Dün bir takım temaslarda bulunmak üzere Düzce’ye gelen DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcıları Candan Karlıtekin, Elif Esen ve Evrim Rızvanoğlu gün boyu sahada yürütülen seçim ve tanıtım çalışmalarının ardından akşam saatlerinde parti binasında basın toplantısı düzenledi.

Partilerinin 2023 seçim hedeflerini aktarmak üzere söz alan Genel Başkan Yardımcısı ve Tarım, Enerji ve Ulaştırma Politikaları Başkanı Candan Karlıtekin: “Bizler DEVA Partisi’ni kurmayıp kimimiz bir yerde köşe yazarak, kimimiz bir yerde konferans vererek, kimimiz belirli STK’larda bunu dile getirerek Yapabilirdik ama bu etkisi sınırlı olacak bir şeydi.

“Memleketin sorunlarına çözüm üretmek için DEVA Partisini kurduk”

Bunun yerine dedik ki geçmişte ekonomide bu kadar başarısı olan bir liderimiz var ve onun mesai arkadaşları başta olmak üzere memleketin sorunlarına gerçekten ayakları yere basan çözümler üretmeyi kendisine vazife edinmiş uzmanlar var. Biz bir araya gelelim dedik ve partiyi kurduk.

Başka partilerde siyaset de yapabilirdik ama Türkiye’nin artık yenilenmeye, yenileşmeye ihtiyacı var. Oligarşinin Tunç Kanunu vardır bilirsiniz?  Bir virüs giriyor ve oranın kendisini yenilemesine, yeniden üretmesine, günceli yakalamasına engel oluyor. Bu virüs DEVA Partisi için de geçerli. Biz bu virüse yakalanmamak bunun etkisinde kalmamak için uğraşıyoruz.

“Birçok uzmanla yola çıktık”

Bunu bizim için konuşmak zaten çok erken. Yepyeni bir siyasi parti olarak memleketin meselelerine uzaman kadrosuyla aynı tam teşekküllü hastane derim ben nerdeyse bize. Birçok uzmanla yola çıktık. Bu konuda da biz lafta kalmıyoruz.

Birçok parti lideri birçok konuda birtakım şeyler söylüyor. Biz diyoruz ki bütün bu sektörleri alanları kaplayan eylem planlarıyla ve birbiriyle tutarlı olan bu eylem planlarıyla yazılı olarak görüşlerimizi ortaya koyuyoruz. Yazılı olmadığı zaman bir bakıyorsunuz verdiğiniz bir söz diğeri ile çelişiyor. Veyahut da söylediğiniz bir sözün bütçesel ve tatbik kabiliyeti anlamda realitede karşılığı olmuyor. Bunları yazılı sunarak kendimizi ölçeceğimiz bir cetvel koyuyoruz. Diyoruz ki ey vatandaş bak yazılı olarak size söz veriyoruz. Esnaf bilir aynı borç senedi vermek gibi…

“Biz ürünümüze güveniyoruz”

Biz ürünümüze güveniyoruz. İyi bir ürün iyi bir siyaset, dengeli siyaset, kapsamlı siyaset ve ahlaklı siyaset, bu da çok önemli! Çünkü niceliksel şeylerin yanında niteliksel şeyler de önemli.

Nezaketli bir siyaset, öyle çok bağıran çağıran ama dertleri merci altına alıp onları ifade etmeye çalışan bir siyaset ve burada da siz basın mensuplarının bizim için büyük bir nimet olduğunu tekrardan vurgulamak isterim.” İfadelerini kullandı.

“Biz altılı masanın elementlerinden biriyiz”

Karlıtekin’in ardından söz alan Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen:

“Bunu birkaç farklı boyutuyla değerlendirmek istiyorum. Öncelikle şu an realitede biz altılı masanın elementlerinden biriyiz. Millet İttifakı’nın içinde değil ama ülkesi için yola çıkmış, ülkesi için endişelenen ve ülkesini güvenli yarınlara taşımak isteyen, gençlerine hayal kurdurmak isteyen bir partinin mensuplarıyız.

Dolayısıyla olmayan bir şeyi değerlendirmek çok doğru gelmiyor. Altılı masada şu an, altılı masanın güvenliği, nitelikli muhalefetin birlikte yol alabilmesi amacı bizim için öncelikli. Altılı masa görüşmeleri iyi de gidiyor. Buradaki önceliğimiz altılı masada bir araya gelen muhalefet partilerinin Türkiye’nin geleceği için aynı zeminde aynı paydada buluştuğunu ve bu buluşmanın sonuçlarının da olumlu ilerlediğini göstermek…

“Amacımız kazandıracak adayla seçime girmek”

Ardından bir seçim, seçim olduktan sonra da elbet bir cumhurbaşkanı adayıyla çıkılacak ama amacımız şu anda tek bir cumhurbaşkanı adayı ile çıkmak, kazandıracak adayla çıkmak. Yaklaşık 20 yıldır Türkiye’de hâkim olan bir anlayış bir sistem var. Bu sistemin değişmesini dönüşmesini sağlayabilecek adayla yola devam etmek.

