Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe; Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Ali Kayıkçı ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katılım gösterdi. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Ali Kayıkçı,  konferansta günümüzde popüler olan glutensiz beslenme ile ilgili doğru bilinen yanlışlara dikkat çekileceğini ifade ederek, faydalı bir konferans olması temennisinde bulundu.  

Ardından kürsüye davet edilen Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Sinem Kantarcıoğlu Coşkun, glutenin suda çözülmeyen bir protein olduğu bilgisini vererek “Gluten ve gluten ilişkili proteinler, buğday, arpa ve çavdarda bulunur. Hamura istenilen pişirme özelliklerini vermek, tat eklemek ve dokuyu değiştirmek için gıda işlemede yaygın olarak kullanılır.” şeklinde konuştu. Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, gluten içeren tahılların hayatımıza girişinin 10 bin yıl önce insanoğlunun tarımla tanışması sonucu olduğunu da sözlerine ekledi.  

‘Çölyak hastalığında glutensiz diyet şart’

Çölyak hastalığında glutensiz diyetin kesinlikle gerekliği olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kantarcıoğlu Coşkun, “Çölyak hastalığı kronik, multiorgan otoimmün bir hastalıktır. Genetik olarak yatkın kişilerde etkileri glutene maruz kalma ile ince bağırsakta çıkar.  Geleneksel olarak ishal, yağlı ishal, kilo kaybı,  malabsorbsiyon, gelişme geriliği gibi klasik semptomlar akla çölyak hastalığını getirebilir.” dedi.

Glutensiz diyetin çölyak hastaları için bilinen en iyi tedavi yöntemi olduğunu yineleyen Coşkun, “Günümüzde Çölyak hastalığı tanısı olmayan bireylerde de glutensiz diyet ve buğdaydan kaçınma konusunda artan bir coşku var. Bu diyetin sağlıklı, kilo vermede yardımcı, hastalıkları tedavi edici ve gelecekteki hastalık riskini minimalize edici etkilileri olduğu düşünülüyor.” diye konuştu.  Glutenin diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar ile ilişkisini katılımcılara paylaşan Coşkun,  glütensiz diyetin dezavantajları hakkında bilgiler verdi.

Yapılan araştırmaların glutensiz ürünlerin, olmayan muadillerine göre yağ ve karbonhidrattan daha zengin olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kantarcıoğlu Coşkun, “Glutensiz ekmek daha fazla yağ içeriğine sahiptir ve glisemik indeksi daha yüksektir, protein oranı daha düşüktür.  Glutensiz ürünlerin glisemik ürünün tipine, içeriğine ve işlem prosedürüne göre değişir.  Glutensiz ürünler genel olarak daha düşük folat, demir riboflavin, niasin ve tiamin oranlarına sahiptir.” diye konuştu.

“Besin değerleri eşit değil”

Bunun yanında glutensiz diyeti tercih eden bireylerin işlenmiş gıdaları tüketmeyi azalttığını ifade eden Düzce Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Sinem Kantarcıoğlu Coşkun, doğal olarak glutensiz meyve ve sebzeler ile glutensiz tahıl alımının arttırmasının diyetlerinin besleyiciliğini etkileyeceğini belirterek “Bir elma da, glutensiz şekerli kurabiye de glutensiz gıdalar ama besin değerleri eşit değil.” ifadelerine yer verdi.