Özel Düzce Çağsu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Acat, konuk olduğu Öncü TV’nin ‘Güne Merhaba’ programında, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen ve sanılanın aksine hayati risk oluşturan ciddi bir rahatsızlık olan uyku apnesinin kesin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirterek, “Tedavi başladıktan sonraki süreçte hasta kilo verir, sigarayı bırakır, dengeli beslenir ve daha sağlıklı bir hayat yaşamaya başlarsa, uyku apnesinin azaldığı gözlemlenebilir.” dedi. Son dönemde öksürük, ateş ve halsizlikle baş gösteren ve günlerce geçmeyen grip hastalığının COVID virüsünün farklı bir varyantı olduğunu söyleyen Acat, “Sevindirici olan şu; insan hayatını tehdit edecek kadar ciddi boyutta değil.” diyerek paniğe gerek olmadığını vurguladı. Ayrıca akciğer kanserinin yüzde 85 sigara kaynaklı olduğunun altını çizdi.

Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu ‘Güne Merhaba’ programına konuk olan Özel Düzce Çağsu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Acat, kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak gelişen akciğer hastalıklarından hava kirliliğinin halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine, yüzde 85 sigara kaynaklı olan akciğer kanserinden toplumda önemsenmeyen ancak ciddi bir rahatsızlık olan uyku apnesine kadar uzmanlık alanını ilgilendiren birçok konu hakkında önemli bilgiler verdi.

“Yeni varyant insan hayatını tehdit etmiyor”

Son dönemde koronavirüsün farklı bir varyantının ortaya çıktığını ancak bu varyantın insan hayatını tehdit etmediğini kaydeden Acat,  07.00 “COVID - 19 virüsünün farklı bir varyantı var, ama sevindirici olan şu; insan hayatını tehdit edecek kadar ciddi boyutta değil. Biraz uzun sürüyor öksürük ve burun akıntısı. Ama çok da telaş edecek bir durum yok. Bunların hepsi geçici şekilde seyrediyor. Son 3 gündür düşmeyen ateş varsa, ek hastalığımız ve 2-3 günden daha uzun süren balgam çıkarma varsa çok oyalanmadan doktora görünmeleri gerekir. Burun akıntısı, kırgınlık, öksürük varsa daha çok istirahat etmesini ve vitaminlerle de desteklemesini tavsiye ederim.” dedi.

“Diyet yapan kişilerin tahıl tüketmesi önemli”

Diyet yapan vatandaşların ve özellikle eğitim çağındaki gençlerin tahıl kullanmamasının ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını söyleyen Acat, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

09.49 “Beslenme şeklimiz önemli eğer yeteri miktarda sebze-meyve yiyorsanız eğer ek vitamin almaya gerek yok. Bir kişi günde mandalina ve portakal yiyorsa o günlük C vitaminin almış demektir. Burada önemli olan kişinin beslenme şekli, yeteri miktarda tahıl, meyve ve sebze alıyorsa ek vitamin almaya gerek yok. Bazı vatandaşlarımız ‘Diyet yapıyoruz’ diyerek tahıl ürünlerini hiç tüketmiyor. Buna bağlı B vitamini eksikliği ortaya çıkıyor. B vitamini eksikliğinde de zekâ da etkileniyor. Sınava çalışan çocuklarımızın mutlaka tahıl ürünleri tüketmesi gerekiyor.”

Nebulizatör cihazı kullanımında bunlara dikkat!

Özellikle bebek ve çocuklarda sık başvurulan nebulizatör cihazı kullanımı hakkında da doğru bilinen yanlışlara temas eden Özel Düzce Çağsu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Acat, “Burada önemli olan ailede bir astım veya alerji öyküsü var mı, yok mu? 5 yaşındaki çocukların soluk boruları, kıkırdakları tam gelişmediği için küçük bir viral enfeksiyonda bile astımla karışır. Sık tekrarlayan hırıltılar oluyorsa ve özellikle şikâyetler gece sabaha doğru artıyorsa, nebulizatör cihazı kullanılabilir. Böyle bir durum olmadığı halde nebulizatör cihazı ile verilen ventolin ilaçlar fayda değil aksine zarara yol açabilir.”

