Son gelen zamlarla birlikte ekonomik buhrandan geçen vatandaşlar, yaklaşan 11 Ayın Sultanı Ramazan ayı öncesinde ne yapacağını düşünmeye başladı. Yağ ve şeker başta olmak üzere market raflarındaki temel gıda maddelerinin yanına bile yaklaşılamıyor. Ekonomik koşular ve fiyat artışları, Ramazan ayı öncesinde Düzce’de çarşı ve pazara da yansıdı. Diğer yıllarda Ramazan alış verişini günler öncesinde Düzce’de hareketlilik yaşanırken, bu yıl Ramazan ayı öncesinde aynı hareketliliğin olmadığı göze çarpıyor.

Fiyat artışları ile ilgili Öncü Haber ekibine konuşan Düzceli esnaf ve vatandaşlar, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde bazı esnafların stok yaparak fırsatçılık peşinde olduğunu, bu nedenle de fiyatların daha da yükseldiğini belirttiler.

“Piyasada 100 TL’nin altında tatlı yok, fiyatlar daha da artacak”

İftar sofraların vazgeçilmezi olan tatlı fiyatlarında, şekerde ve undaki artış nedeniyle yüksek oranda zam yapılacağını ifade eden tatlıcı Ali İhsan Akbaş, Ramazan ayında tatlı satışlarının, diğer yıllara oranla düşük olacağını tahmin ediyorum. Çünkü diğer yıllarda, Ramazan gelmeden hareketlilik başlardı.  Haliyle şekere zam geldiği için, tatlı fiyatlarında da ister istemez bir oynama olacak. Şu anda tatlının kilosu 100 TL civarında. 15-20 TL arasında tatlıda zam olacak gibi görünüyor” dedi.

“Türkiye’de Ramazan ayı, fırsatçılık olarak görülüyor”

Türkiye’de mübarek Ramazan ayının fırsatçılık ayı olarak görüldüğünü kaydeden restoran sahibi Ethem Şakir, “Ramazan ayını biz İslami bir ay olarak kabul ediyoruz, ama Türkiye’de Ramazan ayı, fırsatçılık olarak görülüyor. Her nedense Ramazan Ayına yakın, bütün zamlar geliyor. Bu da şu anlama geliyor; yani insanlar oruç tutacak, ibadet yapacak, ama ben bu zamları anlayamıyorum. Normalde Ramazan’a yakın bütün mamullerin indirime girmesi gerekiyor. Ama son dönemlerde ben şunu anladım; geçen yıl bir yağ tenekesi 135 TL iken, bugün 700 TL ise, un çuvalı 100 lirayken, bugün 430 lira ise, bunun önüne kurumlar olsun, hükümet olsun geçmiyorsa ben bunu piyasayı serbest bıraktı olarak kabul ediyorum. Çünkü müdahil olmayınca böyle oluyor. İnsanlarımız da böyle fırsatçı olduğu için, stok yapıyorlar, bu da fiyatların artışına neden oluyor. Bu da şu anlama geliyor; Ramazan ayı bir mübarek aydan ziyade, dert ayı olacak. Ben mesela Ramazan ayında restoranımın her yerini doldururdum, ama bu yıl ki Ramazan’dan bir şey beklemiyorum. Bir de Düzce’de en uygun fiyatlar bendedir, fakat bir tabak oldu 30 TL. Yani bir aile geldiği zaman, bir iftar 200 TL’ye mal olacak. Bu da ağır gelir insanlara. Bu zamlarla birlikte artık etin fiyatını geçti sebze. Bir tek biz esnaflar değil, halkımız da çok çaresiz ve zordadır. Allah herkese kolaylık versin! Gidişatın iyi olmadığı, fiyat politikasından bellidir. Biz; inek, tavuk yetiştirmediğimiz sürece, ne tin önüne geçebiliriz, ne de sütün önüne geçebiliriz. Dışa bağlı olarak, bugün Rusya – Ukrayna savaşındaki ekonomik kriz boyutu Türkiye’yi neden etkiledi? Yüzde 50 yağımız, unumuz Rusya’dan, yüzde 30’u ise Ukrayna’dan geldiği için bugün bu hallere geldik. Burada da insanlara Allah kolaylık versin, ama gidişatta ben bugünlerin iyi gün olarak kabul ediyorum ve bu durumun da düzeleceğini zannetmiyorum. Çünkü fiyat politikalarını denetleyici bir kurum yok! Şeker birden fırladı, neden fırladı? Düzce’de vatandaşın bir tanesi 6 tır dolusu Samsun’dan şeker getirerek stok yaptı. Bu adam bunu piyasaya sürmüyor. İşte piyasada şişkinlik yapacaklar. Bu şeker fiyatları da bütün vatandaşlara yansıyacak. Yani vatandaş çekiyor bunun çilesini. Burada stokçuları bulmak zor değil. Devletin bütün kurumları her yere girer ve her yeri de denetler. Sayın Valim gidiyor, bir iki tane marketi denetliyor, bu yeterli değil. Normalde gidecek, toptancıların depolarına kadar bütün istihbaratı değerlendirecek, Valimiz hepsini halka dağıtacak. Vali’nin yetkisi budur. Bizim insanlarımız fırsatçı olduğu için, kendi insanını zora sokuyor” diye konuştu.  

