Geçmiş dönemlerde Milletvekili Adayı ve AK Parti İl Başkan Adayı olan, AK Parti Düzce Teşkilatı kurucuları arasında yer alan Fahrettin Şengür, AK Parti Düzce İl Başkan Adaylığı’nı ilk kez Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’a açıkladı. Adaylık için Ankara’da görüşmelerinin devam ettiğini kaydeden Şengür,  “Ben Fahrettin Şengür. 1961 Düzce doğumluyum. AK Parti Kurcay Kurulu, daha önce tabii Refah Partisi’nde, Fazilet Partisi’nde yönetimlerde bulundum. Bu dönem içerisinde İl Başkanlığı’na niyetim var. Rabbim izin verirse yola çıkacağız, hakkımızda Cenab-ı Allah her şeyin hayırlısını nasip etsin diyoruz, hayırlı bir yönetim, hayırlı kişilerle birlikte olmayı, Düzce’yi kucaklayabilecek vaziyette bir iş yapmayı diliyoruz. Yönetim listem tabii ki kafamda var. Allah hakkımızda hayırlısını versin. Nasip olursa listeyi hazırlamak kolay. Liste çok hazırladık. Nasip olursa bir Ankara ziyaretim var. Tabii ki talebimi oraya yapacağım. Takdir Allah’ın. Ankara’da temaslarda bulunuyorum” diye konuştu.

“İl Başkanı olursam, Düzce’nin sorunlarını çözeceğim”

İl Başkanı olması durumunda ayrıştırıcı değil kucaklayıcı bir il başkanı olacağını ve Düzce’nin sorunları için çalışacağını ifade eden Şengür; “Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Recep Uncuoğlu’yla görüştük. Muhammed Avcı’yla daha önce görüştük. Tabii her ne kadar telefon etsem bile, telefonla değil, kendileri çıkmıyor, büyük mertebe sekreterleri çıkıyor. Danışmanları çıkıyor. Onlara net bir bilgi versen de, onlara ulaştırıyor mu ulaştırmıyor mu bilmiyorsun. Ama WhatsApp’tan irtibatım var. Görüşüyoruz. Rabbim hakkımızda hayırlısını versin inşallah. Hiçbir kimseyle paylaşmadım. İlk defa sağ olsun Sadullah kardeşimizin yanına geldik. Burada diyalog içerisinde bulunalım, bakalım hakkımızda hayırlısı ne ise onu yapalım diyoruz. Hayırlısı diyoruz.  Çünkü artık partimiz öyle bir duruma düştü ki kendi içerisinde. Kimseyi kötülemek istemiyoruz, her yiğidin bir yoğurt yeme şekli vardır.  İl Başkanı olarak tüm ildeki parti il başkanları ile beraber, birlikte hasbihal edip Düzce’nin sorunları ile ilgilenmek herkesi kucaklamak” şeklinde konuştu.

“Şimdiki Yönetimin doğru düzgün toplantı yapmadığı söyleniyor”

“Şimdiki yönetim zaten doğru düzgün bir toplantı yapamadığı söyleniyor” diyen Şegür, konuşmasına şu şekilde devam etti:

Basından okuyoruz, gazeteleri okuyoruz, hepsini okuyoruz, doğru bir toplantı yapamadığımızı söylüyorlar. Eğer hayırlısı oysa o olsun. Benim illaki başkan olayım diye bir şey yok ama hayırlısı ise olsun hakkımda. Düzce için yapmamız gereken, daha önce Hikmet Keskin’in karşısına çıktık. Son gün içerisinde Divan’da kaybettik. Bu sefer Divan’da değil de Divan’a girmeden kaybedelim."

Sosyal Medya hesabından paylaştı…

Fahrettin Şengür ayrıca, İl Başkanlığı ile ilgili sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu yazıyı ak partiliyim diyen ve demeyen kişilere ben Fahrettin Şengür, AK Partinin Kurucusu, il başkan adayı olmuştum. 27.dönem milletvekili aday adayı olmuş ve hala davamdan vazgeçmeyeceğim. Sonuna kadar davamı sürdüreceğim. Bırakın benim İl Başkanı adayı olayım olmayayım, davaya devam İl Başkanlığını ise Allah izin verirse olur. Kullarının ve şu anda çok sözü geçenler teşkilatı Genel Başkan ve Yardımcılarına, illere müfettiş olarak gelenlere, illerdeki koordinatör milletvekillerine ilimizin Milletvekillerine, Belediye Başkanlarına ve hasıl Türkiye’nin 81  ili AK Parti gözükenlere bu yazı cümlemize. Yorulmadan lütfen okuyun. Beni bu yazıyı paylaştığım için kınayacaksanız kınayın. Allah Cumhurbaşkanımız, Reisimiz, dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığınız bencil hatalar ile yalnız bırakmayalım.

Bu vebal hepimizin.

NEREDESİN ŞEVKETLİM, TAYYİP ERDOĞAN?

