Pandemiyle birlikte derinleşen ekonomik bunalıma fırsatçılar da eklenince hayat pahalılığı zirve yaptı. Her kalem ürüne gelen zam furyası Düzce’de sofraların en temel yiyeceği ekmeğe de uzandı. Düzce Fırıncılar Odası, ‘elektrik ve un fiyatlarındaki artışı’ gerekçe göstererek ekmek fiyatlarına yüzde 15-25 arasında zam yapılması kararı aldı. Bu kararın ardından 250 gramlık tekli ekmeğin fiyatı 2 TL’den 2.5 TL’ye çıktı. Zamların altında ezilen Düzceliler, ekmeklerine kadar uzanan bu zamma tepkisini sürdürürken Öncü Medya Haber Genel yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, ilgiyle izlenen Yorumlu-yorum programının pazartesi günü ekrana gelen son bölümünde konuyu gündeme taşıdı.

Bolu’da aynı ekmeğin belediye bünyesindeki Halk Ekmek sayesinde 1 lira 25 kuruşa satıldığına dikkat çeken Ünsal, Düzceliler’in ekmeğiyle oynamaya çalışanlara karşı Düzce Belediyesi ve Başkan Dr. Faruk Özlü’ye seslendi. Belediyenin beton fiyatlarını dengelemek için BELTAŞ üzerinden piyasaya girdiğini ve başarılı olduğunu hatırlatan Ünsal, benzer şekilde Düzceli’nin ekmeği için de halk ekmek için adım atılması gerektiğini belirtti.

Vatandaşlardan halk ekmek yönünde yoğun talep olduğunu aktaran Ünsal, “Dr. Faruk Özlü’ye şu andaki gündemde yakışan bu konuyla alakalı bir çalışma başlatıp Düzce Halk Ekmek’i kurarak bunu öncelikle merkezde daha sonrada ilçelerde satarak bu memlekette kendi kazancına, talebine veya zaruriyetine göre fiyatı belirleyen fırıncılara karşı bir denge oluşturmasıdır. Bunu Düzce’de başka kimse yapamaz. Şu anda yaparsa Dr. Faruk Özlü yapar.” dedi. Fırıncıların ‘artan maliyet’ savunmasına da değinen Ünsal, “Ben bu güne kadar ağlamayan fırıncı görmedim. Her gün ‘Un fiyatları arttı vs.’. Ama fakirini de görmedim.” diye konuştu.

Ünsal’ın bu çağrısının ardından Düzce Belediyesi vatandaşların talebi doğrultusunda konuya müdahil olarak Düzceli’nin ekmeğiyle oynatmayız’ başlıklı bir açıklama yayımladı. Açıklamada Düzce Fırıncılar Odası’na zammın geri çekilmesi talep edilirken çekilmezse de Düzceliler’in refahı için Düzce Halk Ekmek’in kurulması dahil her türlü tedbire başvurulacağı vurgulandı.

İŞTE O PROGRAM:

Düzce’nin sorunlarına ve değerlerine dokunmaya devam ediyoruz. Bugün ekmek zammıyla ilgili bir tespit var. Fırıncılar odası un fiyatlarına gelen zammın ardından ekmek fiyatlarına yüzde 15-25 aralığında değişen zam yaptılar. Ve tartışma başladı: ‘Milletin ekmeğiyle oynuyorsunuz, niye böyle yapıyorsunuz. Zamlar, zamlar, zamlar…’ Burada bir örnek verdi. Bolu’da aynı ekmeği insanlar 1.25 TL’den yerken Düzce’de bu fiyat 2.5 TL. Olmaz. Aramızda 40 kilometre mesafe var. Bolu’da belediye iktisadi teşebbüsü üzerinden halk ekmek ile bunu destekliyor. Bu da vatandaş adına fevkaladenin fevkinde. Ekmek noktasında büyükşehirlerde belediyelerin halk ekmek iştirakleri ve var ve insanlar buralardaki büfelerden ekmeklerini uygun fiyata satın alabiliyorlar. Bu Düzce’de neden yok? Sayın Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce’de beton fiyatlarını dengelemek adına BELTAŞ firması üzerinden betona büyük bir yatırım yaptı. Kısmen de dengelendi. Peki, bu ekmek de neden olmuyor?

Her yıl ekmek fiyatları üzerinden bir tartışma alıyor gidiyor. Ticaret odası, fırıncılar odası, esnaf odası ayrı tellerden çalarak milletin ekmeğine fiyatlandırmayı istedikleri gibi yapıyorlar. Nedir? ‘Maliyetler yüksek’. Ben bu güne kadar ağlamayan fırıncı görmedim. Her gün ‘Un fiyatları arttı vs.’. Ama fakirini de görmedim. Bugün yorumlarda baktım. İnsanlar diyor ki bugün birçok esnaf odası başkanı imkânlarını kullandı bistro sahibi oldu.