Ama önce yol haritasının belirlenmesi, ortak müştereklerin güçlendirilmesi, mihenk taşlarının oluşturulması, seçime güvenli bir şekilde gidilmesi ve seçim güvenliğinin sağlanması…

“Seçim günü seçim güvenliğinin sağlanması çok önemli”

Seçim günü seçim güvenliğinin sağlanması çok önemli! Seçim olduktan sonra başkanlık sisteminden güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş süreci en güvenli şekilde nasıl sağlanır? Halkın meclisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeniden nasıl güçlendirileceğini, yeniden yasama yürütme yargı üçlü erkinin tesis edilmesiyle!

Ama o erklerin kendi alanlarında bu kaynaşmışlıktan koparılarak kendi denge ve denetleme mekanizmalarını çalıştırabildiği, meclisin işlediği, gerektiğinde soruşturma açılabildiği, gerektiğinde denetlediği, gerektiğinde kanun yaptığı ama millet için çalıştığı, vekillerin millet için mecliste olduğu güçlendirilmiş parlamenter sistemi yeniden inşa etmek amacındayız!”  

“DEVA Partisinin yeşil çizgileri var”

Elif Esen’in ardından söz alan Genel Başkan Yardımcısı ve Çevre Politikaları Başkanı Evrim Rızvanoğlu ise bundan sonra gelecek yorumları o virgülün devamına ekleyebilmek ve noktayı en son iktidara geldiğimiz gün koyabilmek istiyoruz diyerek şu ifadelere yer verdi: “Şimdi seri bir başlangıç yaptık bu açıklamadan sonra DEVA Yeşil Çizgilerini Anlatıyor.

Yani DEVA Partisinin kırmızıçizgilerine ek olarak çevre politikalarında da yeşil çizgileri var. Ve yeşil çizgileriyle ilgili de il il gezmeye başladık. Eylül ayı gibi bu bölgeye tekrar gelmeyi planlıyoruz çünkü hakikatten burası Yeşil Düzce idi. Önümüzde ki ay Yeşil Bursa, Çanakkale, Balıkesir yapacağız. Her şey yeşilden kaybolduğu için… Yine bir Aydın programı ve Düzce, Sakarya olarak devam edeceğiz...

“Düzce çok uzun yıllar hava kirliliği ile mücadele etti”

Sanayi diyoruz, Düzce çok uzun yıllar hava kirliliği ile mücadele etti biliyorsunuz. İlk sıradan uzunca yıllarda kalkmadı. Avrupa Birliğinin son olarak verdiği hava raporuna göre, ilk sırayı Iğdır aldı. Avrupa’nın da yedincisi oldu. Yani kötü bir şey ama kötünün iyisi halinde bir şekilde liderliği vermiş Düzce. Aynı zamanda burada bir atık ve vahşi depolama sorunu var. Düzce ‘nin en önemli sorunlarından bir tanesi bu.

Tabi sanayinin de getirdiği bir olgu bu ama sanayide şöyle bir sorun var: Sanayiyi doğru denetlemek zorundasınız. Doğru denetlemediğinizde, “ben bunu nehire akıtayım, havayı istediğim şekilde kirleteyim sonuçta ben üretiyorum” deme lüksüne sahip değilsiniz!

“Yeşil Organize Sanayi Bölgesi burada yapılacakmış…”

Az önce duydum ki İlk Yeşil Organize Sanayi Bölgesi burada yapılacakmış. Hayırlı olsun ilimize. Bizim eylem planımızda da bu yeşil organize sanayi bölge ve tesislerinin genişletilmesi, döngüsel ekonominin atığının diğerinin ham maddesi olduğu, temiz enerjinin üretildiği, elektrikli araçların kullanıldığı bir modele geçişi öneriyoruz.

Bunu da yapmak zorundayız çünkü bu ülke, bu şehir ihracatı güçlü olan bir memleket ve burada da 2026 itibari ile uygulanacak “Yeşil Mutabakat” dediğimiz yani Avrupa Birliğine uyumda yeşil mutabakat evrakınız olmadığı sürece ticaret engeliniz olacağı için zaten mecbur bir geçiş olacak.

Bunların hepsi için iki konu lazım. Bir samimiyet.  Biz bu işi doğru ve samimi bir şekilde çözeceğiz. İki, siyasi irade ve DEVA Partisinde tam da bu siyasi irade var.”