İşten çıkarma sebepleri de 5 ayda bir sözleşme yapıyorlarmış. Sözleşme feshi yaptılar. Sözleşmemin bitmesine 8 gün kala işten çıkardılar. 3 bin 156 TL ihbar tazminatı verdiler. Onu da ödemiyorlardı 1 ay geçti ben aradım; işçilerin maaşı yattı sizi her yere şikâyet ederim dedim. 1 gün sonra banka hesabıma yatırdılar.

Benim hiçbir isteğim yok. Orada çalışan yöenticilere ve  fabrika sahibine bu dünyada ne de öbür dünyada hakkımı asla helal etmiyorum.”