Yığılca Belediye Başkanı Rasim Çam, belediye eliyle ilçede yürütülen çalışmalar başta olmak üzere, başlayacak ve devam eden yatırımlar ve eski Belediye Başkanı Muzaffer Yiğit hakkında ortaya atılan iddialar ile ilgili Öncü Haber’e konuştu.

“Tasarruf önlemleri aldık”

Belediyenin borçları nedeniyle tasarruf önlemleri aldıklarını belirten Çam, “Sayın Düzce MHP Milletvekilimiz Ümit Yılmaz her defasında meclis kürsüsünden Yığılca yolu ile ilgili yaptığı açıklamalar bizi son derece memnun etmiştir. Biz de onları memnun etmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Düzce’mize ve ilçelerimize yapılacak hizmetlerimizin milletvekilleri aracılığıyla bizlere çok büyük destek sağlayacaklardır. Halkımızı rahatlatacaklardır. Biliyorsunuz ilçemizin geçtiği ekonomik sıkıntılar belediyeyi de baya bir sıkıntıya soktu. İller Bankası paylarımız kesildi. 3-5 ayda zor düzeleceğiyle ilgili bize gelen bilgiler var. Çalışmalarımız o yönde. Biraz da tasarruf yapmaya gittik. İşçiydi, giderlerdi, yakıt giderleriydi, diğer harcama kalemlerimizi hepsini kısıtlamaya gittik. Mecburduk çünkü memur ve işçi maaşlarımızı ödeyemez hale geldi belediyelerimiz. Tüm belediyelerimiz borçlanmalar yüzünden zor durumda. İnşallah bunlar açılacak. 2020’yi büyük ihtimalle bu şekilde geçireceğiz ama 2021’de daha rahat bir çalışma ortamı olsun.” dedi.

“TIR Parkı sorununu çözdük”

“Seçimden önce söz vermiştik, TIR Parkı’mızı Orman Bakanlığı’ndan kiraladık.” diyen Başkan Çam,  “48 dönümlük arazide çalışmalarımızı yapacağız, tırlarımızı buraya park edeceğiz. Belki bilmeyenler vardır. Yığılca’da tır sorunu büyük. Şehrin içindeki yollarımız yeterli değil park yapmak için. Uzun kuyruklar oluşuyor burada vatandaşlar kazayla karşı karşıya kalıyorlar. Bunun akabinde küçük araçlarımızın park sorunu oluyor cadde üzerinde park etmek zorunda kalıyor. Cezai işlem uygulatmaktan yana değilim. Hep bunu söylüyorum. Hep uyarıcı şeylerde bulunuyoruz. Bizatihi kendim de uyarıyorum vatandaşlarımızı. O yüzden yardımcı olmalarını bekliyoruz. Şehir içindeyken daha yavaş ve dikkatli kullanmalarını söylüyoruz. Park ederken araçlarını düzgün park etmelerini söylüyoruz. Tırlar Demir Çeliğe seyir halindeyken yolları kullanıyor ve yollar bozuluyor. Destek bekliyoruz bu tırlardan. Onlara yardımcı da oluyoruz çalışmaları ve ekonomiye katkı yapmaları için fakat bazıları kurallara uymuyorlar. Bundan da rahatsızız ama onlar da bizim insanımız” diye konuştu.  

“Saklıkent Şelalesi’ni Orman Bakanlığı’ndan kiraladık”

