Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde büyük yıkıma yol açan depremin ardından Düzce Sağlık İl Müdürlüğü’ne bağlı ekipler afet bölgelerinde depremzedelere yardımcı oldu. Depremin olduğu gün bölgeye giden ekipler, yeni ekipler ile devir teslim yaptı. Düzce’ye dönen sağlık personelleri bölgede yaşadıklarını Öncü Haber mikrofonlarına anlattı.

Bölgede görev alan sağlık ekipleri şu şekilde konuştu:

Serhat Bahadır Poyraz: “UMKE personeliyim. İlk depremi duyduğumuz andan itibaren sabah saat 7’de hızlı bir şekilde çıkış yaptık. Hatay’a akşam saat 5 gibi ulaştık. Sahra hastanesine hemen intikal ettik. Orada göreve başladık. İlk gece hastanede görev yaptık. Gelen tüm yaralılara müdahale ettik, sevk işlemlerine yardımcı olduk. Gelen ambulanslara hastaları teslim ederek Adana’ya sevkini, Dörtyola sevkini sağladık. İkinci gün enkazlara başladık. Bir hafta boyunca enkazlar da çalıştık. Allah’ında izniyle 6 tane yaralımıza yardımcı olduk, enkazlardan çıkardık. Hepsinin de sağlık durumu çok iyi. Salı günüde diğer arkadaşlarımıza görevi teslim ederek Düzce’ye geri döndük.

Ben İzmir depreminde de görev almıştım ama bu deprem çok farklıydı. 2 ay önce Hatay’daydım. Oraya gezmeye gitmiştim. Bu sefer çok bambaşka bir yer buldum. Taş üstünde taş kalmamıştı. Durum çok kötüydü çünkü organizasyon hemen yapılmış ama gelen hastalar çok, vefat eden hastalar çok. Yardım bekleyen çok insan vardı. Elimizden geldiğince müdahale etmeye çalıştık. Kurtarabildiklerimizi kurtarmaya çalıştık, sevklerini sağladık. Orada kalanlara Allah sabırlar versin.”

9c793b0d-92bb-45ff-8745-ff5d0c539c98

Elif Yıldırım Kendirli: "Tam anlamıyla bir kıyametin içine gittik orada. Çok acı tablolarla, çok acı senaryolarla karşılaştık orada. Daha önce hepimiz farklı enkaz alanlarında, farklı deprem alanlarında görev yapmış insanlarız. Bu tam olarak asrın felaketi olarak adlandırdığımız gibi bir tabloydu. Bu bizim için çok acı, ülkemiz için çok acı. Orada tamamen soğukkanlı olup profesyonelce yaklaşmamız gerekiyordu. Evet duygularımız çok yoğundu ama elimizden geleni en iyisini yapmaya çalıştık."

"YORULDUK AMA KALBİMİZ ORADA"

Aydın Şahin: "İl Ambulans Servisi Komite Kontrol Merkezi’nde çalışıyorum. 112 ekibi olarak ekip arkadaşlarımla ambulansla bölgeye gittik. Ayın 7’si gece saat 04.30’da Hatay’a indik. Telsizlerimizi ayarladık sonra Hatay komutanın vermiş olduğu vakalara çıkış yaptık. Hatay’da çok görevde bulundum. Erol Çavuş Komutanlığı’nda sınır operasyon görevinde, Reyhanlı’da Cilvegözü’nde ayrıca Antakya merkez yok olmuş gibi bir şey. Ayakta kalan binalarda zaten kalınacak gibi değil. Şehir merkezine ulaşım enkazlardan çok zor. Oraya ulaşan kepçeler, Katolar yolları açmışlar. Açtıkları yollardan bizde UMKE’ci arkadaşlarımız enkazlara müdahale ederken bizde onların bulundukları noktalara ambulanslarımızla çıkabilecek olan hastaları bir an önce sevk edebilmek için her daim şehir merkezinde, enkazlarda hazır bir şekilde bulunduk. Diğer iller Düze ekibi olarak vaka olmadığı, vaka verilmediği zaman bile toplanma alanı olan Sahra Hastanesi’nin oradan Antakya merkeze hareket edip tarama şeklinde enkazdan çıkan hastalarımızı hızlı bir şekilde Sahra hastanesine nakil ettik. Oranın yapmış olduğu yönlendirme ile Adana Şehir Hastanesi, Çukurova Üniversitesi, Balcılar Eğitim Araştırma Hastanesi’ne hiç durmadan sevklerimizi gerçekleştirdik. Çıkan hastalarımızın genel durumları çok şükür iyiydi. Hatta bir teyzemiz tüm ekibin telefon numarasını aldı ve ‘eğer yaşarsam size en güzel yemekleri yapacağım’ dedi. Duygularımızın en yoğun olduğu, ağlamamak için kendimizi zor tuttuğumuz anlardı. Onu da yine helikopter sevkleri başlamıştı, helikopter ile Adana Şehir Hastanesi’ne gönderdik. Orada olmaktan çok mutluluk duydum, onur duydum. Düzce’de de yaşadığımız deprem sonrası orada da bizim elimiz bir taşın altındaydı. Bizim de elimizin olması gerekiyordu ki her zaman ülkenin sınırları içerisindeki her toprak her vatandaş hepimiz biriz. Bizde orada olduk. Yorulduk ama kalbimiz orada."

"BİR CANA NEFES OLDUYSAK NE MUTLU"

Merve Beşik: "Biz ayın 6’sında saat 15.30’da yola çıktık 8 kişilik bir ekiple. Biz çadır hastanelerini kurmak için gitmiştik oraya.  Hastanemizi kurduk. Çadırımızı kurduk. Depremzedelere gerek enkazdan çıkan vatandaşlarımıza yardımcı olduk. Enkaza girdik, oradan sağ salim Gülsüm Yeşilkaya’yı çıkardık. Onu ailesine teslim ettik. Buradan gittiğimiz tablo çok kötüydü. Buradan kendimizi en kötüsüne hazırlayıp gittik ama yaptığımız hazırlık bile o kadar az kaldı ki yanında orada ki tabloyla. Bir cehennem vardı orada. Bir yerden sonra duygularımızı bir kenara bırakıp işimize odaklanmamız gerekiyordu. Bizde üstümüze düşeni yaptık. Bir cana nefes olduysak ne mutlu bize. Bir aileyi çocuğuna kavuşturabildiysek ne mutlu bize. Onun için oradaydık. Bizde diğer arkadaşlar gibi pazartesi günü diğer ekibe devrettik görevimizi ve geri döndük. Şimdi iş onlarda. Onlar devam ediyorlar." HABER: Ahmet ÇELİK- Ece MUTLU