CHP’li Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından haksızlığa uğrayarak iş akdine son verildiğini iddia eden Numan Büyükhan sesini duyurmak için Tekirdağ’dan Ankara’da bulunan CHP Genel Merkezi’ne kadar yürüyecek.

Numan Büyükhan şu şekilde konuştu:

“Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin önünden Ankara’ya, CHP Genel Merkez önüne Adalet Yürüyüşü yapıyorum. İşimden kovuldum, aşımdan kovuldum, adaletsizliğe uğradım, haksızlığa uğradım. 2022 yılı içinde almış olduğum raporlar 40 günün üzerinde olduğu için benden yeterli performansı alamadıklarını dile getirdiler ve iş akdimi sona erdirdiler. Bu raporların 45 günü apandisit ameliyatı. Pandemi döneminde eşimden ve kızımdan dolayı karantinada kaldığım dönemler var. Sağlık problemlerim vardı, tansiyon hastasıyım. Bunu herkes biliyor. Bunun zaten epikriz raporları da var, kendi ellerinde. Bu bahaneydi aslında. Benim iş akdimin sonlandırılmasının sebebi almış olduğum raporlar değil. 2019 yılından hatta 2016 yılından gelen bir süreç bu. 2016 yılında bizim 3 günlük sigortamız gasp edildi, mevcut Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından. Bunların mahkeme kayıtları var. Tekirdağ Belediyesi, büyükşehir olduktan sonra biz Ulaşım Daire Başkanlığı olarak Tekirdağ Belediyesi’nin birimine geçtik. O zaman sendikaya üye olduk biz. Sendikaya üye olmamızın sebebi ise bize direkt olarak kapıyı gösterdiler. ‘İşinize geliyorsa bu, gelmeyen varsa çıksın bildiğini yapsın, gitsin kendine başka bir iş bulsun’ bize bu söylendi. Bizde o arada örgütlü bir şekilde toparlandık, bir sendikaya üye olduk. Sendika iktidara yakın bir sendika olduğu söylendiğinden dolayı belediye masaya oturtturmak istemedi.”

"MAALESEF NUH DEDİ PEYGAMBER DEMEDİ”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin yetkilileriyle görüştüğünü ancak çözüm bulunamadığını dile getiren Büyükhan konuşmasına şöyle devam etti:  “Bizi ezmeye, biziz sömürmeye devam ettiler. Ta ki nereye kadar? 2019 yerel seçimlerine kadar. 2019 yerel seçimlerinde bizlerin oyunu alabilmek için bizlere asgari ücretin üstünde güzel bir zam yaptılar. Yanlış hatırlamıyorsam asgari ücret 2000 lira civarındaydı, bize toplamda 3200 lira maaş verdiler. Yani ilk aldığımız adam gibi maaş o oldu. 2019 yılından sonra yüzde 1, yüzde 12 ve yüzde beşlik zamlar verildi. Asgari ücret 5500 lira iken bizim maaşımız 6200 lirada kaldı. Enflasyona ezildik, hayat şartlarına ezildik. Sadece ben değil, benim gibi nice arkadaşlarım gidip bankalardan kredi çekmek zorunda kaldık. Şimdi ülke yönetimine talip olan ana muhalefet var, Cumhuriyet Halk Partisi. İşçiye ‘kardeşim’ diyor, emekçiye ‘kardeşim’ diyor, gençler ‘geleceğimiz’ diyor. Gençleri geleceği olarak gören bir partiye ben şu soruyu su tüm samimiyetimle soruyorum ve lütfen siyasi parti liderleri bu soruya tüm samimiyetleri ile cevap versinler. Geleceğin gençleri ebeveynlerinin ellerine bakmak zorunda. Bunların enflasyonun altında kalmalarına neden göz yumdular? Ben şahsi mücadelemden bahsetmek istiyorum. CHP’nin ilçe başkanlığına gittim, Özgür bey ile görüştüm, CHP’nin Çorlu Belediye Başkan Yardımcı’nın yanına gittim onunla görüştüm. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın inadından vazgeçmesini, işçiye kulak vermesi, zorlaşan hayat şartları arasında günden güne eridiğimizi, tükendiğimizi kaç defa söyledim. Telefonda kayıtları da var bunlar incelenebilir. Maalesef Nuh dedi peygamber demedi.”

2-34

Banka promosyonların eksik verildiği iddiasında bulunan Büyükhan, “2022’nin Kasım ayında en son sözleşmeye oturdular. Maaşlarımız 9500 liraya çıkarıldı. 2022’de ödenmesi gereken banka promosyonları 6400 lira iken bizlere 2400 lira yatırıldı. Orada bir başkaldırmam oldu. En son 2023 yılı banka promosyonları, 8500 lira gibi bir rakam alacağız dendi ve benim de sigortalarım yandı. Bugün en düşük işçi emeklisi 5 bin 500 lira ve 6 bin lira arası maaş alıyorlar. X bir banka ile promosyon anlaşması yaptığı zaman alış olduğu maaşı göz önünde bulundurun lütfen. Bunlar 7500 liranın altında banka promosyonu almadılar. Bugün bin kişinin üzerinde olan bir CHP belediyesi, maaşlarımız 2023 sonrası 14 bin lira civarında oldu. Ben 14 bin lira alırken 6 bin lira alan emekli nasıl 7 in 500 lira alıyor, ben 14 bin lira alacakken bize eden 8 bin 500 lira reva görülüyor. Ben bunun üzerine fazlasıyla gittim. Banka promosyonlarında, ‘21 trilyon para kayıp’ dendi 2022 için. Ben bugün sağlık kuruluşlarına bakıyorum, çevre belediyelere bakıyorum, 2-3 yıllık sözleşmeler yapılmış, 28 bin liranın altında kimse para almamış. Eğer bizim almamız gereken 28 bin liraysa, bunun 8 bin lirası bizdeyse 20 bin lirası nerede? Buna şeffaflık getirilmesini istiyorum, bu soruma cevap verilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

