Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu, Düzce gündemini Öncü TV’ye değerlendirdi. Caboğlu, günlerdir meşgul eden ve tartışma konusu haline getirilmek istenen, ihaleyle 8 noktaya yerleştirilmesine başlanan büfeler ve Düzce Mezarlıklar Projesi ile ilgili görüşlerini anlattı.

“Burada usulsüz bir ihale yok”

Caboğlu, 10 ay önce yapılan ihaleye ve demokratik sisteme dikkat çekerek, “Bir ihaleden bahsediliyor. Bugün Türkiye’de bir ihalenin nasıl yapıldığını iyi biliyor olmak lazım. Önce belediye meclisinden bu yetki alınır ve sonrasında bu basına ilan edilir. Burada usulsüz bir ihale yok. Bir firma bunu almış oldu. Gönül isterdi ki Düzceli bir firma alsın ama sonuç itibariyle ihale kanununa göre girmiş ve almış. Bugün ‘Size mi soracaktık, bize mi soracaktık’ konusu. 2019’da bir seçim oldu. Vatandaşlarımıza soruldu. Bizim de bir adayımız vardı. Burada Vatandaşımız iradesini yansıttı ve bugünkü AK Parti belediyesi olan, geçmişte bakanlık yapmış Faruk Bey’e bu yetki verildi.” dedi.

“Bu konuların değerlendirileceği yer belediye meclisi”

İhaleye gölge düşürecek çaba içine girilmesinin ve konun tartışma haline dönüştürülmesinin Düzce’ye bir şey kazandırmayacağına işaret eden Caboğlu, “Bunlar Düzce Belediye Meclisi’nde konuşulacak hususlardır. Basın önünde ‘Sana mı soracağım, bana mı soracaksın’ şeklinde bunu değerlendirmek şık olmaz. Sözlemlere de dikkat etmekte biraz fayda var. Faruk Özlü, siyasi parti il başkanlarının direkt muhatabı değildir. Özlü’nün hesap vereceği yer belediye meclisidir. Burada sorulur ve cevabı alınır. Bir atışma ve bilgi kirliliğine meyil verecek bir durum olmaması lazım. Bugün tabii ki belediye başkanlığının bu konuyla ilgili Düzce’yi bilgilendirmesi gerekiyor. Ama burada yapılmış bir ihale var ve bu ihaleyi alan bir firma var. Düzce’nin lehine olacaksa bir büfenin 5 metre ileri veya geri kaymasında ortak bir yol bulunabilir. Bugün Düzce Belediye Meclisi’nde Cumhuriyet Halk Partisi’nin, İYİ Parti’nin, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve AK Parti’nin meclis üyeleri var. Bu konular burada değerlendirilebilir. Burada siyaseten ben nasıl artı sağlarım şekliyle bu tip durumlar Düzce bir şey kazandırma, zarar verir.” diye konuştu.

Caboğlu, Düzce Şehir Mezarlığı’nda ziyaretçiler için tehlike arz eden ve mezarlara zarar veren ağaçların bertaraf edilmesi için yürütülen çalışmaların ‘rant’ ve ‘ağaç katliamı’ iddialarıyla CHP Düzce İl Teşkilatı tarafından yerel, Milletvekili Mahmut Tanal tarafından da ulusal gündeme taşınmasıyla ilgili de konuştu.

“Mezarlıkta can güvenliği için çalışma başlatıldı”

Mezarlıkta tehlikenin önüne geçilmesi amacıyla yapılan çalışmaları Başkan Özlü’den dinlediğini ve destek verdiğini kaydeden Caboğlu, “Biz mezarlığa çok sık giden bir siyasi partiyiz. Mezarlığa gittiğinizde o mezarlığın sizi ürkütmemesi lazım. Çoluk çocuğunuzun rahat gidebileceği bir ortam olması lazım. Düzce Belediyesi’nin de bununla ilgili bir çalışması olduğunu biliyorum. Ben teşkilat olarak bunu basın önünde değil direkt Faruk Bey’e giderek, ‘Burada nasıl bir çalışma düşünülüyor?’ diye bilgi almış bir il başkanıyım. Bu ağaçların çevreye bir şekilde zarar verdiğini, köklerinden sökülen ağaçların olduğunu, dalların kırılmasıyla kabir ziyaretine gidenlerin can güvenliğiyle ilgili bir sıkıntı oluşabileceği düşünülerek bir çalışma başlatmış. Hatta bugün bilgisayar ortamında orada kabirde yatan ailemizin uydudan görüntüsüne ulaşabileceğimiz bir ortam tasarlanıyor. Burada bir çalışma var. Niyet iyi olduğu zaman bu konu sizi doğruya getirecektir.” dedi.

