A-Z Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı ve Düzce Tarım A.Ş Projesi Uygulayıcısı Yüksek Ziraat Mühendisi Ali Uzun, konuk olduğu Öncü TV ekranlarındaki “Kitabın Ortasından” programında Düzce tarımını masaya yatırdı. Köylerin mahalleye dönüştürülmesine karşı olduğunu söyleyen Uzun, Düzce’nin verimli tarım arazilerinin imara açılarak konut ve sanayi arazisine çevrilmesi ile ilgili, “Mahalle olmayan köylerin de mahalle olması için çalışılıyor şu anda. Bakın ben iktidar partisinin bir üyesiyim ve ben Tarım Bakanımızla da bunları konuştum. Yani Tarım Bakanımız bile bu işlere karşı” dedi. Düzce tarımında çiftçiler için hayati önem taşıyan sulama kanaletlerinin son durumu hakkında ise Uzun, “Sulama yönünden Düzce, içler acısı bir halde” yorumunda bulundu.
Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” Programı’nın son bölümüne, Düzceli çiftçiler için büyük önem taşıyan Düzce Tarım A.Ş Projesi’nin uygulayıcısı, A-Z Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı ve Yüksek Ziraat Mühendisi Ali Uzun konuk oldu.
“Sulama yönünden Düzce içler acısı halde”
Verimli topraklara sahip Düzce’de tarımın yeniden canlanması için atılacak adımların konuşulduğu programda Uzun, tarımda kullanılan sulama kanallarının içler acısı halinden bahsetti. Düzce’nin su cenneti olmasına rağmen atıl haldeki kanaletler konusunda Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, DSİ ve Düzce Ovası Sulama Birliği yetkililerine seslenen Uzun, “Sulama yönünden Düzce, içler acısı bir halde. Türkiye’de ben yeni okumuştum, çölleşmede en son yer Akçakoca gösteriyor. Yani hiç çöl olmayacak yer Akçakoca. Düzce içerisinden 6 veya 7 akarsuyun doğup, yine aynı zamanda da Düzce’de denize döküldüğü sularımız var. Yine İstanbul’un suyunu da biz karşılıyoruz. Böyle bir yerde sulama kanaletlerine bir bakın, görün. Gerçekten içler acısı. Rahmetli Süleyman Demirel’e hep rahmet okuyorum, yani onun zamanında yapılmış ve bir adım ileriye gidilmemiş. Antalya’da bu kanaletler yer altına alındı. Tarım İl Müdürlüğü’nün DSİ’nin ve Düzce Ovası Sulama Birliği’nin aslında yapması gereken en büyük vazife bu. Ama yapıldığını da duydum. Ama ben bunlar yapılıyor diye, takdir de edemeyeceğim. Çünkü şimdiye kadar neden yapılmadı?” diye konuştu.
“Bizler Düzce’deki tarım arazilerinin korunmasını istiyoruz”
Köyden mahalleye çevrilen bölgelerde, verimli tarım arazilerinin konut ve sanayi imarına açılmasının yanlış bir uygulama olduğundan bahseden Uzun, “Bugün verimli tarım arazileri nasıl mahalle olabiliyor. Çayır Mera Kanununu, Türkiye’nin en eski kanunu ve Orman Kanunundan daha zor. Yani Çayır ve meralara kulübe bile yapamazsınız. Hayvanlarınızı otlatırken, bir dönem bir tarafta, diğer dönem öbür tarafta otlatmalısınız. Düzce’deki sulama kanalları, yer altına alınıp, düzenlenmesi lazım. Bu içler acısı bir durum, çünkü Düzce makro planda veya tarımda kesinlikle düşünülmüyor. Mahalle olmayan köylerin de mahalle olması için çalışılıyor şu anda. Bakın ben iktidar partisinin bir üyesiyim ve ben Tarım Bakanımızla da bunları konuştum. Yani Tarım Bakanımız bile bu işlere karşı. Tarım Bakanımız bana, ‘Ali Bey, çok güzel bir proje başlatmışsınız, bizlerde tarım arazilerinin korunmasını istiyoruz” dedi. Fakat bunlar önden dolaşarak, arkadan dolaşarak, bir takım yerel yönetimlerinin uygulamalarıyla köyler mahalle oluyor. Şimdi biz mahalle bile olsak kent tarımı diye bir uygulama var dünyada. Tamam, köy mahalle yapıldı, ama neden oradaki meraya dokunuluyor, hayvancılık yapılmasına neden dokunuluyor. Zaten köyler neden mahalle oluyor ki. Yerleşim için dağların etekleri yetmiyor mu? Biz depremle uyarıldık. Tarım arazisinin içine konut yapmak veya organize sanayi alanı yapmak doğru bir şey mi? Yani biz gelecek nesillerimizin, torunlarımızın mirasını rahatlıkla haraç mezat yiyoruz şu anda” şeklinde konuştu.
“Akçakoca’ya Tarım OSB kurulmasını çok istedim”
“Akçakoca ilçesinde, Tarım OSB kurulmalıydı” diyen Uzun, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Ben Düzce’de siyaset yaparken, Akçakoca’da sanayide organize olmayalım diye bir köşe yazısı yazmıştım ve çok büyük bir tepki aldım. Bana, ‘Sen Akçakoca’nın gelişmesini istemiyor musun?’ dediler. Ama şu anda Akçakoca OSB’de bir faaliyet yok. Eğer Akçakoca’ya tarım OSB kurulabilseydik, fide tesisleri, üretim tesisleri, fındık işleyen çikolata fabrikaları yani tarıma dayalı sanayi kuruluşları yapabilseydik, ekonomik anlamda daha kalkınırdık. Yani demir çelik ihtisas OSB Akçakoca’ya yakışacak bir şey mi? Bunlar hep soru işaretleri. Bunları çok tartışmadan, tamamen siyasi bir iltimas elde etmiş gibi, bir şeyi kabul ederek yola çıkıyoruz. Politika yapıcılarımız, karar vericilerimiz tarım ile ilgili karar verirken daha duyarlı olmalı. Tarım arazileri tarıma elverişsiz olsa bile tarım arazilerinden çıkartılmamalı. Çünkü, bu alanlara elverişli toprak getirmek zor bir şey değil. Elverişsiz toprağı hafriyatla alırsınız, elverişli toprağı getirirsiniz. Bu Düzce’nin iklimi tarıma çok uygun.”
HABER: Savaş ARI