İlçede bulunan Saklıkent Şelalesi’ni Orman Bakanlığı’ndan kiraladıklarını ve Yığılca Belediyesi’ne kazandırdıklarını ifade eden Çam, “Saklıkent Şelalesi’ni ormandan kiraladık belediyeye kazandırdık. Düzce’den gelen hemşehrilerimiz var. Onlar da bizi mutlu ediyor. Gelsinler görsünler. Harmantepe mesire alanımız var orayı da kiraladık. Bu yönde çalışmalarımız devam ediyor. Doğa turizmi özelinde çalışmalarımız var. İstanbul’dan ve çevre illerden bize talepler geliyor yer ve arazi istiyorlar. Kendileri konaklamak için ev ve çadır kurmak istiyorlar. Geldiler, incelediler. Güzel bir yerimiz var Bacaklı Yayla ve Yaylatepe’nin bir bölümünde. Buralarda onlara 50-60 kişilik yazarlar, şairler, aktivistler dediğimiz grup gelip kalmak istiyorlar 6 ay. Doğanın içinde barınmak gezmek istiyorlar. Günü birlik gelip gitmeyecekler yani. İnşallah biz onlara elimizden gelen yardımı vereceğiz. Onları da ilçemize bekliyoruz. Şu anda ilçemizdeki turizm akışı bizi hakikaten memnun ediyor. Sarıkaya Mağarası’nın sayın valimizin çok büyük katkılarıyla ışıklandırması ve yolları yapılıyor. Asfaltı da yapılıyor. İnşallah Düzce yolu da bittiğinde Yığılca turizm anlamında güzel bir hava yakalayacak. Buralarda konaklayabilirler. Belki güzel bir otelimiz yok ama çadır kamplarıyla buralarda kendilerine zaman ayırabilirler. Her zaman her şey deniz kum güneş değil artık insanlar doğayı özlüyorlar. Yeşilliğin içinde yaşamak istiyorlar. Bizde de bu var. Yığılca’nın dört tarafı yeşillik.” şeklinde konuştu.

“Salgın döneminde Yığılca’da karantina olmadı, ilçe korumaya alındı”

Koronavirüs salgını döneminde ilçeye uygulanan giriş-çıkış kısıtlamasının karantina olmadığını, sadece ilçeye dışarıdan gelenlerin hastalığı bulaştırmaması için tedbir alındığını kaydeden Başkan Çam, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Yığılca’da hiçbir zaman karantina olmadı bunu yanlış biliyorlar. Burada hastalık üst seviyede değildi. Sayı olarak Türkiye ortalamasında belki en altlardadır. Biz de ölümlü bir vaka olmadı. Sayısal olarak vurduğunda bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar. Bir ölümlü vaka oldu o da virüsten değil yaştan dolayıydı. Bu karantina anlamında değildi, önlem almak için devletimiz buralara güvenlik güçlerimizi konuşlandırdı. İlçeye girecek olanlar güvenlikten geçirildi ve kontrollü alındı hastalık yayılmasın diye. Bundan da biz memnun olduk.”

“Belediyenin borcu 11 Milyon TL”

Yığılca Belediyesi’nin güncel borcunun 11 Milyon TL olduğu bilgisini veren Çam, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Bugün itibariyle net teminatlı borçlarımız 11 milyon lira. 2011-2019 yılları arasında kredi yapılandırılmış. Bu krediler İller Bankası aracılığıyla kullanılarak harcamalar yapılmış. Nasıl iki yılda bir böyle bir kredi verilmiş, bunu biz anlamış değiliz. Biz şimdi kredi istiyoruz. “Bir lira bile kredi veremeyiz” diyorlar ve “O zaman belediyenin kapısına kilidi vurursun” diyorlar. Bize söylenen bu. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer hesabı tedbirlerimizi aldık. Bütün belediyelerin olduğu gibi 5 milyon lira SGK borcumuz var. Bunlar bizim kasamıza girmeden kesiliyor. Biraz sıkıntılarımız oralardan. Türkiye’deki belediyelerin elini borçlanmalar bağlıyor açıkçası. Bazıları diyor ki burası ağlama yeri değil. Ağlamak adına söylemiyorum. Biz insanlara hizmet etmek için daha iyi bir tablo karşımıza çıkar diye düşündük. Bütün belediyeler hizmet yapmak durumundadır. Halkımızın suyu, çöpü temiz olsun diye bütün çabamızı gece gündüz sağlıyoruz. Sokakları, caddeleri temizliyoruz. Çöpleri zamanında almak istiyoruz. Bugüne kadar halkımızdan neden şunu yapamadın diye bir tepki görmedik. İnşallah bundan sonra da görmeyiz.”

