Türk Eğitim-Sen Düzce Şubesi İşyeri Temsilcileri İstişare toplantısı, dün akşam Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz’ın katılımı ile Düze Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirildi.

“Eğitim çalışanları şiddet ve tacize maruz kalıyor”

İstişare toplantısı öncesinde, Öncü Haber mikrofonuna açıklamalarda bulunan Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in Şanlıurfa’da bir okulda katıldığı programda okul müdürü, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerini azarlamasının yanlış bir hadise olduğunu belirtti. Türkiye’de çoğu öğretmenin şiddet ve tacize maruz kaldığını öne süren Geylan, şiddetin ve tacizin önlenmesi için, kamu yöneticilerine büyük görevler düştüğünü ifade ederek “Bugün inşallah meslektaşlarımız ve üyelerimizle istişare toplantısında bir araya geleceğiz. Düzceli meslektaşlarımızın sorunlarını yerinde tespit edip inşallah Ankara’ya taşıyacağız. Bu amaçla buradayız. Son yıllarda sizin de malumunuz eğitim çalışanlarına şiddet adeta adli vaka haline geldi. Gün geçmiyor ki, haber bültenlerinde eğitim çalışanlarına yönelik şiddet, taciz ya da tahkir yansımamış olsun. Tabii bunları önleminin yolu, kamu yönetimlerine düşüyor. Kamu yönetiminin, siyasetçilerin tutum ve söylemleri, aslında toplumunda eğitim çalışmalarına yönelik tutumlarını belirliyor. Ben bu anlamda sıfatı, unvanı ne olursa olsun bütün kamu yönetiminin daha dikkatli olmasını düşünüyorum. Artık öğretmene, eğitim çalışanına şiddet, hakaret, taciz olaylarının bizim gündemimizden çıkması lazım. Ben bu anlamda kamu yöneticilerinin, siyasilerin sorumluluk sahibi olduklarını düşünüyorum” dedi.

“Gelinen noktada şiddet hadiseleri sıradan bir hadise haline geldi”

Öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına uygulanan şiddet ve taciz olaylarının toplumsal bir yara olduğunu dile getiren Geylan, “Biz 24 Kasım Öğretmenler günü öncesi bir anket yapmıştık ve bu ankette şunu sormuştuk meslektaşlarımıza; meslek hayatınız boyunca hiç şiddete maruz kaldınız mı? Bu fiziki şiddet olabilir, sözlü şirket olabilir ve taciz olabilir. Ankete katılan meslektaşlarımızın yüzde 26’sı ‘Ben meslek hayatım boyunca bir kez şiddete maruz kaldım’ demiş. Bu büyük bir orandır, bu bana göre sosyal bir yaradır, toplumsal bir problemdir. Bakın bu toplum, bir süre öncesine kadar çocuğunu, canının bir parçasını, en kıymetlisini okula kaydettirmeye gelirken ‘Öğretmenin eti senin, kemiği benim’ derdi. Yani böyle bir yaklaşımla öğretmene ve okula yaklaşırdı. Ama gelinen noktada görüyoruz ki; öğretmene, eğitim çalışanına şiddet hadiseleri sıradan bir hadise haline geldi” diye konuştu.

HABER: Savaş ARI