Bu kapsamda Düzce Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Nihat Annakkaya, Uyku Ünitesi ve uyku bozukları hakkında bilgilendirmede bulundu.

Hem Teşhis ve Tedavi, Hem Eğitim

Ünitenin 2018 yılında hem test laboratuvarı olarak hem de hekimlerin eğitimi konusunda akredite olduğu bilgisini paylaşan Prof. Dr. Annakkaya, bu sayede hastaların teşhis ve tedavisinin yanı sıra hekimlerin sertifikalı eğitimlerinin de yapıldığını belirtti.

Düzce’de Tek!

Ayda ortalama doksan, yılda binden fazla hastaya teşhis ve tedavi amaçlı uyku testi yapılarak değerlendirildiğini ifade eden Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, “İlimizde sadece Hastanemizde Uyku Ünitesi bulunmaktadır. Hastalarımızın yarıya yakını il dışından gelmektedir. Kamu kurumlarında ve çevre illerde bu testi yapan akredite olmuş uyku laboratuvarı bulunmadığından, ayrıca büyük şehirlerde uyku testi için 2-3 yıl gibi uzun sürelere randevu verildiğinden dolayı giderek artan miktarlarda ve özellikle Sakarya, Zonguldak, Bolu, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerden hastalarımız gelmektedir.” diye konuştu.

Yoğun Bilgi Birikimi, Emek ve Pahalı Ekipmanlar Gerektiriyor

Uyku testi hakkında bilgilendirmede de bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Nihat Annakkaya, bu test ile bireyin bir gece boyunca tek kişilik rahat bir odada uyurken birçok tıbbi parametresinin izlenerek kayıt altına alındığını dile getirdi.

Uyku testinin yoğun bilgi birikimi, emek ve pahalı ekipmanlar gerektiren oldukça komplike bir test olduğunu belirten Prof. Dr. Annakkaya, “Hasta yatma saatinden birkaç saat önce laboratuvara gelir. Bazı ön hazırlıklar sonrasında tüm gece uykusu boyunca beyin elektriksel dalgaları (EEG), bacak ve çene kas aktivitesi (EMG), göz hareketleri (EOG), soluk alıp verme ile ilgili parametreler, kan oksijen düzeyi, kalp ritmi ve EKG, yatış pozisyonu, horlama ve bunun gibi birçok tıbbi parametre bir teknisyen gözetiminde bilgisayara kayıt edilir.

Daha sonraki günlerde 6-8 saatlik bu kayıtlar, bölümümüz öğretim üyeleri tarafından incelenerek raporlanır.” ifadelerini kullandı.

 “Uzun Dönemde Kalp Krizi ve Felç Riskinde Artış Söz Konusu”

Bir bireyin hayatının yaklaşık 4’de 1’ini uykuda geçirdiğine işaret eden Annakkaya,  uyku sırasında zihinsel ve fiziksel olarak yeterince dinlenilmemesinin yaşam kalitesini ileri derecede bozduğunu vurguladı.