Programda, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Recep Tayyip Erdoğan’ın kaderi aynı” diyen Külünk, Türkiye’nin 14 Mayıs seçimlerinde tam bağımsızlık mücadelesi vereceğini belirterek, “Mustafa Kemal Batı’yla yan yana giderken diğer taraftan milli bağımsızlığımızı tahkim edecek, yeniden devletin reorganizesini başararak 158 tane yatırım yapmış” ifadelerine yer verdi.
14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri öncesinde Öncü TV ekranları ve 100.2 Radyo Öncü, Radyo Kent ile Radyo Öğüt’te ortak yayınlanan Kitabın Ortasından Programına, AK Parti MKYK Üyesi Metin Külünk oldu.
“Türkiye dünyanın en stratejik ülkesi”
14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimlerinin masaya yatırıldı programda Külünk, Türkiye’nin dünyanın en stratejik ülkesi olduğuna dikkat çekerek, “Biz politik bir mücadele vermiyoruz. Bu mesele Düzce’den veya İstanbul’dan veya bir başka ilden seçilecek Milletvekili isimlerinin nicelikleriyle alakalı bir mücadele değil. Bu mücadele salt tek başına AK Parti’nin politik kimliğiyle vermiş olduğu, seçimden seçime vermiş olduğu bir politik mücadele değil. Bu mücadele bir insanlığın hakikat mücadelesini veriyoruz. Yani insanlık bugün bir büyük tehlikeyle, tehditle karşı karşıya beraberinde Türkiye Cumhuriyeti devleti de insanlığın karşı karşıya kaldığı bu tehlikeleri, tehditleri bertaraf edecek ve insanlığın beklentilerine pozitif anlamda cevap verecek dünyanın en stratejik ülkesi” dedi.
“Mustafa Kemal’in yaptığı yatırımlar batıyı ürküttü”
Mustafa Kemal’den sonra CHP’yi devralanların Türkiye’yi ikili anlaşmalarla Atlantik ötesine teslim ettiklerini savunan Külünk, 23.00 - “Gazi Mustafa Kemal Atatürk döneminde Türkiye 158 tane tesis kurmuş hamle yapmış. 1939’dan itibaren bir karşı devrim gerçekleşmiş. Mustafa Kemal dünyasını değiştirmiş. CHP Mustafa Kemal’in elinden alınmış. Atatürk’ten intikam alacak şekilde Atatürk’ün milli bağımsızlık temelli. Rockefeller der ki Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili; “Türkiye’ye yönelik politikalarımızı 50 yıl geciktirdi.” Niye? Çünkü Mustafa Kemal Batı’yla yan yana giderken diğer taraftan milli bağımsızlığımızı tahkim edecek yeniden devletin reorganizesini başararak 158 tane yatırım yapmış. Milli bağımsızlık odaklı bu yatırımlar Batı’yı ürküttüğü için Mustafa Kemal’den kurtulmanın adımlarını atmışlardı ve Mustafa Kemal İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’na tutsak edilerek arkasından da tartışmalı bir ölümle dünyası değişmiş. Mustafa Kemal’den sonra CHP’yi devralanlar otomatikman Türkiye’yi götürüp ikili anlaşmalar eliyle Atlantik ötesine teslim etmişler” diye konuştu.
“Erdoğan nefretinin arkasına neleri sakliyorlar?”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a muhalefet tarafından duyulan nefretin nedenlerini sıralayan Külünk, “Zorla üretilmiş bir Erdoğan nefretinin arkasına neleri saklıyorlar? Eşcinselliği saklıyorlar. Bu millete dayatmaya hazırlandıkları ve Türkiye bunun önündeki en önemli engel Türkiye’ye de dayatılma hazırlığının yapıldığı bir eşcinselliği saklıyorlar. Sayın Erdoğan’a yönelik. Toplumdaki eleştirel yaklaşımları bir öfkeye dönüştürerek hiç sebebini de bilmedikleri, ‘Sayın Erdoğan’a niye öfke duyuyorsunuz?’ Sorusunu sorsanız tüm bu başarılanları yan yana koysanız, Türkiye’nin ufkunu o insanımızın önüne koysanız, neden öfkelendiğini kendi de bilmeyecek noktada. Onun arkasına Türkiye’nin bir kez daha Atlantik ötesinin Batı’nın mandası hâline getirilmeyi saklıyorlar. Türkiye’nin tam bağımsızlık mücadelesinin en stratejik referansları olan Savunma Sanayi’sinde, sağlıkta, tarımda, iktisadi hayatta, yüksek teknoloji aklına sahip yapay zekâ aklına sahip büyük devrimin Türkiye’nin millî bağımsızlığının çıkış noktası oluşunun tasfiye edilmesini saklıyorlar.” şeklinde konuştu.
“Biz bu tehlike ve tehditlerle ilk defa karşılaşmıyoruz”
“Vatandaşlarımız 14 Mayıs’taki seçimleri bu anlamda tarihsel devamlılık içinde değerlendirmeli.” diyen Külünk, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Biz bu tehlikelerle, tehditle ilk defa karşılaşmıyoruz. Ama şimdi karşılaştığımız bu tehlike ve tehditlerin ve aynı zamanda da önümüzdeki büyük fırsatların referanslarını konuşmalıyız. O referansları konuşalım ki kararımızı verirken çevremize de anlatırken neyin doğru neyin yanlış olduğunu, hangi adımın doğru hangi adımın yanlış olduğunu, hangi ismin doğru hangi ismin yanlış olduğunu daha rahat konuşalım diye.”
“Atatürk ve Erdoğan’ın verdiği mücadele tam bağımsızlık mücadelesi”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği mücadelenin, tam bağımsızlık mücadelesi olduğunu kaydeden Külünk, şu ifadelere yer verdi:
“‘ Hiç tereddütsüz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Sayın Recep Tayyip Erdoğan aynı kaderi yaşıyor. Her ikisi Sayın Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’nin verdiği mücadele tam bağımsız Türkiye Mücadelesi. Aynı partiden, düşünceden, yaşam biçiminden olmayabiliriz, birbirimize kızabiliriz, eleştirebiliriz, bize çok kızabilirsiniz veya sevebilirsiniz. Bunların hepsine saygı duyarım. Bu mesele bir Türkiye’nin ve beraberinde insanlığın varlığıyla doğrudan ilgili bir mesele. Biz klasik bir seçimi, klasik bir tercihi konuşmuyoruz. Bu Türkiye’nin durduğu yer, duracağı yer, dünyanın da nerede duracağını tespit edecek. Amerika’da 186 tane banka batış kuyruğunda. Amerika şu anda temerrüte düşme riskini taşıyor. 186 tane bankanın batma ihtimalinden açık bir şekilde bahsediliyor.”
HABER: Savaş ARI