“Bugün aldığımız her şey yarından daha ucuz olacak”

Yaşanan ekonomik sıkıntıların üretim ve tarım politikalarından kaynaklandığını dile getiren eski siyasetçi Oğuz Özyiğit, “Vatandaşın Allah yardımcısı olsun. Zaten 2 yıldır ekonomik krizdeyiz, ama şu son 3-4 aydır daha hızlı bir artış var. Ramazan ayı mübarek ay, her kesin rızkının artacağı bir ay, herkesin birbirine yardımcı olacağı bir ay. İnşallah sıkıntılı da olsa, Ramazan da insanlar biraz rahatlayacak. Ama artışlara baktığımız zaman şunu görüyoruz; bugün aldığımız her şey, yarından daha ucuz olacak. Yani her kesin geç kalmadan alışverişini yapması gerekiyor. Zamların bir kısmını savaşa bağlayabiliriz, ama savaştan önce başlayan bir sıkıntı var. Yani ekonomik krizin başlangıcına bakmak lazım, işte faiz sebep enflasyon sonuçtur teorisinin kavramının yanlış olduğuna bakmak lazım. Siz faizi düşürdüğünüz zaman, doları yükselttiniz, doları yükselttiğiniz zaman otomatikman her şey yükselmiş oldu yani. Dünyanın kabul ettiği bir şey var; ekonomik bir teori varken, biz yanlış bir teori ile dünyanın kabullenmeyeceği, ekonominin kabullenmeyeceği bir politika izlendi. Dolar 7-8 TL’den şu anda 15’e çıktı. Yani adamların 1 dolarını almak için, biz cebimizden 15 TL ödüyoruz. 20 yıl önce kendi kendine yeten bir ülke, bugün dışarıdan bir şey almadan geçinemiyorsa, tarım politikası diye bir şey yok. Biz 20 yıldır yanlış bir düzende gitmişiz. Bugün buğdayı dışarıdan almazsak, aç kalıyoruz, bugün arpayı alamazsak aç kalıyoruz. Yani tarım ile ilgili bir politika yok. Bugün Konya Ovası dediğimiz yerin yüzde 40’ını ekebiliyorsun sen. Yani bunların sebeplerine bakmak lazım. Bu tamamen 20 yıldır hükümetin getirdiği bir nokta zaten. Eski Tarım Bakanı ne diyordu? ‘Paramız var, alıyoruz’ diyordu. Şimdi paramızda yok, alamıyoruz. Türkiye’nin bu verimli topraklarında sadece ay çiçek yağında yüzde 85 dışa bağımlıysak, dünyanın ithalat bölümünde ilk üç ülkesinden biriysek, bunların hepsini bir oturup tartmak lazım. Bir tarım politikası olsaydı bu ülkenin, zaten bu noktalara gelmezdi ki” şeklinde konuştu.

“Hristiyanlar Noel geldiğinde fiyatları ucuzlatır, bizim Müslümanlar arttırıyor”

Hristiyanların kutsal günü Noel’de fiyatları düşürdüğüne, Müslümanların ise mübarek Ramazan ayında fiyatları yükselttiğine dikkat çeken Şahin Gürlemiş, “Hristiyanlar, Noel geldiği zaman fiyatları ucuzlatıyorlar. Ama bizim İslam Aleminde nasıl oluyorsa, mübarek Ramazan Ayı geldiğinde fiyatları yükseltiyorlar. Yani bu iyi bir şey değil. Bu işe hükümetimizin, devletimizin bir bakması lazım. Biraz da esnaflarımız da var. Stok yapıl, halka fahiş fiyatla ürün satıyorlar” ifadelerini kullandı.  

“Bu devirde geçinmek çok zor”

“Bu devirde yaşamak çok zor” diyerek fiyat artışlarına tepki gösteren Seymen Dertli ise, “Bugün bir asgari ücretli markete girdiğinde en temel gıda yağ. Baktığında 1 litre yağın fiyatı 50 TL. Yani bu insan 4 bin maaş alıp, kira ödeyip, hem market alışverişi, hem çocukların eğitim masrafı, bu devirde geçinmek çok zor. Yani hangi birine yetişeceğimize şaşırıyoruz artık” açıklamalarında bulundu