“COVİD ağır geçirenlerin yüzde 10’unda iz bıraktı”

Koronavirüs salgınında hastalığa yakalanıp ağır atlanan hastaların bugün gelinen noktada akciğer sağlığını değerlendiren Acar, 14.49 “Büyük bir kısmı sağlıklı akciğere kavuştu, ama ağır geçirenlerin yüzde 10’u kadarında akciğerlerinde birtakım izler kaldı. Bu izlerin de seviyesi önemli yani akciğer fonksiyonlarını şuan etkiliyor mu? Kısıtlıyor mu, kısıtlamıyor mu? Bunu anlamak için bir tomografi çekip bir solunum testi yapılıp, çok basit bir şekilde karar verilebilir.” dedi. 

Akciğer kanseri taramaları

Türkiye’de, çağın hastalığı olarak gösterilen akciğer kanserinin kanser tarama programına henüz girmediğinin altını çizen Acat, “Avrupa ülkelerinde, 45 yaşın üstündeki binlerce kişide kişi günde 1 paket sigarayı 20 yıl içtiği zaman, düşük doz tomografi ile akciğer taramaları yapılıyor. Ülkemizde daha bu kanser tarama programına girmedi.” şeklinde konuştu.

“Akciğer hastalığı tanısı koyulan hasta sigarayı bırakırsa daha uzun yaşar”

Akciğer hastalığı tanısı konulan hastanın sigarayı bırakması durumunda daha uzun süre yaşadığını anlatan Acat, 18.50: “Kişi canı yandığı zaman bu konuda (sigarayı bırakma) duyarlı oluyor. Zatürre ya da KOAH akutla gelen hastalar oluyor. Ben hastalarımın yüzde 75’ine sigarayı bıraktırıyorum. Sigara ne kadar içiyorsanız, içtiğiniz süre ve günlük miktarla zararları doğrudan ilgili. Bir kişi 20 senedir günde 1 paket sigara içmişse, akciğer kanser gelişme riski 12 kat daha fazlayken, 1 kişi 20 sene, günde 25 ya da daha fazla sigara içiyorsa ve içmişse eğer, bu kişilerde akciğer kanser gelişme riski 25 katına çıkıyor. Akciğer kanseri hastalarına yapılan çalışmalara göre, sigarayı bırakanlar daha uzun yaşıyor. KOAH, ilerleyici bir hastalık ve ilerlemesini durduracak tek şey kişinin sigarayı bırakması. KOAH tanısı konulduktan sonra kişi sigara içmeye devam ederse çok kısa bir zamanda oksijen bağımlısı, bipap dediğimiz cihaz bağımlısı oluyor. Akciğer kanserinin sebebi yüzde 85 sigara, haricinde hava kirliliği, mesleki maruziyetler, pasif içicilik. Türkiye içi kadınlar genelde kuzine tarzı şeyler yakıyorlar bunlara maruz kalmak, Düzce genelinde söylersek radon gazı, sobayı ilk tutuşturma esnasında çıkan duman, hava kirliliği.” ifadelerini kullandı.

“Aylar süren öksürük alerji kaynaklı olabilir”

Aylarca geçmeyen öksürük öyküsünü değerlendiren Özel Düzce Çağsu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Acat, “Mevsim geçişlerinde kişide öksürük varsa mevsimsel alerji düşünülmeli. Alerji testleri yapılabilir, solunum testleri yapılabilir. Kandaki değerlere bakılarak kişide alerjik rinit veya astım var mı? Bakılabilir.”

“Uyku apnesi çok ciddi bir hastalıktır”

Özellikle son dönemde bireylerde sıklıkla görülen uyku apnesinin çok ciddi bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Acat, 26.30 “Uyku apnesi ciddi bir hastalıktır. Toplumda ortalama yüzde 5 görülür. Kişinin boynu kısa ve kalınsa biraz kiloluysa, gece horluyorsa aynı evde yaşadığı insanlardan 10 saniyenin üzerinde nefes durması şikayeti varsa ve sabah uyandığında halsiz bitkin hissediyorsa muhakkak uyku odasında bir gece uyuması gerekir. Kişinin hem sağlığı hem de sosyal yönden önemli bir durumdur.

