Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, dün saat 12.49'da Marmara Denizi'nde Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğünde deprem, Düzce’de de yoğun şekilde hissedildi. Düzce’de yaşayanlar, yıkım korkusunu bir kez daha iliklerine kadar hissederken, Psikoloji Bilim Uzmanı ve Aile Danışmanı Elif Erbil, afetin insan sağlığını olumsuz etkilememesi için yapılması gereken ilk şeyin psikolojik ilk yardım olduğunu söyledi. Ailelere, çocuklarına "ben senin yanındayım" hissini vermesi tavsiyesinde bulunan Erbil, "Travmanın ardından belirsizlikle birlikte güven kaybı yaşanır. Bu güveni tekrar oluşturmak için en çok ihtiyacımız olan bağ kurmak.” dedi.

İstanbul'da dün saat 12.49'da 6,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 1999 yılında iki büyük depremle yıkılan ve 23 Kasım 2022 günü saat 04.08'de meydana gelen 5,9 şiddetindeki Gölyaka merkezli depremle afeti tekrar hatırlayan Düzceliler, Silivri açıklarındaki büyük sarsıntıyı da hissetti ve aynı kaygıları yaşadı.

Psikoloji Bilim Uzmanı ve Aile Danışmanı Elif Erbil, yaptığı açıklamada, doğal afetler sonucunda travma sonrası stres bozukluğuyla başa çıkabilmenin yöntemlerini anlattı.

Afet sonrasında travma geçiren kişilerin doğal sürece dönüşlerine katkıda bulunmak için öncelikle fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması, ardından bu kişilere "umudun kazandırılması" gerektiğini anlatan Erbil, "Onlara güvende oldukları hissini vermeliyiz, ümitvar konuşmalar yapılabilir. Umudu onlara tekrar kazandırmak, ilk yapmamız gerekenlerden biri." diye konuştu.

Bu süreçte kişilerin duygusal ihtiyaçları karşılanarak, yeniden sosyal etkileşim kurmasının sağlanabileceğini ifade eden Erbil, afetten zarar görenlerle empati kurulabileceğini, afetten nasıl etkilendiklerinin dinlenebileceğini belirtti.

Bunlar yapılırken, zarar gören kişinin konuşmaya zorlanmaması gerektiğini bildiren Erbil, "Herkesin kendi algısı ne taraftan baktığıyla ilgilidir. Sadece onları izleyelim, afete ne açıdan bakıyor ne tarafından etkilenmiş. Onları dinleyelim ama onlar anlattıkları sürece." dedi.

Çocuk ve ergenlerin afetlerin travmalarını daha yoğun yaşadığını vurgulayan Erbil, "Kontrolün ellerinden kaymış olduğunu görebilirler ve bir belirsizlikle karşı karşıya kalırlar. Bunu anlamlandıramadıkları için aslında ilk önce anne ve babalarına bakar, onların tepkilerine göre şekillenirler." ifadesini kullandı.

BOZAYI VE YAVRULARI CEP TELEFONU KAMERASIYLA GÖRÜNTÜLENDİ
BOZAYI VE YAVRULARI CEP TELEFONU KAMERASIYLA GÖRÜNTÜLENDİ
İçeriği Görüntüle

Korku, kaygı ve öfke gibi duyguların önce ebeveynler tarafından kendi üzerlerinde fark edilmesi gerektiğine değinen Erbil, "Daha sonra bunları anlamlandıracağız ve anlatabileceğiz. Bunları kontrol etme yetisine sahip olduğumuzda çocuklarımıza çok güzel bir örnek olabiliriz." şeklinde konuştu.

Güven telkini önemli

Bu süreçte ailelere çocuklarla sohbet etmelerini ve onlarla planlar yapmalarını tavsiye eden Erbil, çocuklara "Birlikte baş edeceğiz, birlikte üstesinden geleceğiz" gibi telkinler verilerek, güvenin yeniden kazandırılması gerektiğine dikkati çekti.

Ergenler için ise bu süreçte ailelerinden ziyade, arkadaşlarıyla sosyal ilişkilerinin daha kıymetli olduğunu ifade eden Erbil, şunları kaydetti:

"Arkadaşlarıyla sohbetleri, iletişimlerini tekrar canlandırabilmeleri için onlara ebeveynlerin biraz fırsat tanımaları lazım. Anlıyorum ki ebeveynler de güvenlik açısından kaygılı oldukları için çocuklarını bu yönde kısıtlamaya çalışacaklar ama çocukların en çok ihtiyacı olan şey arkadaşlarıyla bir arada olmak."

Mümkün olduğu kadar rutinlere dönülmesi gerektiğine işaret eden Erbil, "Uyku düzenleri ya da yemek saatleri, belki de evdeki iş bölümü gibi eski rutinlere dönme, çocukları biraz daha belirsizlikten kurtaracaktır." dedi.

Ailelere, çocuklarına "ben senin yanındayım" hissini vermesi tavsiyesinde bulunan Erbil, şunları söyledi:

"Travmanın ardından belirsizlikle birlikte güven kaybı yaşanır. Bu güveni tekrar oluşturmak için en çok ihtiyacımız olan bağ kurmak. İnsanın tanıdık yüzlerle, ailesi ve arkadaşlarıyla tekrar bağ kurması, onlarla fiziksel, duygusal olarak temasta bulunması, sarılması, güven duygusunun tekrar kazanılmasına yardımcı olacaktır."