Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Metin Lokumcu'nun eşi ve yakınları ile taraf avukatları katıldı.

Ankara Adliyesi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlanan, dönemin Artvin İl Emniyet Müdürlüğünde başkomiser olarak görev yapan tanık polislerden A.C.A, olay günü miting yapılacağından dolayı Hopa'da trafik düzeniyle ilgili görevlendirildiğini belirterek, "Telsizden müdahale emrini duydum. Müdahale emrini Kaymakam vermişti. Başka bir şey hatırlamıyorum." dedi.

Ankara'dan SEGBİS ile bağlanan polis memuru E.U. ise Metin Lokumcu'yu önceden tanımadığını, olaylar çıkınca grubun taşlı saldırısına maruz kaldıklarını söyledi.

Olay günü AK Parti Hopa İlçe Teşkilatı binası önünde görevli olduğunu aktaran tanık polis H.A. da "Saat 11.00 civarında 30-40 kişilik bir grup bize taş ve parkeleri söküp atmaya başladı. İlçe binasının altındaki çay ocağının camları kırıldı. Sonra koşarak miting meydanına doğru gittiler. Olayla ilgili tutanak imzalamadım." diye konuştu.

Duruşmaya Urla 2. Asliye Ceza Mahkemesinden SEGBİS'le bağlanan R.C. de Hopa ilçe girişinde görevli olduğunu, olayları net görmediğini, uzaktan takip ettiğini anlattı.

R.C. olayla ilgili Terörle Mücadele Şube Amiri İ.A'nın olay tutanağını kendilerine imzalattığını kaydetti.

Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesinden SEGBİS'le duruşmaya bağlanan polis K.B. de Metin Lokumcu'yu hatırladığını dile getirerek, "Çevik kuvvete engel olmaya çalışıyor, arkasındaki grubu yönlendiriyordu. İnşaattan kalas, demir ve taş atıldığını hatırlıyorum. Olaydan sonra mavi gömlekli ve kot pantolonlu şahsın isminin Metin Lokumcu olduğunu öğrendim. Fiziken lider görünümündeydi. Lokumcu'nun polisin önünde tehditkar şekilde engel olmaya çalıştığını hatırlıyorum." ifadelerini kullandı.

Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinden duruşmaya bağlanan polis C.Y.A. da olay günü grubun taşkınlık yaptığını aktararak, "Saldırgan durumları vardı. Sürekli taşlar geliyordu, çevik kuvvet ekipleri de gaz atmak durumunda kaldı. Dostane bir grup değildi." diye konuştu.

Eskişehir L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan tanık İ.A. da o dönem Terörle Mücadele ve Güvenlik Büro Amiri olarak miting alanı çevresinde görevlendirildiğini ifade etti.

İ.A, olaylar başlamadan önce grubun ellerinde soda şişeleri ve taşlar hazırladığını belirterek, "Ellerine ne geçerse fırlattılar. Sandalye, soda şişesi, sopa bile fırlatıldı. Grubun alanı daha genişledi ve ara sokaklardan da taşlar gelmeye başladı." dedi.

Metin Lokumcu'yu alanda gördüğünü belirten İ.A, "Birine vurduğunu görmedim ama Lokumcu alanda çok hareketli, çok agresifti. Kamera görüntülerinde çok açık gözüküyor. Bizi tehdit ettiğini gördüm." diye konuştu.

Duruşmada uzman olarak dinlenen Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise görüntülerde Lokumcu'nun elinde limon bulunduğunu, bunun da gaz kullanıldığının göstergesi olduğunu ileri sürdü.

Olayda kullanılan gazın kalbi ve solunumu besleyen damarların daralmasına neden olabileceğini aktaran Fincancı, kullanılan gazların akciğerde ağır hasara yol açacağını söyledi.

Duruşmaya, diğer tanıkların dinlenmesiyle yarın da devam edilecek.

- Olay

Artvin'in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011'de düzenlenen AK Parti mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylarda, parti konvoyundaki araçlar taşlanmış, güvenlik güçleri havaya uyarı ateşi açmıştı.

Taşlı saldırıda Başbakanlık Koruma Müdürlüğüne mensup bir polis memuru yaralanırken, olaylar sırasında rahatsızlanan emekli öğretmen Metin Lokumcu, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.

Trabzon ve İstanbul adli tıp kurumlarınca hazırlanan raporlarda, Lokumcu'nun vücudunda toksik maddeler bulunmadığı, ölümün mevcut kalp damar hastalığının aktifleşmesi sonucu meydana geldiği belirtilmişti.

Lokumcu'nun ölümüne neden oldukları gerekçesiyle olay günü görevli olan 13 polis hakkında "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan Hopa Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, Hopa Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

Güvenlik gerekçesiyle Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dava, bu mahkemenin "görevsizlik kararı" üzerine Trabzon Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanmıştı. (AA)