“Uyku apnesi olan bireylerin trafik kazalarına sebebiyet vermesi 10 kat daha fazladır”

Uyku apnesi olan bireylerin trafik kazalarına sebebiyet vermesi 10 kat daha fazladır. Çok kolay tanı konulabilen ve kesin tedavisi olan bir hastalıktır. Horlamak bir semptomdur. Horlayan kişilerin büyük bölümünde uyku apnesi var. Uyku laboratuvarları çok dolu oluyor genelde. Bu arada ne yapabiliriz? Uyumadan 3-4 saat önce yeme-içmeye son verilmeli. Boş mideyle uyuyup, biraz kilo verip yan tarafa yatılmalı. Egzersiz kişi hareket edebiliyorsa veya edemiyorsa yakınları tarafından hareket ettirilebiliyorsa herkese önerdiğimiz bir şey. Kişi sağlıklıysa günde en az 5 bin adım atmasını öneriyorum.”

“Göçmenlerle birlikte dirençli tüberküloz ortaya çıktı”

Türkiye’nin tüberküloz yani halk arasındaki adıyla verem hastalığını kontrol altına almakta büyük bir başarı elde etmişken yeni bir sorunun ortaya çıktığını da açıklayan Acat, “Tüberkülozu Türkiye’de kontrol altına almak üzereyken Suriye’den, Afganistan’dan, Afrika’dan gelen kişilerle birlikte dirençli tüberküloz görülmeye başlandı. Önlem alınsa çok iyi olur. Öğrenciler geldiğinde çok basit verem testi yapılarak tedbir alınabilir.” ifadelerine yer verdi.

“Akciğer sönmesi tedavisi olan bir hastalık”

Akciğer sönmesi hastalığının tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Acat, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

35.29 “Akciğer sönmesi dediğimiz şey pnömotoraks. Akciğeri kavanozun içindeki balon gibi düşünün. Balona iğne batırdınız, söndü. Özellikle uzun boylu ve zayıf kişilerde daha sık görülüyor. Tedavisi olan bir hastalık. Akciğerde kanser düşünüyorsak veya bir lezyon görüyorsak onlardan biyopsi alıyoruz. Akciğerde su toplanmasının birçok sebebi var. Su toplanması tek taraflı, çift taraflı mı? Kişide kalp, böbrek, karaciğer yetmezliği varsa oluyor. Hastanı durumuna göre oradaki su boşaltılacak diye bir kural da yok. Çeşitli hastalığa göre ilaçlarla da tedavi edilebilir.”

“Balgamın birçok hastalıkla bağlantısı olabilir”

Özellikle akut bronşit hastalarında sıklıkla görülen balgam çıkartmanın birçok hastalıkla da bağlantılı olabileceğini aktaran Acat, şu bilgileri verdi:

39.50 “Balgam akut bronşitten de pnömoniden de kanserden de olabilir. Özellikle sabahları balgam çıkarıyorsa bronşektazi olabilir. Özellikle hastalar bize şu şikayetle geliyor; ‘Boğazımda bir düğüm var, çıkartamıyorum. Özellikle gece oluyor.’ Böyle şikayeti olanlara astım var mı diye bakmak lazım. Astım hastaları sabaha doğru şikayetleri artar. Balgam çıkartamazlar. Çıkarttıklarında berrak balgam olur. Balgamda kan olmasının birçok sebebi var. Kişi çok öksürdüyse, kan sıvılaştıran bir ilaç kullanıyorsa olabilir. Kanserden, tüberkülozdan da olabilir. Ben farklı bir hastalığa dikkat çekmek istiyorum. Ağızdan kan gelmesiyle birlikte nefes darlığı, göğüs ağrısı varsa emboli olabilir. Kişi uzun yolculuk yapmışsa, doğum kontrol hapı kullanıyorsa baldırda dokunduğunda ağrı oluyorsa emboli olabilir.”

“Elektronik sigara akciğer hastalıklarına yol açıyor”

Günümüz de kullanımı artan ve masum gibi görünen elektronik sigaraların, ciddi akciğer hastalıklarına yol açtığına değinen Acat, son olarak şu değerlendirmelerde bulundu:

42.15 Elektronik sigaraların farklı olması Eozinofilik akciğer hastalıklarına sebep veriyor. Bu tip ürünlerin tam etkisi 20 yılda belli oluyor.  Burun tıkanıklığı varsa kişi rahat nefes alamaz. Burnun içindeki zararlı partikülleri koruyan mekanizma devre dışı kalınca hava kirliliğine daha fazla maruz kalır.”

HABER: Savaş ARI

Editör: Liva Ünsal