Düzce’de D-100 Karayolu üzerinde bulunan ve sandviç panel üretimi yapan bir fabrikada çalışan bir grup işçi Metal-İş Sendikası’na üye olma kararı aldı. Ancak sendikaya üye olan 27 çalışandan 5’i kısa süre sonra işten çıkarıldı. 1 işçi ise yine iddialara göre; yaşanan olaylara tanıklık edip sendikalı işçilere destek verdiği için işten çıkarıldı.
Sendika üyesi olma kararının fabrika yönetimi tarafından hoş karşılanmadığını öne süren ve bu yüzden işten çıkarıldıklarını öne süren işçiler, fabrika önünde eyleme başladı.
Sendika fikrini kafalarına fabrika müdürünün soktuğunu iddia eden işçiler, sendikaya üye olduktan kısa süre sonra ağır yaptırımlara maruz kaldıklarını ve İş Kanunu’nun 49. maddesi uygulanarak işsiz bırakıldıklarını öne sürdü.
İlgili madde gereği tazminatsız bir şekilde işten çıkarıldığını ifade eden 6 işçi, yasal haklarını tanzim edebilmek için mücadele vereceklerini vurguladı.
“Örgütlenme süreci devam edene kadar biz buradayız”
Konuya ilişkin Öncü Haber mikrofonuna konuşan Metal-İş Sendika Temsilcisi Ali Bakırkaya, “Bu fabrikadaki arkadaşlarımız örgütlenme sürecini başlattı. Burada örgütlenme sürecinde 27 kişi sendikaya üye oldular. Sendikaya üye olduktan 1 hafta sonra işverenimiz tarafından bunlar tespit edilip 5 arkadaşımız işten atıldı. Kalan arkadaşlarımızın da tehditle e-devletleri alınarak fabrika bilgisayarlarından sendikadan istifa etmeleri sağlandı. Şu anda tekrar bir süreç başladı. İçeride tekrar üye olmaya devam ediyoruz. Örgütlenme süreci devam edene kadar biz buradayız. Sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz. İşten ayrılan arkadaşlarımızın kanuni hakları neyse hepsini alacağız. Şu anda da zaten mahkeme yolundalar. Burada işverenin tavrı hiç olumlu değil. Sendikalı olmak anayasal bir haktır. Anayasal hakkımızı kullanmak istediğimiz halde kış ayında ve deprem bölgesinde olduğumuz halde 6 kişi işten atıldı. Bunun haricinde işten atılanların arasında beyaz yaka çalışan arkadaşlarımızda var. Onlarında haklı mücadelesini biz devam ettiriyoruz.
“İşveren işçilerin hakkını gasp etti”
Yani işçilere şu anda hiçbir sendikal hak görülmemekte işveren tarafından! Bu süreç yaklaşık 2 aydan beri devam ediyor. 2 aydan beri işten atılan arkadaşlarımız şu anda boş gezmektedir. İşveren tarafından 49. madde tarafından atıldılar. Ne tazminatlarını ne de işsizlik paralarını alabildiler. İşveren bunları da gasp etti. Aslında burada arkadaşların yaptığı tek şey sendikaya üye olmaktı.” ifadelerini kullandı.
“Fabrika müdürü ‘Sendikalı olun’ dedi”
İşten çıkarılan Tansel Aydın ise “25 senedir bu fabrikada çalışmaktayım. Bulunduğumuz ocak ayı içinde işi bırakacağımı içeriye bildirmeme rağmen fabrikanın özellikle kendi müdürünün yönlendirmesiyle sendikaya yönlendirildik. Sendikaya girdik lakin sendikadan çıkmamız söylendi. Biz bunu kabul etmedik 5 kişi. Diğer arkadaşların zora ki e-devlet şifreleri alınarak istifa ettiler.