“Mahmut Tanal, kabirdeki büyüklerimizi bizden çok düşünmüyor”

Düzce’den sorumlu CHP İstanbul Milletvekili Tanal’a da tepki gösteren Caboğlu, “Düzce’deki mezarlığı, kabirde yatan büyüklerimizi bizden daha çok Mahmut Tanal düşünüyor diye söyleyemem. Ne zaman Düzce’mizle ilgili bir konu varsa bunu meclise taşıyan siyasi grubun ve bu ismin Mahmut Tanal olduğunu Düzce’de sıkça görüyoruz. Düzce’de yapılanları iyi yönleriyle TBMM’de ve ulusal medyaya yansıması Düzce’mizin lehinedir. İçeride yanlış giden bir husus varsa bunu kendi aramızda konuşalım. Ama bunu ulusal medyaya taşımak şık olmaz.” diye konuştu.

“Kılıçdaroğlu’nun aşağılayıcı açıklamaları Düzce’ye zarar veriyor”

CHP’li milletvekillerinin Düzce ziyaretinin güzel olmakla birlikte sonuç olarak Düzce’ye zarar veren bir hale dönüştüğünü belirten Caboğlu,  “Düzce’yi önemsiyoruz’ şeklinde Düzce’ye göndermiş olduğu 25 milletvekili vardı. Güzel bir çalışma. Bu vatandaşı direkt dinleyerek sorunları değerlendirmek güzel bir şey. Sizin genel başkanınız da eline vermiş olduğunuz raporu TBMM’de konuşurken Düzce’yi aşağılayıcı, kaos ortamı ve sıkıntı var şekliyle yansımış olması bizleri gerçekten derinden üzmektedir. Düzce turizm bölgesi olan. Bugün Akçakoca’da deniz, Gölyaka’da doğa, Cumayeri’nde rafting ve Konuralp’teki tarih turizmine baktığınızda bir hava kirliliğinin olmadığını görmek mümkün. Düzce merkezde gerçekten yıllardan beri olan bir hava kirliliği var. Bununla ilgili Düzce Belediyesi’nin başlatmış olduğu bir çalışma var. ‘Düzce’ye gitmeyin, kanser olursunuz’ şekli Düzce’ye zarar vermektedir. Bizim Düzce’mizi kimsenin kötü göstermesi şık değil. Burada bir gayret var.” ifadelerini kullandı.

“Mezarlığa gidip fotoğraf çektirmek Düzce’ye bir şey kazandırmaz”

Düzce’nin meseleleriyle ilgili muhataplarından bilgi almadan adım atmanın yanlı olduğunu ve sorunların Düzce’de halledilebileceğini kaydederek CHP İl Başkanı Semih Cemşit’in mezarlıkta çektirdiği fotoğraflarla ilgili konuşan Caboğlu sözlerini şöyle noktaladı:

“Biz Düzce’de devletimize kasteden PKK terör uzantısı olmayan her siyasi partiyle oturur konuşur tartışırız. Ne yapılması gerekiyorsa Düzce için yaparız. Bir mezarlığa gidip resim çektirmek. Bir fındık çuvalının üzerine yatarak resim çektirmek Düzce’ye bir şey kazandırmaz. Böyle bir konu varsa bu Düzce’de siyasi parti il başkanları olarak bir araya gelir değerlendiriyoruz. Belki Faruk Bey dinlendiğinde hak verecek. Belki Düzce için bir kazanım olduğunu görecek. Ama bunu ulusal medyaya taşıyıp, ‘Düzce’de çok sıkıntılar var’ şeklinde dışarıya yansıtmak doğru olmaz. Düzce söz konusu olduğunda çok dikkat etmek lazım. Bugün ilini düşünmeyen kişinin sonuç itibariyle ülkesini düşünüyor demek doğru olmak. Yanlış giden bir şey varsa bunun başka yöntemleri var.”

HABER: Mehmet GÜNESEN