AK Parti'de siyaset yapanlar tarih tekerrür mü etsin , yarın “Neredesin şevketlim, Tayyip Erdoğan? Feryadım varır mı bârigâhına? Diye haykırmak mı istiyorsunuz!

* Ben bir partili değilim!..

* Davalarının akıbetinin liderlere bağlı olduğuna inanırım…

* Gerçek ideolojinin “halka ve hakka hizmet “ olduğunu bilirim…

* Bu nokta da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülkenin yarınları için büyük bir şans olduğunu düşünen bir gazeteciyim…

* Eğer bugün ABD’si, AB’si, İngiliz’i, Fransız’ı, Yunan’ı, İsrail’i, Suudi’si,  yani topu birden Erdoğan’ı devirmek için bir mücadele içine girmişse ülkemin Cumhurbaşkanın doğru yolda olduğunu inanır bundan gurur duyarım…

Hele hele böylesine gayri milli bir anlayışa sahip  bir muhalefet anlayışı varken “ İyi ki Tayyip Erdoğan var” demeyi  görev sayarım...

O nedenle de gördüğüm manzara nedeni ile sözüm ayrımsız 19 yıldır Tayyip Erdoğan’ın yanında yürüyen dava arkadaşlarına getiririm…

* İster Külliyede olsun…

* İster Genel Merkezde…

* İster Bakanlıklarda…

* İster milletvekillerinde…

* İster teşkilatlarda…

* İster bürokraside…

* Her nerede olursa olsun…

19 yıldır Recep Tayyip Erdoğan sayesinde bu ülkede tek başına iktidar olmanın gururunu yaşayıp, başları dik gezenleredir sözüm..

* Hala…

* Böylesine keskin bir siyasi ortamda partinin bütün yükünü Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerine bırakıyorsanız…

* Hala…

* “Nasılsa seçimleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kazanıyor “ diyerek yan gelip yatmaya devam ediyorsanız…

* Hala…

* Güç zehirlenmesi yaşayıp son yerel seçimlerden ders çıkarmadan milletten kopmaya devam ediyorsanız…

* Hala…

* Bütün siyasi varlıklarınızı borçlu olduğunuz Recep Tayyip Erdoğan’ı verdiği mücadelede “yarın” hesabı ile yalnız bırakıyorsanız…

* Hala…

* Milletin gözü önünde yaptığınız belirgin hatalarla davanın lideri Tayyip Erdoğan’a zarar vermekten bile bile geri kalmıyorsanız…

* Hala…

* Kendi aranızda birlik ve beraberlik yerine sen-ben kavgası ile AK Parti’nin rakibi AK Parti’dir imajı yaratıyorsanız…

* Bilin ki;

* Deniz bitiyor!

* Bilin ki;

* 2023 seçimleri hiçte eski seçimlere benzemeyecek…

* Bilin ki;

* Bu kafalarınızla yarın son pişmanlık işe yaramayacak şekilde “Nerede o günler” diyerek, bugünleri çok ama çok arayacaksınız…

* Bilin ki;

* Bir daha Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lidere asla sahip olmayacaksınız…

* Yarın bugünleri çok ararsınız!

Hala göremiyorsunuz ..

Bir iktidar değişikliğinde Recep Tayyip Erdoğan'ın ülke sevdasını, duruşunu  tarumar edecek acımasız bir muhalefet gerçeği karşınızda!..

O nedenle;

* Ya;

* Kişisel ihtiraslarınızı, yanlışlarınızı, milletten kopuşunuzu bir kenara bırakıp Tayyip Erdoğan etrafında sözde değil özde kenetlenip, 2023 yoluna çıkıp Türkiye’nin aydınlık yarınlarının önünü tamamen açacaksınız…

* Ya da;

* Hem ülkenize hem liderinize hemde  geleceğinize ihanet ederek  siyasi tarihin derinliğinde kaybolup gideceksiniz…

* Görünen koy kılavuz istemiyor...

Bilin ki!..

Cumhurbaşkanınız Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibi sizsiniz!

AK Parti yönetim kadroları, bürokratları, külliye kadroları, belediye başkanları, bakanlıklar, teşkilatlar, vekiller sizsiniz!..

Ne CHP, ne İP, ne de  diğerleri!..

Sizsiniz!..

* Adeta milleti Tayyip Erdoğan'dan soğutmak  için var gücünüz ile  çalıştığınızın farkında mısınız bilmem ama çıkın sokağa bunu görürsünüz!..

* Göremiyorsunuz çünkü milletten koptunuz!

* Bugün muhalefetin en acımasız olduğu, pandemi  nedeni ile ekonomik sorunların sorunların yaşandığı  dönemlerde  dahi  anketlerde  AK Parti'nin oyunun Yüzde 38-40 bandında görülmesi dahi büyük başarıdır ki bu  başarı  hala milletin gönlündeki Tayyip Erdoğan sevgisidir...

* Kıymayın bu sevgiye!..

* Teslim etmeyin bu ülkeyi 2002 öncesi anlayışa!..

* Nankör olmayın!..

* Milleti dinleyin...

