2018 yılında Düzce Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen sempozyuma, Türkiye’nin yanı sıra ABD, Japonya, Avusturya, Yunanistan ve Ukrayna’nın da aralarında bulunduğu ülkelerden 50’ye yakın bilim insanı katılmış; sunulan bildirilerle Düzce’nin antikçağdan başlayarak yakınçağın sonuna kadarki geçirdiği dönüşüm ve bölgenin fethinde rol oynamış tarihî şahsiyetlerden Konur Alp Gazi’nin faaliyetleri müstakil olarak ele alınmıştı.

Düzce Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ali Ertuğrul ile Dr. Öğr. Üyesi Fırat Yaşa’nın editörlüğünü yaptığı bildiriler kitabında, sempozyumda sunulan tebliğler beş bölüm halinde bir araya getirilerek, 657 sayfalık beş bölümden oluşan hacimli bir kitap oluşturuldu.

Kitabın birinci bölümünde; “XIV. yüzyıla kadar Düzce ve yöresi” ikinci bölümünde, “Konur Alp Gazi ve Düzce Yöresini Fethi” konusu işlenirken üçüncü bölümünde ise “Yeniçağdan yakınçağa Düzce’de Tarih ve Kültür” üzerinde duruldu. Kitabın dördüncü bölümünde, “Düzce’de Toprak, Mahsul, Köyler ve Köylüler” anlatılarak, beşinci ve son bölümde ise “Düzce Yöresinde Yörükler ve Yörük Kültürü”ne değinildi.

Geçmişte hazırlanan Zekai Konrapa, günümüzde Enver Konukçu ve Zeynel Özlü gibi akademisyenler tarafından bireysel olarak devam ettirilmeye çalışılan Düzce’nin tarih ve kültürüne dair çalışmalara; Düzce Valiliği, Düzce Belediye Başkanlığı ve Düzce Üniversitesi Rektörlüğü’nün işbirliği ve Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu’nun rehberliği ile düzenlenen “Düzce’de Tarih, Kültür ve Sanat Sempozyumları” neticesinde Düzce Belediyesi tarafından basılan bildiri kitaplarına yeni bir halka eklenmiş oldu.

Kitapta, sadece fetihler dönemine ve 700 yıl önce Düzce yöresini yurt tutarak burayı şenlendiren Türkmen nüfusu ve kültürüne değinilmemiş; Konur Alp Gazi’nin yöreyi fethi öncesinde, kayıtlarda “kuzey-batı uc” bölgesi olarak tanımlanan Bitinya-Paflagonya’nın tarihî coğrafya özelliklerinden, buradaki Geç Bizans ve Ceneviz varlığından da söz edildi. Konur Alp Gazi’nin bir yurt açan tarihi şahsiyeti, Konuralp/Konrapa ilinin teşekkülü, dönemin vakıf kayıtlarının, temettuat ve nüfus defterlerinin yardımıyla Düzce yöresine yerleşmiş ve artık Düzceli olmuş olan Türkmenlerin yaşam alanları ve onları etkileyen Osmanlı düzeni de ele alınan konular arasında yer aldı.

Kitabın önsözünde, farklı disiplinlere mensup bilim insanlarının yaptıkları araştırmaların makaleye dönüşmesi ve bunların basılması sürecinde, bölgesinde önemli bir bilim kurumu olan Düzce Üniversitesi’nin sağlamış olduğu katkılara da dikkat çekildi.