DEVA Partisi Düzce İl Başkanı Murat Caymaz’ın gündeminde, tüm dünyada etkisini sürdüren yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle zor bir süreçten geçen esnaflar vardı. 27. kuruluş yıl dönümünü kutlamak için yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Öncü Medya Grubu’nu ziyaret eden Caymaz, Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Canan Üstüner’in sorularını yanıtladı.

“Öncü TV her yıl gücüne güç katıyor”

İlk olarak Öncü TV’nin 27. Yaşını kutlayan Caymaz, şu duygu ve düşünceleri paylaştı:

“Öncü TV’nin 27. kuruluş yıl dönümünde biz de Deva Partisi olarak il yönetimindeki arkadaşlarla birlikte sizleri ziyarete geldik. Sağ olun. Her zaman olduğu gibi çok güzel bir misafirperverlik sergilediniz. İkramlarınızı aldık. Memnun olduk. Çok teşekkür ederiz. Tabi Düzce’de yerel basında Öncü TV ailesi 27 yıldır titizlikle sürdürmüş olduğu bir haber kalitesi var. Programlar olsun, sabah sizin yaptığınız programlar olsun. Sadullah Bey’in gerçekleştirmiş olduğu programlar olsun. Manşet Gazetesi olsun. Bunlar Düzce’nin yerelde kamuoyunun düzenli takip ettiği programlar ve haber bültenleri. Toplumun bilinçlenmesi, gelişen olaylardan, siyasi ekonomik aklımıza gelen her olaylardan haber alması için basın olmazsa olmaz. Bu yüzden Öncü TV’nin de her yıl gücüne güç katarak haberlerini sürdürmesi bizleri memnun ediyor, siyasetçiler olarak. Sonuçta bizler de kendi alanlarımızı sizler vasıtası ile topluma iletebiliyoruz. Bu imkânı buluyoruz. Bu da çok önemli bizim açımızdan. Özellikle bizim gibi yeni kurulmuş olan partilerinde ulusal medya alnında çok kısıtlı ekranlara sahip olmamız, yereldeki sizlerin bize vermiş olduğu destek çok önemli ve unutulmaz. Bunun her zaman bizde ayrı bir yeri olacaktır. Bunu da belirtmiş olalım. Yani başarılı bir ekip var. Öncü TV, dediğimiz gibi 27 yıldır bu başarı devam ediyor. Sürekli ivme kazanarak devam ediyor. İnşallah başarılarınızın devamını dileriz.”

“Kısıtlamalar bitse de esnafın toparlanması çok zor”

Koronavirüs salgınının Düzce’de en çok esnaf kesimini etkilediğine dikkat çeken Caymaz, “Biz, Düzce merkezde geçtiğimiz haftalarda esnaf ziyareti gerçekleştirdik. Epey de esnaf arkadaşımızı ağırladık. Onun haricinde ben tabii merkezde esnaflık yapan bir vatandaşım, aynı zamanda. Sürekli esnafın içindeyiz yani. Maalesef ki bu pandeminin bir türlü sona ermemesi ve işyerlerinin kapalı olduğu zamanlardaki desteklerden faydalanamaması ya da çok cüzi miktarlarda faydalanması, esnafların gerçekten canını çok sıkmış durumda. Yani bizler de bunu hissediyoruz zaten. Kendi iş alanlarımızda da hissediyoruz. Bazı esnaf arkadaşlar, öyle bir borç yükünün altına girmişler ki artık geri dönüşü yok. O dükkânı açsak da toparlanması çok büyük problem. Yani deyim yerindeyse, Düzceli esnaflar can çekişiyor. Kira borçları, vergi borçları birikmiş. Elektrik borcu ödeyemeyenler var gündemde. Gerçekten çok problemli bir süreç yaşayacağız. Aslında pandemi bitse de, iş yerleri açılsa da, örneğin 1 Mart söz konusu şuan gündemde. Bir beklenti de hakim ama açılsa dahi nasıl geri dönecek? Gerçekten çok büyük problem.” dedi.

“Artık kurumlar bağımsız çalışamıyor”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ve halkın kuruma güvenin kalmadığını ifade eden Caymaz, “TÜİK’in eski başkanlarından Birol Aydemir bizim genel merkezde kurucular kurulu üyemiz. Tabii zaman zaman onunla da sohbet etme imkânımız oluyor. Bize aktardığı bilgi şu şekilde, görev yaptığı dönemde ilgili kurumlardan, işte Maliye Bakanlığından vesaire, yeterli verilerin kendilerine aktarılmadığını ifade etti. Tabii şu anda mevcut hükümet hemen hemen tüm devlet kurumlarına müdahale eden bir yapıya sahip olduğu için artık kurumlar bağımsız çalışamıyor. Biraz daha böyle talimatla çalışıyorlar. Tabii iktidar da kendisini haklı göstermek adına, bu şekilde bir yolda devam ediyor. Fakat artık insanların kurumlara ya da kurumların açıkladığı rakamlara güveni maalesef ki azaldı. Biz bunu konuşuyoruz. Bu benim söylemim değil. Çıkalım soralım esnaflara, kimse inanmıyor artık bu verilere yani. Çünkü belirtilen rakamlarla hissedilen oranlar çok farklı, çok farklı. Yüzde 14 oranlarında bir enflasyondan bahsediliyor, fakat biz tüm malzemelerde bunun ne kadar yükseldiğini görebiliyoruz yani. Yüzde 40 yüzde 50 seviyelerine varan bir enflasyon var. Sahada hissedilen enflasyon rakamı bu, maalesef.” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de ekonomi, hukuk ve eğitim bozulmaya başladı”

