Özellikle yaz aylarında etkili olan kuvvetli yağışların sel afetine dönüştüğü Düzce’yi de içerisine alan 13 bölgede risk azaltma faaliyetlerine başlayacaklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Derelerimizdeki temizlik ve ıslah çalışmalarına hız vererek, yoğun yağış dönemi başlamadan gerekli tedbirleri hayata geçireceğiz.” dedi. Ayrıca nüfusun yüzde 71'inin deprem riski yüksek yerlerde ikamet ettiğini anımsatarak, Türkiye için kentsel dönüşüm çalışmalarının tercihten öte zorunluluk olduğunun altını çizdi.

Asdadaderddoğana Asfd

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AFAD Başkanlığı’nda düzenlenen DSİ Sel ve Taşkın Risk Azaltma Protokol Töreni'nde Düzce’yi yakından ilgilendiren konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının satır başları şöyle:

“DEVLETİMİZİN İLGİLİ KURUMLARININ LOJİSTİK VE TEKNİK KAPASİTESİNİ GÜÇLENDİRİYORUZ”

“AFAD - DSİ iş birliği ile kritik bir adım daha atıyoruz. Devletimizin ilgili kurumlarının sel, taşkın afeti öncesi, anı ve sonrasında lojistik ve teknik kapasitesini bu vesileyle güçlendiriyoruz. AFAD envanterinde bulunan iş makinesinin DSİ'ye devredilmesini sağlayan protokol kurumumuzun etkinliğini artıracaktır. Bugün 31 iş makinesinin devir teslimini gerçekleştiriyoruz. DSİ'deki ekskavatöre sayısı 816'ya ulaşacak. Ekskavatörlerimiz sel ve heyelan riski yüksek bölgelerde görev yapacak.

Seltaşkina Sdasd

13 BÖLGEDE RİSK AZALTMA FAALİYETLERİNE BAŞLIYORUZ

Karadeniz'de 13 bölgede risk azaltma faaliyetlerine başlıyoruz. Derelerimizdeki temizlik ve ıslah çalışmalarına hız vererek, yoğun yağış dönemi başlamadan gerekli tedbirleri hayata geçireceğiz. Depremler, seller, heyelanlar, yangınlar gibi tabiat olaylarının önüne geçemeyiz ancak zararları en aza indirmek elimizdedir. Görevimiz her türlü önlemi almak ardından da Rabbimizin takdirine teslim olmaktır.

“YAĞIŞ MEVSİMİ ÇALMADAN KAPIMIZI RİSKE KARŞI ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ”

Bugünkü imza töreni ile yağış mevsimi çalmadan kapımızı riske karşı üzerimize düşeni yapıyoruz. 2024 yılını daha sorunsuz, can ve mal kaybı yaşamdan atlatacağımıza inanıyorum. AFAD ve DSİ'ye kolaylıklar diliyorum. Ülkemiz coğrafi olarak da kritik bir yerde, önlemlerimizi buna göre almalıyız. Türkiye aynı coğrafyayı paylaştığı ülkelerle iklim krizinin can alıcı sonuçlarını ef fazla hisseden devletlerin başında geliyor. Son yıllarda depremden sel baskınlarına, salgından savaşa çok farklı sınamalarla karşılaştık.

 “6 ŞUBAT KIRILMA NOKTASI OLDU”

BURADA BİR CAN YANSA İYİ Mİ OLACAK?” BURADA BİR CAN YANSA İYİ Mİ OLACAK?”

6 Şubat kırılma noktası oldu. Deprem öncesi afete hazırlık olarak her adımın faydasını gördük. Daha önce afet yönetimi farklı kurumlardaydı. Bu da ciddi koordinasyon sorunu olarak ortaya çıkıyordu. 2009'da AFAD'ı kurduk. Devletimizin ilgili tüm kurumlarını afet öncesi ve sonrası süreçlere dahil ederek iş birliğini güçlendirdik. Vatandaşlarımız en sıkıntılı günlerinde devletini yanında buluyor. DSİ de orman yangını ve taşkınlarda mücadelede vazgeçilmez roller üstleniyor. Vatandaşımızın en zor günlerinde devletimiz seferber olmuştur. Zaman zaman ortaya çıkan sorunları da çözüme kavuşturuyoruz. 2013'ten bu yana TOKİ tarafından yapılan konut 1 milyon 351 bini aşıyor. TOKİ binalarımız 6 Şubat'tan alnının akıyla çıktı. Yıkılan binaların yüzde 90'dan fazlası 99 öncesi yapılanlardı.

Duzce Sel Aa 2076853

“ÜLKE VE MİLLET MESELESİNİN SİYASİ PARTİ MESELESİ OLMAZ: HER TÜRLÜ PROJEYE GEREKEN DESTEĞİ VERECEĞİZ”

Dere yatağına inşa edilen binanın yüzde 100 güvenli olduğunu kimse söyleyemez. Bakımı zamanında yapılamayan dereler ciddi risk taşıyor demektir. Bedel ödemek kaçınılmaz hale geliyor. Bugüne kadar DSİ'nin inşa ettiği tesisle 20 milyon dekar alanda taşkın kontrolü sağladık. Toplam bin 500 adet sel, su baskını ve taşkın meydana geldi. Bu afetlerde 113 insanımızı kaybettik. Sadece taşkınlardan dolayı oluşan fatura 4 milyar doları bulmakta. Yuvalarımızda gönül rahatlığı ile oturmak istiyorsak hem tabiata saygılı olmak hem de gereken tedbirleri almalıyız. Ülke ve millet meselesinin siyasi parti meselesi olmaz. Bizim bütün derdimiz insanımızı yaşatmaktır. Bizim amacımız vatandaşımıza müreffeh bir gelecek sunmak, ihmalden, siyasi rekabetten, tembellikten dolayı daha fazla acı çekmek, yıkım ve gözyaşı görmek istemiyoruz. Hükümet olarak kentsel dönüşüm, sel ve taşkın riskini azaltmak gibi can ve mal emniyetini sağlayacak her türlü projeye gereken desteği vereceğiz.”