“İşsizlik maaşı bile alamıyoruz”
Biz istifa etmeyeceğimizi söyleyince 5 arkadaş bizi işten çıkardılar. Çıkarılma maddemizde o kadar ilginç ki yani fabrikaya alkollü gelmek, yok huzursuzluk çıkarmak öyle bir şey yok tabii ama maddenin içeriği bu. Ben 25 yıl bilfiil vergisini ve sigorta primini ödemiş işsizlik sigortasının çıktığı günden beri en yüksek tavandan işsizlik sigortası fonuna maaşından kesinti olmasına rağmen atıldığım o madde yüzünden işsizlik parası dahi alamıyorum. Ve patronum bize haber gönderip, “Madem imza atmıyorlar sürünsünler.” diyor. Nasıl bir adaletse… Benim anlamadığım şu benim çocuklarım var üniversitede evladım okuyor. Bizler şu an 3 aydır maaş almadan geçinmeye uğraşıyoruz. Sonuçta ben bu haklı mücadelenin sonuna kadar gideceğim. Kanunun bana vermiş olduğu hakları sonuna kadar kullanacağım.” ifadelerine yer verdi.
“Engelli kadrosunda çalışıyordum, işsiz kaldım”
Kovulan işçilerden olan Yasin Taştekin de fabrikaya engelli kontenjanından girdiğini ve sendika üyesi olduğu için aynı maddenden cezalandırılarak işten atıldığını ifade ederek şunları söyledi: “2006’dan beri bu fabrikada çalışıyorum. 3 ay önce sendikal bir çalışma yaptık. Hatta engelli kadrosundan çalışıyorum. Beni haksız yere kovdular, e-devlet şifremi almak istediler “istifa et” diye ama ben etmedim. Deprem bölgesinde işsiz bıraktılar beni. İçerideki arkadaşlara da baskılar yapılıyor. Bizim olaylarda şahit olan insanları bile işten çıkardılar. İş şu an zaten yargıda. Anayasal hakkımız olan hiçbir şeyi vermediler.”
“Fabrika yönetimi arkadaşlarıma şahitlik etmemem için bana para teklif etti”
Sendika üyesi oldukları için işten atılan işçilere yapılan haksızlıklara hukuk önünde de şahitlik ettiği gerekçesiyle işten çıkarılan Mehmet Ali Yavuz ise, “Bana, şahit olma diye baskı yaptılar, para teklif ettiler.” diyerek şunları söyledi: “Bu süreçte arkadaşlarımız bu sendikal faaliyeti yürütürken işten çıkarıldılar. Bizi de bir gün sonra çağırdılar tehdit ederek bizden e-devlet şifrelerimizi aldılar. Niye diye sorduğumuzda da “Sendikaya üye misiniz diye bakacağız.” dediler. Biz de mecbur vermek zorunda kaldık. Belli bir süre geçince arkadaşlarda bizden şahit olmamızı istediler. Benim şahit olduğumu duyunca çağırdılar benim şahitlikten vazgeçmemi istediler. Ben de kesinlikle vazgeçmeyeceğimi söyledim. Arkadaşlarımın hakkını ben de savunacağım. Bu davadan da vazgeçmem için para teklif ettiler. “Kesinlikle vazgeçmem” dedim. Bir de e-devlet şifrelerini almaları da suç olduğu için bunun için de suç duyurusunda bulunacağım ve savcılığı da suç duyurusunda bulundum. Ben de hiçbir şekilde tazminatımı alamadım. Zaten bana da seninle çalışmak istemiyoruz deyip işten çıkardılar.” dedi.
Fabrika yönetimi açıklama yapmak istemedi
Öte yandan Öncü Haber’in konuyla ilgili görüşmek istediği fabrika yönetimi konuya ilişkin açıklama yapmak istemediğini bildirdi.
İYİ Partili Er’den destek ziyareti
İşçi eyleminden haberdar olarak fabrika önüne gelen İYİ Parti Düzce İl Başkanı Yunus Özay Er de haklarını alana kadar eyleme devam etmek kararı alan işçilere destek verdi.
