Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, pazartesi, çarşamba ve cuma günleri ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu ‘Yorumlu-yorum’ programında yine ilginç tespitler yaptı. Öncü TV ve 100.2 Öncü Radyo’dan saat 18:00’de canlı olarak yayınlanan son programda, Düzce’den geçmesi istenen Yüksek Hızlı Tren Projesi’ni geniş yelpazeden ele alan Ünsal, eleştiri oklarını Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’ye çevirenlerin nasıl büyük bir hayata düştüğüne parmak bastı. Ayrıca Başkan Özlü’ye yakışıksız yakıştırmalar yapanlara karşı AK Parti’nin neden sessizliğe gömüldüğünü sorguladı.

“Kendi başını bağlayamayan gelin başı bağlarmış!”

Ünsal sözlerine şöyle başladı: “Bugün çok enteresan bir konuyu dillendireceğiz, çok enteresan ama. Atalardan bir söz: “’Kendi başını bağlayamayan gelin başı bağlarmış!’ Evet, bu çok önemli bir söz. Bunu neden söyledim, Düzce’de bir hızlı tren gündemi var. Hızlı tren Düzce’den geçsin evet, Sakarya’dan, Bolu’dan geçsin memleketimize fayda sağlasın, düşünce bu. Fakat bu teknik bir konu, devletin uluslararası stratejisi ve sermayeyle özdeşleşen bir şey. Bolu Belediye Başkanı da bizim Düzce yerel medyaya bir ilanlar verdi. Treni kaçırmayalım falan filan derken, İYİ Parti Meclis Üyesi Oğuz Özyiğit bir açıklama yaptı.”

Özyiğit’in yakışık almayan örneğini hatırlattı

Konuşmasının devamında geçmişte Tokat şehrine kazandırılmak istenen tren hattı yatırımına karşı çıkan dönemin belediye başkanı üzerinden Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’ye yüklenen İYİ Parti Meclis Üyesi Oğuz Özyiğit’in yaptığı paylaşımı hatırlatan Ünsal, şunları kaydetti:

“Açıklamanın özetinde şu var, Sivas – Samsun tren yolunun inşa edileceği dönemde (o dönemin Tokat Milletvekili) Gazi Mustafa Kemal’in huzuruna çıktı efendim biz trenin Tokat’tan geçmesini istiyoruz diye talepte bulunuyor. “Bu iş teknik bir konu bunu bir değerlendirelim, heyet gönderelim ondan sonra karar verelim” deyince Sayın Milletvekili huzurdan çıkıyor, heyet Tokat’a gelecek. Bu konu Tokat’ın belediye başkanına iletildiği zaman, halk da istemiyor, belediye başkanı da istemiyor. Bu gelen heyeti, dönemin belediye başkanı, merhum belediye başkanı, Tokat’ın en üçkağıtçı, en fetbaz adamına verip diyor ki, bu işleri ne yap yap bu heyetin bu treni geçirmemesi için uğraş. Neyse, heyet Tokat’ta inceleme yaparken dağa çıkıldığında, dağ coğrafyasını incelerken bu üçkağıtçı bunları dağda bırakıp kaçıyor. Adamlar da dağda kalıyor tek başına, kızıyorlar tabii. Bu kadar basit bu işler, kızıyorlar. Gidiyorlar Ankara’ya olumsuz diye rapor veriyorlar, geçmesi gerekirken geçmiyor. Bu örnek Düzce’de hızlı tren için verildi.”

 “Ortada bir üçkağıtçı var, kim bu üçkağıtçı?

Bu örneği veren İYİ Partili Oğuz Özyiğit’in paylaşımını Düzce Üniversitesi akademisyeni Prof. Dr. Ayhan Şamandar’ın destek verip beğenmesini ‘enteresan’ olarak da yorumlayan Ünsal, “Ortada bir üçkağıtçı var, kim bu üçkağıtçı? Buradaki ima, Cumhurbaşkanına, Sayın Faruk Özlü dediğiniz gibi bu konuyu istemiyor evet bir üçkağıtçıya teslim etti de anlatılan olay bu. Hızlı tren, ya arkadaş, hızlı tren zaten Ankara’dan, İstanbul, Düzce’den geçse otobüs durağı gibi durak yapmayacak ki! Yani, Düzce’den ya da Bolu’dan geçse orada dur, burada dur, 40 km’de bir dur, durmayacak ki… Farklı bir çalışmada olabilir her neyse, bir tanesi transit geçer, bir tanesi durur diyorlar ama Şamandar hoca “rektör olayım” diye ya da “milletvekili adayı olayım” diye Oğuz Özyiğit de “benim ekmeğimle oynadı Faruk Özlü” ya da “benim işten ayrılmama sebep oldu” diye böyle bir siyaset güdülüyor. Sayın Özyiğit sen önce kayınla, diğer çam ağacını ayıracak bir irade koyup patronunuz Mehmet Demir’in de yaptığı yatırımlarda kullanılmayan makinelerin mahiyetini anlat önce… Önce onları, anlatmadan fayda var.

