Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun 1956 yılında aldığı bir karar gereğince sütün faydalarını öğretmek, süt içme alışkanlığının kazandırılması ve süt tüketiminin artırılmasını sağlamak amacıyla, her yıl 21 Mayıs ‘Dünya Süt Günü’ olarak kutlanmakta.
Tarım İl Müdürlüğü tarafından Dünya Süt Günü ile ilgili olarak şu açıklama yapıldı: İnsan yaşamında bebeklikten çocukluğa, ergenlikten yaşlılığa vücut için en gerekli besin maddelerinden biri olan süt, C vitamini ve demir dışında pek çok besin öğesi bakımından iyi bir kaynaktır. Süt, yapısındaki kalsiyum ve fosfor ile kemiklerin ve dişlerin gelişmesini sağlar. A vitamini göz ve diş sağlığına, E vitamini bağışıklık sisteminin güçlenmesine, B vitamini iştah, sinir ve sindirim sisteminin düzenlenmesine, D vitamini ise, özellikle çocuklarda diş ve kemiklerin büyümesine ve gelişimine etki etmektedir. Süt proteini yüksek kalitede olup, proteinin yapı taşı olan ve vücut için alınması zorunlu aminoasitlerin tamamını içerir. Proteinler kas yapımı ve onarımında önemli olan maddelerdir. Bünyesindeki şeker ise beyin ve sinir sisteminin daha iyi çalışmasını sağlar. Bunun yanı sıra, sütün içeriğindeki biotin, saç ve deri sağlığı için önem taşırken, B2 vitamini büyümeyi hızlandırmakta. Özellikle çocukluk, hamilelik, emziklilik ve yaşlılık dönemlerinde yeterli miktarlarda süt tüketimi son derece önemlidir. Kalsiyumun temel kaynağı olarak bilinen süt ve süt ürünlerinin yetersiz düzeyde tüketilmesi, osteoporoz (kemik erimesi) gibi kemik sağlığı üzerinde ciddi ve zararlı etkiler oluşturabilmektedir. Yeterli ve dengeli beslenme için günde en az bebeklerin 750 gr, çocukların 300-350 gr, gençlerin 350 gr, yetişkin ve yaşlıların 250-400 gr, hamile ve emzikli kadınların ise 500 gr. içme sütü veya aynı miktarlarda süt içeren yoğurt, peynir, ayran gibi süt ürünleri tüketmesi gereklidir. Kişi başına düşen yıllık içme sütü tüketimi Avrupa ülkelerinde 60-170 litre arasında değişirken, Türkiye’de 24 kg civarında kalmaktadır. Türkiye’de bir yılda fert başına tüketilen süt ve süt ürünleri miktarı ise 158 kilo olup en fazla tüketile süt ürünü ise yılda ortalama 82 Kg ile peyniridir. Yeterli süt ve süt ürünleri tüketmeyen toplumlarda fertlerin fiziksel ve zeka gelişimi de yeterli olmamaktadır. Özellikle beslenme konusunda yapılan araştırmalarda, yaşamın her çağında ihtiyaç duyulan temel besin öğelerinin ancak süt ürünleri tüketimi ile karşılanabileceği artık kanıtlanmıştır. Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden güçlü olabilmesi, bedensel ve zihinsel yönden güçlü, sağlıklı ve yetenekli bireylerin çokluğuyla doğrudan ilişkilidir. Çocukluk döneminde eğitimle başlatılacak tüketim alışkanlıklarının ileriki yaşlarda da devam edeceğinden kuşku duyulmamalıdır. Böylece geleceğimizin güvencesi olarak gördüğümüz çocuklarımız sağlıklı ve daha güçlü, başarılı nesilleri oluşturacaklardı.

Haber; Ş. ÇAKIR