Türkiye’de ekonomi, hukuk ve eğitim sisteminin bozulduğunu öne süren Caymaz, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Biliyorsunuz, temmuz ayında Deva Partisi il başkalığı görevini aldım. O süre zarfında da Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan beyefendiyle görüşmelerimiz oluyor. Kendisi bize mevcut Maliye Bakanı ve Cumhurbaşkanımıza hala ekonomi alanında tavsiye mektupları gönderdiğini ifade etti. Ülkenin menfaatine olan, yapılması gereken çalışmalarla ilgili tavsiye mektuplarını ilettiğini fakat dikkate alınmadığını bizlere iletti. Genel merkezde, zaten genel başkanımızın en büyük unvanı bu, biliyorsunuz ekonomi alanında hem yerelde hem dünya genelinde, küresel anlamda bir karşılığı var. Kendini ispatlamış bir isim. Bir siyasi lider. Yine aynı zamanda politika başkanlıklarımızın görevi olan genel başkan yardımcıları da çok donanımlı arkadaşlar. Pandemi sürecine yönelik ekonomik anlamda atılması gereken adımlarla ilgili yürütülen çalışmalarda son aşamalara geldik. Yakında zaten bunların açıklamasını da yapacağız. Ama temelde neye önem veriyoruz? İşini iyi bilen, kurumlara müdahale etmeyen, kurumların bağımsız çalışmasını düşünen bir yapıya sahibiz. Bu şekilde olursa her şey zaten işi bilenlere verildiğinde, önceki dönemlerde olduğu gibi Sayın Ali Babacan’ın bakanlık yaptığı dönemlerde olduğu gibi ülkedeki ferah seviyesi en üst düzeylere çıkacaktır zaten. Biliyorsunuz o dönemde Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu tarihten itibaren görmüş olduğumuz en yüksek refah seviyesini yaşadı ülkemiz. Kişi başı 2500 dolarlara kadar çıktı ve hissedilebilir oranda bir rahatlık vardı toplumda. Ama sonrasında artık, kendi zaten Sayın Genel Başkanımız da ifade ediyor. Artık kurumlara müdahale etme olayı başladıktan sonra ekonomi bozulmaya başladı. Sadece ekonomi değil tabii yani ekonomi olsun, hukuk olsun, eğitim olsun.”

“Siyasi kutuplaşma ülkemize zarar veriyor”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın yakın bir tarihte Düzce’ye gelerek esnaf ve çiftçi kesiminin sıkıntılarını dinleyeceğini sözlerine ekleyen Caymaz, şunları kaydetti:

“Sayın Genel Başkanımız kongremize geldiğinde esnaf ziyareti yapmıştık, biliyorsunuz. Çok da güzel geçmişti. Şu an genel merkezde 100 günlük bir kongre takvimi belirlendi. Kongresi yapılmayan iller ve büyük ilçelere 100 günlük bir kongre programı belirlendi ve bunların ziyaretlerini yapacak. Bu kapsamda tabi bizim yol güzergâhında olduğumuz programlarda mutlaka Düzce’ye gelecek. Hem sizlerle yerel basınımızla, hem esnaflarımızla, vatandaşlarımızla tekrar temas sağlama imkânı olacak. Gerçekten çok hızlı süreç ilerliyor, Genel Merkez nezdinde de. İyi de bir ivme kazandı. Önümüzde ki hafta kadın politikalarının lansmanı yapılacak genel merkezde. Bizlerde katılacağız. Tüm 81 ilimizin katılımıyla. Yani Düzce yerelinde de bizler haftalık olağan toplantılarımızda artık mahalle ve köy temsilcileri görevlendiriyoruz. Güzel katılımlar var. Tabii Sayın Akşener de Düzce’ye geldi, biz de takip ettik. O da ilçelerde, Akçakoca ve Gölyaka ilçesinde temaslarda bulundu. Güzel de bir program oldu. Tabii, her siyasetçiye saygı duymak lazım. Biz olaya böyle bakıyoruz yani. Çünkü siyasetçilerin amacı birdir. Topluma hizmet etmektir. Topluma faydalı işler yapmaktır. Bu anlamda değerlendirmek lazım. Duygusal dürtülerle her şeyin en iyisini ben yaparım, ben bilirim demek, benim düşünceme inanmayan insanları ötekileştirmek, bunlar güzel şeyler değil, yani ülkemizde sadece insanları kutuplaştırmaya yarar. Siyasetçinin asıl görevi şudur; sizin gibi düşünmeyen insanları da düşüncelerinize inandırabilmektir. Böyle yapmak lazım. Kutuplaştırmanın artık ülkemize zarar verdiğini görüyoruz. Bunlardan vazgeçmek lazım. Tüm siyasetçilere saygı duymak lazım, fikrindeyiz.”

HABER: Savaş ARI