“Üçkağıtçı ifadesiyle Düzce Belediye Başkanı Sayın Faruk Özlü’nün anılmasını biz kabul edemeyiz”

“Bir kere ‘üçkağıtçı’ ifadesiyle Düzce Belediye Başkanı Sayın Faruk Özlü’nün anılması, bilinmesini biz kabul edemeyiz.” diyen Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, Özyiğit’i şu ifadelerle eleştirdi:

“Kimse kabul edemez! Bu benim işim mi değil, bu kimin işi?  Belediye başkanına bu iş üçkağıtçılara teslim edildi muhabbetiyle beraber bu şekilde yakışıksız bir ifadede bulunan Özyiğit’e cevabı AK Parti’nin Merkez İlçe Başkanı vermesi lazım, vermediyse il başkanı vermesi lazım. O da vermediyse AK Parti Belediye Meclis Grubu adına birisinin vermesi lazım. Bu işlerle bakanı muhatap etmenin gereği yok. Efendim kendisine bakan deniliyormuş. Ben bir dönem köyde muhtarlık yaptım, bana muhtar diyorlar hala. İnsan en son makamıyla anılır, bilinir. Şimdi sen avukatı mısın, Faruk Özlü’nün? Kim ne derse desin! Faruk Özlü’nün yanlış yaptığı bir mesele, memlekete, millete, devlete hayırsız olan bir meselede de aynı şekilde biz tavrımızı koyarız. Kimseye birileri secere tutuyormuş, umurumuzda bile değil, umuruma bile değil ama burada olan bir şey var; ben belediye başkanımın, seçilmiş belediye başkanımın babasının, atasının mezarı burada olmayan bir kişi tarafından üçkağıtçı gibi anılmasına, bilinmesine tahammül edemiyorum arkadaş! Ha, yanlış var mıdır vardır, eksik var mıdır vardır. Tartışılır bunlar.”

“Özlü’ye ‘üçkağıtçı’ benzetmesi yapılırken AK Parti neden sessiz?”

Yüksek Hızlı Tren Projesi için Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ile AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir’in yoğun çabaları olduğundan bahseden Ünsal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Peki, Sayın Şamandar’ı Ulaştırma Bakanlığı yetkilileriyle irtibat kurduran kim? Ayşe Keşir hanımefendinin de olduğu bir toplantıda, bu işin brife edilmesinin (anlatılmasının, özetlenmesinin) arkasında duran kim? Bu memleketin siyasetçileri, bir pandemi üzerinden bir de böyle olmayacak hayaller üzerinden, hesaplar üzerinden siyaset yapmanın anlamı yok! Ha, siyasetinizi yaparsınız, ona da eyvallah ama bu üçkağıtçıyı birisinin bulması lazım. Bu üçkağıtçının bulunması lazım. Bu üçkağıtçı ya AK Parti’nin merkez ilçe başkanı ya il başkanı ya da grup başkanının sorması lazım. Sen bizim bakanın üzerinden, Faruk Özlü üzerinden AK Parti’ye veya buradaki iktidara… Siyaset yapılsın, eleştiri yapılsın ama tabiri caizse; Nasreddin Hoca’nın hikayesi gibi olmasın! Nasreddin Hoca, buyurduğunuz gibi ticaret yapmaya karar vermiş. Hanımı demiş ki, adam sen ne anlarsın ticaretten, sen git hocalığını yap. Yok demiş hanım, ısrar edince, hanım sus demiş, hoca. Sana demiş, tüccar hanımı bana da tüccar derler, geçinir gideriz. O profesörlük, o siyaset kolay değil. Bir memlekette olabilecek şeyler üzerinde durmak lazım.”

“Sayın Şamandar kimin kümesinde yumurtladığınıza dikkat edeceksiniz”

“Sayın Şamandar siz Düzce Üniversitesi rektörü olacaksanız ya da milletvekili adayı olacaksanız, kimin kümesinde yemlenip kimin kümesinde yumurtladığınıza dikkat edeceksiniz.” diyerek Şamandar’ın tutumlarına dikkat etmesi gerektiğine işaret eden Ünsal, “Bu memlekette, belediye başkanına, belediye başkanının yanında üçkağıtçı ifadesini kullanıp dolaylı yollardan bu ilin belediye başkanına üçkağıtçı diyen adamlarla aynı dili konuşur, aynı duyguyu paylaşırsanız böyle anlatır durursunuz. Biz bu memlekete hizmet eden, faydalı olan her duruşun arkasındayız. Bir daha söylüyorum ve tekrar ediyorum. Yarın bu memleket ve millet adına, Düzce’miz adına olumsuz bir adıma aynı şekilde Sayın Faruk Özlü’yü eleştirme hakkımız baki ama burada kimse Faruk Özlü’ye eşkıyalıkla itham edemez ya da üçkağıtçılıkla itham edemez. Bunu kabul etmiyoruz, kimse de kabul etmesin. Burada yüzde 48 oy almış Düzce’nin yarsından oy almış insana herkes oyuna namusuna sahip çıkmalı, yanlış varsa söyleyelim. Eleştirilecek varsa eleştirelim. Siyaseti siyaset gibi yapın evet, bizim işimiz de onu anlatmak ama üçkağıtçıyı bulmamız lazım. Bu üçkağıtçıyı bir daha söylüyorum, ya Keskin bulacak ya Merkez İlçe Başkanı Şengüloğlu bulacak ya da belediye meclis grup başkanı soracak, bulacak. Ne demek istedi? Kimdir bu üçkağıtçı, diyeceğiz.”

Editör: Haber Merkezi