Çünkü;

* Kimlerin ne yaptığını…

* Kimlerin kimlere karşı husumet beslediğini…

* Kimlerin kimlerle kavgalı olduğunu…

* Kimlerin neyin peşinde koştuğunu…

* Kimlerin hangi hesabı yaptığını…

* Kimlerin davaya göz göre göre  zarar verdiğini…

* Kimlerin  kişisel ihtirasları ile partiye ve reise  ihanet ettiği bilinmiyor mu sandınız!…

Kafanızı  deve kuşu misali soktuğunuz kumdan çıkarın!..

* Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu ülke için büyük bir şans olduğunu görerek bir gün dahi  partisi adına  makam ve mevki beklentisi olmadan  “Bağımsız güçlü Türkiye” ideali için  karşılıksız destek veren Devlet Bahçeli’den ders alın!..

* Bahçeli istese bakanlıklar alamaz mı?

* Bahçeli istese bürokraside en önemli yerleri alamaz mıydı?

Diyeceğim şu ki;

* Sadece sizleri siyaseten var eden, bütün siyasi kimliğinizi borçlu olduğunuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a değil,  millete de, mazlumlara da ihanet ediyorsunuz…

Bilin ki;

Bugünkü “vurdum duymaz  “ anlayışa  son verilmez  2023 öncesi bütün yapıda gerçek bütünleşme sağlanamaz ise hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır…

Bugünleri  çok arayacaksınız!

Böylesine güçlü bir iradeye sahip olan, milletinin başını hiçbir olayda yere eğmeyen, üzerine oynanan  bütün oyunlara rağmen  “Bağımsız Türkiye” inşa etme yolunda dev adımlar atan  Erdoğan'ın değerini önce AK Partililer olarak siz bileceksiniz!..

* Kendinizi bir odaya kapatıp şöyle bir iki dakika vicdanınızla 19 yıldır sahip olduğunuz unvanları düşünerek  2023 seçimlerini kaybettiğiniz zaman ne olacağını düşünün!..

Bilin ki bu  davaya karşılıksız gönül verenler yarın  “Siz değil miydiniz Tayyip Erdoğan’a ihanet edenler” diyerek yüzünüze bakmayacak…

* Menderes’in idamına karşı duramayan o neslin nasıl büyük pişmanlık duyduğunu evlatlarının, torunlarının 15 Temmuz gecesi  tankların önüne çıkarak  görmedik mi?

O nedenle AK Parti’de sen- ben kavgası, makam-mevki, ticaret için  siyaset yapanlar sözüm size…

Birbirlerinin kuyusunu kazırken aslında Tayyip Erdoğan’ı arkasından hançerlediğinizin farkında değil misiniz!

Recep Tayyip Erdoğan’ sız bir Türkiye ve  AK Parti’yi hayal edenlerin oyununa geldiğinizin farkında  değil misiniz?

Kendinize gelin!..

Biraz tarihe bakın!..

Son pişmanlıklar para etmemiş!..

* 2. Abdülhamid’e karşı çıkmış, onu suçlamış hatta hakaretlerde bulunmuş bazı aydınlar, devlet adamları sonraki dönemlerinde nasıl pişmanlık duymuşlar!...

* Bunları yazılarında, şiirlerinde nasıl ifade etmişler…

2. Abdülhamid’e en şiddetli eleştirileri getiren İttihatçıların önemli isimlerinden Rıza Tevfik, "Sultan Abdülhamid Han'ın Ruhâniyetinden İstimdat" adlı mersiyesinde  bakın pişmanlığını hangi mısralarla ifade ediyordu..

    * Neredesin şevketlim, Sultan Hamid Han?

    * Feryâdım varır mı bârigâhına?

    * Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,

    * Şu nankör milletin bak günahına.

    * Târihler ismini andığı zaman,

    * Sana hak verecek, ey koca Sultan;

    * Bizdik utanmadan iftira atan,

    * Asrın en siyâsî Padişâhına.

    * “Pâdişah hem zâlim, hem deli” dedik,

    * İhtilâle kıyam etmeli dedik;

    * Şeytan ne dediyse, biz “beli” dedik;

    * Çalıştık fitnenin intibahına. 

    *

Süleyman Nazif ise pişmanlığını şu dizelerle ifade ediyordu:

    * Padişahım gelmemişken yâda biz,

    * İşte geldik senden istimdâda biz,

    * Öldürürler başlasak feryâda biz,

    * Hasret olduk eski istibdâda biz.

 Bu sözler acı bir ders gibi değil mi?

* 19 yıldır Tayyip Erdoğan ile birlikte yürüyenler  gidişat o ki yarın bu duruma düşeceksiniz.  “Neredesin şevketlim, Tayyip Erdoğan? Feryâdım varır mı bârigâhına? “ sözlerinizin hiç bir önemi olmayacak...

* Bilin ki   tarihi okudukları zaman  torunlarınız sizden hesap soracak!..

* Tıpkı Abdulhamit’i yalnız bırakanlardan, tıpkı Adnan Menderesi idam edilişini seyredenlerden hesap sorulduğu gibi!..

Karar sizin!..