26 Nisan 1951 yılında, o dönemdeki zor şartlarda, merhum usta gazeteci Bedrettin Maradit tarafından Düzce’ye kazandırılan ve Düzce’nin ilk yazılı basını olma özelliğini taşıyan Düzce Postası Gazetesi, 71 yıldır doğru, tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışı ile Düzce’nin gündemine ışık tutuyor.

Merhum gazeteci Bedrettin Maradit tarafından kurulan Düzce Postası Gazetesi’ni, uzun yıllar Aydın Ferih Maradit babasının izinde yönetmişti. Düzce’nin köklü tarihine sahip Düzce Postası Gazetesi’ni 18 Ekim 2021 yılında Düzceli Başarılı iş insanı Ekonomist Mali Müşavir Bayram Ali Kubilay satın aldı. Kurulduğu 26 Nisan 1951 yılından bu yana, yayın ilkeleri ve çizgisinden ödün vermeyen Düzce Postası Gazetesi,  71. Yıldönümünü kutlamanın haklı gururunu yaşıyor.

Düzce Postası Gazetesi’nin 71. Yıldönümü ile ilgili gazetenin köşe yazarı Metin Köseer’in kaleme aldığı yazıda, Düzce Postası Gazetesi’nin basın anlamında Düzce’nin gelişmesinde büyük rol oynadığının altını çizdi.

Köseer yazısında şu ifadelere yer verdi:

DÜZCE’NİN AMİRAL GEMİSİ 72 YAŞINDA

Düzce’nin ilk ve tek amiral gemisi olan DÜZCE POSTASI Gazetesi yarın 72.ci yılına merhaba diyecek.

1951 yılında temeli atılan ve Düzce’nin ilk gazetesi ile matbaası olarak amiral gemi unvanını alan ve tarihe geçen DÜZCE POSTASI Gazetesi yarın 71.ci yılına veda ederek 72.ci yaşına girecek.

Çeyrek asırı aşan ve yarım asırı geride bırakan DÜZCE POSTASI Gazetesi 100. yıla doğru adım adım gidiyor.

Bir insanın ömrü kadar ayakta duran DÜZCE POSTASI Gazetesi tarihi miladı ile elle sallama denilen baskı makinası ile yayın hayatına başladı. DÜZCE POSTASI Gazetesi o gündür bugündür okuyucuları ile buluşmaya devam ediyor.

Dünkü gibi hiç unutmuyorum. 1973 yılında çırak olarak gazeteye başladım. Hem okuyor hem de çalışıyordum. Elime kumpas verdiler, boyum yetmediği için altıma teneke önüme de harflerin karışık olduğu bir kasa koydular.

Kasadaki harfleri ezberledim ve kumpasa tek tek sıralamaya başladım. Dizilen harfleri tekneye koyar ardından mizanpaj şeklinde kalıplara yerleştirirdik. Daha sonra o harfler sıkıştırılarak makineye konurdu. Bir adet gazete basılır ve kontrolden geçerdi. Yanlışlar varsa düzeltilir ve baskıya geçilirdi.

Baskı bittikten sonra o tek tek dizilen harfler silinir tekrar kasalara geri dağıtılırdı. Ertesi günü yine aynı şekilde devam ederdi. Yıllar bu şekilde zorluklarla akıp gitti.

Daha sonra o dönemin modern dizgi makinası entertip piyasaya çıktı. Bu makine bizi kasalardan kurtarmıştı. Fakat çok zor bir makine idi. Kurşunla çalışan makine devamlı arıza yapar buna ilaveten cereyanlar sık sık kesilirdi. Elektrikler kesildiği zaman kurşun donar erimesini saatlerce beklerdik.

İstanbul veya Ankara’dan devamlı ustalar gelir makineyi tamir ederlerdi. Gece gündüz demeden tüm o zorluklara rağmen gazeteyi çıkarmayı başarırdık. O gazeteyi okuyucularımıza ulaştırmak için mücadele ederdik.

Yıllar yine akıp gitti. Bu sefer çağın geliştirdiği bilgisayarlar piyasaya çıktı. Gazete olarak hemen bilgisayar ve ofset çağına ayak uydurduk. Düzce’ye ilk bilgisayar ve ofset tesislerini DÜZCE POSTASI Gazetesi getirmiştir.

Bu arada yaşanan zorlukları anlatmadım. Hep kısa geçiyorum. Bayram seyran bilmezdik. Hafta sonları nedir bilmezdik. Tatil nedir hiç bilmezdik. Gündüzleri yetmezdi geceleri devam ederdik. Amacımız Düzce halkına en iyi hizmeti vermekti. DÜZCE POSTASI Gazetesi’ni halkımıza sunmaktı.

Bugünlere gelmek kolay olmadı. Kurucumuz Bedrettin Maradit’ten bayrağı alan Aydın Maradit DÜZCE POSTASI Gazetesi’ni yaşatmaya devam etti. O bayrağı hep havada tuttu. Tüm zorluklara rağmen gazetemizi çıkarmaya devam etti.

41 yıl aralıksız gazeteyi çıkardıktan sonra gazetemizden ayrılan Aydın Maradit bu sefer bayrağı Düzce’nin tanınmış işadamlarından Bayram Ali Kubilay’a devretti.

Düzce’nin amiral gemisi dedim. Çünkü bütün matbaacıların gazetecilerin okulu DÜZCE POSTASI Gazetesi idi. Bu okuldan mezun olanlar matbaa açtı gazete çıkarmaya başladı.

Allah aşkına Türkiye’de kaç tane 72 yaşına basmış gazete var. İnanın bana belki de Türkiye’de rekor bizdedir. Bu yüzden Düzce olarak gurur duymamız lazım.

Yüzlerce insan burada çalıştı. Matbaacılığı gazeteciliği öğrendi. Şimdi sizler gibi bizler de ilk olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Biz boşu boşuna amiral gemi demiyoruz. 3.cü asırı geride bırakıp 4. asıra doğru gidiyoruz.

Bugün gazetecilik ve matbaacılık oyuncak gibi oldu. Her şey modern ve teknolojik oldu. Bir tuşla her şeyi yapabiliyorsunuz.

Oysa biz kasalarda harf dizme ile başladık. Entertip makinasına oradan da bilgisayar çağına geçtik. Elle sallama makinasından otomatik baskı makinasına daha sonra ofset makinasına geçtik. Bugünün yerel gazeteleri ise hiç zorluk çekmeden ofset makinalarına yani hazıra konarak çalışıyorlar.

Hey gidi koca çınar hey… Sen daha nelere kadirsin. DÜZCE POSTASI Gazetesi’ni kuran ve aynı zamanda manevi babam olan rahmetli Bedrettin Maradit’e toprağın bol olsun diyorum.

Ardından gazeteyi yaşatan ve bugünlere getirmesini sağlayan Aydın Maradit ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Bizleri okuyan ve destek veren, yalnız bırakmayan, sahip çıkan tüm Düzce ve Türkiye halkına teşekkür ederim.

Ayrıca DÜZCE POSTASI Gazetesi’ni yani bayrağı devralan işadamı Bayram Ali Kubilay’a da bundan sonraki mücadelesinde başarılar dilerim.

İyi ki varsın DÜZCE POSTASI Gazetesi…

Esenkalın…