2025 yılı fındık hasadına sayılı günler kala, üreticiler gözlerini açıklanacak taban fiyatına çevirdi. Düzce’nin en önemli geçim kaynağı olan fındık için beklenti her zamankinden daha yüksek. Peki, Düzceli üreticiler ve vatandaşlar, ilin ekonomisini yakından ilgilendiren fındık fiyatlarının ne kadar olmasını bekliyor? Öncü Haber ekibi bu sorunun cevabını alabilmek için cadde ve sokaklara inerek hem üreticiler, hem de vatandaşlara mikrofon uzattı. Ortak görüş ise, üretim maliyeti yüksek olan fındığın en az 300 TL olarak açıklanması.

Düzceli fındık üreticileri, yeni hasat dönemine sayılı günler kala, tüm hazırlıklarını tamamladı. Artan üretim maliyeti ve işçilik ücretleri nedeniyle beli bükülen üreticilerin ise gözü ve kulağı açıklanacak taban fiyatlarında. Öncü Haber ekibi de Düzce sokaklarına inerek üreticilere ve vatandaşlara mikrofon uzatarak, "Fındıkta taban fiyat en az ne kadar olmalı?" diye sordu.

Düzceli bir üretici, artan maliyetlere dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Fındığın taban fiyatı en az 300 TL olmalı. Bu fiyat bile maliyetleri karşılamakta zorlanıyor.”

‘’EN AZ 300 LİRA OLMASI LAZIM’’

Akçakoca Osmaniye Mahalle muhtarı Özkan Karakaya ‘’En az 300 lira olması lazım. Tutamıyoruz çünkü, kurtarmıyor çünkü. Büyük sıkıntı içindeyiz. Çiftçiyim. Fiyat yetersiz geliyor. Bu, yetersiz bir başlangıç. Maliyeti şu anda en az 200 lira. Baktığınızda işçi masrafı da var. Zaten işçi de bulamıyoruz. İnşallah hayırlısı olur, hakkımızda.’’ dedi

‘’HER GİDİŞTE TOPLAMDA 1000 LİRA MASRAF OLUYOR’’


Köye gidiş gelişinin bile bin TL olduğunu dile getiren Ahmet Aksu ‘’Bu sene bir 200 olsun ya. Benzin zaten çok pahalı. Mesela köye gideceğim, arabam var. Her gidişte 300 liralık gaz alıyorum. Onun haricinde yiyecek, içecek almam lazım. Her gidişte toplamda 1000 lira masraf oluyor. Yani, günlük bin lira masrafım oluyor. Bunun yanında tabii fındığın toplanması var. Onunla uğraşıyorsun, sonra satıyorsun. Ben borçlu bir insanım. Fındıkla geçinemiyorum. Psikolojik sorunlarım var, hastanede tedavi görüyorum. Fındıkla geçiniyorum desem, geçinemiyorum. Çünkü topladığım fındığı gidip bankaya yatırıyorum. Fındıktan bir şey anlamıyorum. Sonra tekrar bankadan çekip, o şekilde idare etmeye çalışıyorum. Bir şekilde dönüp duruyoruz. Şu anda 13,9; yani yaklaşık 14 dönüm fındıklığım var. Vallahi, geçen sene 14 dönüm yerden sadece 5 kilo fındık topladım. Bu sene başak yapacağız. Bu sene hiç yok. 50 kilo bile çıkmaz. Fındık bu sene yok, don vurdu. Bir de sıcak havalardan dolayı fındık yandı. Bu sene fındıktan hiç verim alamadık.’’ İfadelerine yer verdi.

Yevmiye fiyatlarının yüksek olduğunu söyleyen Hakan Bozkurt ‘’Maliyeti kurtarması için bence 300 lira olması gerekiyor. Maliyetler şöyle söyleyeyim: Şimdi yevmiyeci ücretlerinden bahsediyorlar, 2000 liradan bahsediyorlar. Fındık da bu sene malum, çok da yok. 250-300 liradan alınması gerekiyor. Geçen sene ortalama biz 1,5-2 ton arası alıyoruz, 6-7 dönüm fındıklıktan. Yok, yok... Kurtarmıyor. Bu sene yevmiye böyle giderse, tarlaya bile girmeyi düşünmüyoruz. Öyle olduğu gibi bırakmayı düşünüyoruz.’’ Açıklamasında bulundu.


‘’İKİ TARAFIDA MEMNUN ETMELİ’’

İsmini vermek istemeyen vatandaş ‘’Fındıkçılığı memnun etmesi lazım, her konuda. Yüksek olması lazım. Her iki tarafı da kurtarması için… Yani üreticiyi de kurtarsın. Tabii, bunun her türlü masrafı var: ilacı var, gübresi var. Kurtarması lazım. İşçilik konusunda da, öyle diyeyim…’’ söyledi.

‘’DEVLET TÜCCARINI KORUYUP VATANDAŞINI SÖMÜRÜYOR’’

Yılmaz Kartal ‘’Fındık fiyatının taban fiyatı en az 300 TL olmalı, bu fiyatta bile maliyeti zor karşılıyor. Vatandaşın okuyacak çocuğu var, herkesin işi gücü var. Türkiye’nin ekonomisi vatandaşın gelirine bağlıdır. İnşaat sektörü durursa ekonomi çöker. Benim fındığım yok ama geçen sene vatandaştan 60 TL’ye fındık aldılar. Zaten devlet buna el atmıyor. 120 lira fiyat açıkladılar, tüccar yine 60 TL’den fındık aldı. Bu reva mı? Bir de bir elek koymuşlar, fındık elenecekmiş. Yani resmen devlet tüccarını koruyup vatandaşını sömürüyor. Bunun A partisi, B partisi ile alakası yok; hepsi aynı. Gelen her milletvekili kendi cebini doldurmayı düşünüyor, hiçbir tanesi vatandaşı düşünmüyor. AKP Düzce’ye geldiğinden beri hiçbiri ne Düzce’ye ne halka fayda sağladı, ne de üreticiye gelir getirdi.’’