4 Şubat tarihinde başladığı Adalet Yürüyüşüne deprem nedeniyle ara verdiğini ve deprem bölgesinde yardım çalışmaları yaptığından bahseden Büyükhan, şu cümleleri kurdu:  “Ben Adalet Yürüyüşüme 4 Şubat’ta başladım. Ülkemizi kahreden depremden dolayı ben Adalet Yürüyüşüme ara verip Çorlu’ya döndüm, yardım TIR’ları ile Elbistan’a gittim. Elbistan’da 1 hafta boyunca kaldım. Oradaki durum çok vahim. Ben bu ülkenin yurttaşıyım, ben bu ülkenin temel taşıyım.”

"ARTIK TELEFONLARI KAPATACAK HALE GELDİM"

“Ben kimsenin siyaset malzemesi değilim” değilim diyen Numan Büyükhan, kendisini siyasi amaçlarla arayanlardan rahatsızlığını dile getirdi. Büyükhan konuşmasına şu şekilde devam etti:  “Ben siyasetçi değilim, siyasetten hoşlanan bir insanda değilim. Benim buradaki hedefim sesim duyuluncaya kadar Ankara’ya, CHP Genel Merkez önüne kadar yürüyeceğimi belirtmek istiyorum. Ben yola tek başıma çıktım ve çıktıkça insanların dertlerini, çığ gibi feryatlarını yeni yeni duydum. Beni arayanlar var, merak edenler var ve bu anlamda gerçekten samimiler. O samimi çerçevede arayan herkese teşekkür ediyorum ama şunu da belirtmek istiyorum;  Dünden beri yoruldum ve artık telefonlarımı kapatacak hale geldim. Ben kimsenin siyaset malzemesi değilim. Hiç kimse kendi ideolojileri uğruna, kendi amaçları uğruna beni aramasın. ‘Vay partiye zarar veriyorsun, vay seçim öncesi bize zarar veriyorsun, seçimden sonra eylemini yap biz sana destek verelim’ gibi boş laflara karnım tok. Bunların hepsine de kulağımı kapadım."

3-20

574 bin belediye işçisinin problemini kim çözerse onun yanında olacaklarını belirten Büyükhan konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Herkes ahlakına, herkes şerefine göre davransın. Ben ahlaksızlık yaptıysam bana ‘ahlaksızlık yaptın’ densin işveren tarafından. Ben namussuzluk yaptıysam beni tükürükleriyle boğsunlar. Ben sadece hakkımı aradığımdan dolayı iş akdim feshedilmişken ben Sayın Kılıçdaroğlu’na şunu söylüyorum: Benden nice zamanlar önce şu yollarda yürüyenler sizlerdiniz. Adalet için yürüdünüz. Peki şu anda adaleti çiğnerken, şeref, namus sözü verirken, ‘hiçbir işçi ahlaksızlık yapmadığı sürece işinden atılmayacak’ diye söz veren sizken, 2019 yerel seçimlerinden sonra rakam 26 binin altında olmamak kaydıyla 32 binlerden bahsediliyor. Bu 32 bin tane işçi ne ahlaksızlık yaptı, ne namussuzluk yaptı. Bunlar sadece performans düşüklüğü adı altında işinden, aşından edildi. Hatırlatmam gerekte fayda olduğunu düşünüyorum, şeref, namus sözü vermişti. Bizler sözün namus olduğu bir toplumda yetiştik. Herkes söylediği söze yakışır hareketler etsin. Söz namustur benim kavramımda, tutmayan namussuzdur toplum kavramında. Bizler boş muhabbetlere, boş sözlere alıştık. Bizim derdimizi kim çözerse, sözlü olarak değil, resmi olarak kim giderirse benim için A Partisi, B Partisi hiçbir önemi yok. 574 bin belediye işçisinin problemini kim çözerse 574 bin belediye çalışanı, direk olarak kendileri, dolaylı olarak 3 milyon kişiyiz biz bu ülkede. 3 milyon desteğimizle bizim problemimizi giderecek insanların yanında var olacağız, yol yürüyeceğiz. Yol yürümek,  dava arkadaşı olmak çok farklı bir kavramdır. Ben siyasete girmeyecektim ama artık gireceğim. Davutoğlu ve Babacan dava arkadaşlarıydı, dava yolcularıydı. Ben kendilerine bir soru sormak istiyorum. Sayın Babacan ve Davautoğlu, dava ne demek? Dava arkadaşlığı ne demek? Davasından dönene ne denir? Bunun cevabını siz verin.”