Sayın Faruk Özlü bu meseleye mutlak ve mutlak değinmeli. İnsanların yorumlarında ve yorumlarından çıkan sonuçta böyle bir talepleri var. Düzce Halk Ekmek neden yok? Olmalı. Gerek ramazanlarda gerekse de normal günlerde halk ekmek firması gerçekten piyasayı dengeleyen bir yapıda oluyor. Bu konuda üretim yapanlar yeterli görüyor da belediye mi yetersiz? Kaç tane beton firması varken beton firması kurmuşuz. Kaç tane ulaşım kooperatifi varken Düzce Ulaşım şirketini kurmuşuz. Gerçekten de faydalı bir yatırım oldu. Suya sabuna dokunmadan el yıkamak gibi oldu. Sayın Özlü, 30 milyon TL’lik yatırımı belediyeye sıfır maliyetle Düzce’ye kazandırdı. E yok mu? Kaç tane taşıyıcı kooperatifi var. Demek ki bu oluyormuş.

Yarın bu makam ve mevkiler gelir gider. Yarın torunlarına ‘Evladım ben bu memlekette şu adımı attım. Şu yatırımı yaptım. Böyle hizmetlerim oldu’ diye anlatırken veya anılırken ‘Şu yatırımı yaptı’ diye anlatılacak yatırımlardan biri Düzce Halk Ekmek Fabrikası. Gerek yorumlarda gerek bire bir ilişkilerde gördüğüm kadarıyla vatandaşlarımız bunu çok istiyorlar. Buradan da alternatifle birçok insana ekmek kapısı çıkar.

Tartışıldı ve halen tartışıyor. ‘Efendim İzmirli bir firma geldi. Bisiklet işini, Aydınpınar’ı aldı. Buradan para kazanacak’. E, bir de ekmek büfelerimiz olsun, ne olur? Burada bir sistem ve denge olsun. Fiyat ve kalitede bir artı yazar. Neden olmasın?

Burada önemli olan şu. İnsanlar talep eder, siyasetçiler yapar. Düzce’de farklı dengelerin içinde olan, siyasi olarak farklı beklentisi olan her belediye başkanı bu adımı atamaz. Hesapları vardır. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali ne yapacağına karar veremez. Ama Faruk Özlü öyle değil. Bunu yapabilir. Kimseye ‘Ağam, paşam’ diyecek hali yok. Öncelikle il başkanının da bu işin arkasında durması lazım tabii ki. Özlü’nün projelerinde böyle bir proje yok ama bu örnek de olabilir. Düzce zaten yapı olarak bir çukurum içinde. Akçakoca ve Yığılca haricinde bir coğrafyanın içinde. Kaynaşlı’dan Cumayeri’ne, Gölyaka’dan Gümüşova’ya kadar her tarafa Düzce Halk Ekmek büfeleri konulabilir. Ya da belediyeler Düzce’deki firma noktasında ortak. Bu pay noktasında herkes gücü nispetinde buraya dâhil olur.

Buradan da bütün belediyelerin belirleyeceği noktalara –Akçakoca ve Yığılca da dâhil olabilir-  konulabilir. Hem Düzce’nin merkezinde hem de ilçelerinde bu hizmet verilebilir. Fırıncılar odası istediği kadar zam yapsın. Milletin ekmeğiyle istedikleri gibi oynasınlar. Oynuyorlar mı? Oynuyorlar. Ama ağlamaya gediği zaman ağlarlar da ağlarlar. Kullandıkları araçlar, yaşam standartları oldukça yüksek. Gelin ata binmiş de ağlıyormuş. Babası ‘Kızım gitme’ demiş. Kız demiş ki ‘Baba ben hem ağlarım hem giderim.’ Bunlar hem ağlıyorlar parayı da kazanıyorlar. Bu işte çok ciddi hata yapmadan iflas eden adamı da görmedik. Onun için Dr. Faruk Özlü’ye şu andaki gündemde yakışan bu konuyla alakalı bir çalışma başlatıp Düzce Halk Ekmek’i kurarak bunu öncelikle merkezde daha sonrada ilçelerde satarak bu memlekette kendi kazancına, talebine veya zaruriyetine göre fiyatı belirleyen fırıncılara karşı bir denge oluşturmasıdır. Bunu Düzce’de başka kimse yapamaz. Şu anda yaparsa Dr. Faruk Özlü yapar. Yapar mı bilmiyoruz. Ama vatandaşın talebi böyle. Yorumlarınızı gönderirseniz bunlara da yer veririz.

Burada hassas bir nokta var. Bugün Düzce’de ekmek fiyatlarında geçtiğimiz yıllarda Düzce Valisi Dr. Zülkif Dağlı 2 defa ekmek zammına müdahil olarak engellemişti. Orada ticaret odasından da bir kurul var. Onlar tabii esnaftan yana tavır koyuyorlar. Bunları düzenlemişti.

Halk ekmek olsun. Bu küçük bir rakam gibi görünüyor ama insanlar 5 ekmek aldığı zaman çok ciddi bir rakam ekonomiye, işletmelere katkı olsun. Bugün yurtlarda kamunun birimlerinde binlerce ekmek alınıyor. Nasıl ki Mutfak Sanatları Merkezi kurulup da oturma, yemek yeme ve sanat olarak bir alternatif koyan Dr. Özlü’nün burada bu işi yapmasında büyük fayda var. Çünkü halkın talebi ve teveccühü bu yönde. Düzce’nin halk ekmeği olmalı. Bu kısa, orta ve uzun vadede insanlara çok büyük bir hizmet olur.

Üç beş kişinin ağzından çıkan kelimeyle milletin ekmeğiyle oynatmamış olursunuz. Bir eseriniz olur. İnşallah ekmeğimizle oynanmayan günlerde görüşmek üzere.