“Yolsuzluğun, çıkarın ve menfaatin belgesi olmaz”

Eski Belediye Başkanı Muzaffer Yiğit hakkında ortaya atılan “Belediye kaynaklarını gereksiz harcamalarla heba etti” iddialarına da değinen Başkan Çam, şu ifadelere yer verdi:

“İddialar bitmez. Elimizde ispatlı, şahitli belgeler var. Hırsızlığın, yolsuzluğun, çıkarın, menfaatin belgesi olmaz. Şaşalı dönem diye paylaşım yapmıştı o zat. Şaşalı dönem böyle midir? Devletin kaynaklarını çarçur etmek midir? Her türlü çıkarı, rantı, menfaati sağlamak mıdır? İddia değil. Biz tespit ettik “bu araç bunundur”, “bu yer bunundur” diye. Hala daha gündemde. Ben savcı, hakim değilim. Bu arkadaşın yaptığı bütün işler, bilemiyorum yani, konuşmak da istemiyorum. Aklıma geldikçe de hakikaten hala daha bu kişi savunuluyorsa ben bir şey diyemeyeceğim.”

“Yığılca Belediyesi bunu hak etmiyor”

“Ben 25 yıl belediyecilik yaptım.” diyen Başkan Çam, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir belediye bu kadar borç altına sokulamaz. Yığılca Belediyesi bunu hak etmiyor. Sen elindeki kaynaklarla idare edeceksin. Borcunu da yıllara yayacaksın. Ben kredi veriyorum al 4 milyon, al 5 milyon. Kaynaklar nereye gitti? “Kanalizasyon yapıldı” diyor. Ben geldiğimden beri hep kanalizasyonla uğraşıyorum. Bir gün kanalizasyon sorunu çıkmazsa şaşıyorum. Her yerde patlama, tıkanma var. Terfi merkezleri koyulmuş kokuyor diye vatandaş “bunları kaldırın” diyor. İller Bankası’ndan yetkilileri çağırıyoruz “bunlar kaldırılmaz” diyorlar. Buraları kapatma şansımız da yok. Temizliyoruz yine aynı şekilde koku yayılmaya devam ediyor. Ne yapabilirim yani ben? Bunlar niye koyulmuş onu da anlamış değilim. Bu bir sefer yapılır adam gibi yapılır. Bu kadar harcadın altyapıda en azından bir sorun mu çözülmez? Kanalizasyonlar yapılmış bağlantıları yapılmamış. Bütün evlerin bodrumlarında kanalizasyon tıkanmaları var. Geçen gün 3-4 gün adam tuvaletine giremedi. Zor tamamladık.”

“Belediyeyi bu şekilde borca sokan bir belediye başkanı da görmedim”

Başkan Çam, bir önceki Belediye Başkanı Muzaffer Yiğit’i eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu şekilde bir belediyecilik görmedim. 5 belediye başkanıyla çalıştım belediyeyi bu şekilde borca sokan bir belediye başkanı da görmedim. Bu milleti borca sokamazsın. Yaptığın işin hakkını vereceksin. Rant, çıkar, menfaat. İşkur’dan eleman verilmiş. 25 tane bayan eleman çalışıyordu belediyede. Benim 25 tane elemanım olsa ben bu Yığılca’yı pırıl pırıl yaparım. Bana işçi verse İşkur ben Yığılca’nın her sokağına, caddesine, hatta köylere bile hizmet götürürüm. Ondan gocunmam, götürüyorum da zaten. Vidanjör gönderiyorum, itfaiye gönderiyorum. Köylerin sokaklarını yıkatıyorum. Ondan da rahatsızlık duymuyorum köylerimizde bizim. 39 köy, 4 mahalle bizim dedim seçimde. Talepleri oluyor. Gönderiyorum itfaiyelerle yıkatıyorum köyleri. Elimizden geldiğince yapıyoruz bunları.”

HABER: SAVAŞ ARI