İYİ Parti Düzce İl Başkanı Yunus Özay Er, Çarşamba akşamları Öncü TV ekranlarında izleyicisiyle buluşan Kitabın Ortasından programında, Öncü Medya Haber Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın sorularını yanıtladı.

“Yasal değilse neden böyle bir teklif verildi, niye onaylandı?”
İlk olarak İYİ Parti’nin 4 meclis üyesiyle temsil edildiği Düzce Belediye Meclisi’nde geçtiğimiz aylarda kurulan ancak yasal olmadığı tepkilerinden kısa süre sonra feshedilen araştırma komisyonu hakkında düşüncelerini aktaran İl Başkanı Er, şunları kaydetti:
“İYİ Partili belediye meclis üyelerinin teklifi ile AK Partili üyelerin de ilk defa elini kaldırıp Hüdaver Gösterişli (Belediye Başkan Yardımcısı)’nin de onaylamasıyla mecliste bir denetim komisyonu kurulması kararlaştırıldı. Tabii bunun yasal olarak bir karşılığı olmasa bile bir komisyon kurulması karar verildi ve bir müddet devam ettikten sonra komisyon kendini feshetti. Şimdi yasal değilse neden böyle bir teklif verildi, niye onaylandı? Siz neden böyle bir teklif verdiniz bilmiyor muydunuz?”

“Biz Düzce yöneticileri beyaz bir sayfa açsın istedik”

Komisyonu neden kurmak istediklerini de açıklık getiren Özay, şöyle konuştu:
“Birincisi bizim bu komisyon önergesini verirken altını çizerek söylüyorum, herhangi bir siyasi rant devşirmek amacımız asla yoktu. Biz siyaseti bilen insanlarız, aklı selim insanlarız. Biz rant devşirmek istesek bunu belediye başkanlığı görevine yeni başlanan bir dönemde değil bunun sonunda yapardık. Biz istedik ki Düzce halkı ve Düzce yöneticileri beyaz bir sayfa açsın. Geçmişe yönelik ithamlardan, gerek ithamın muhatapları gerekse yeni oluşan kadro bu tip sıkıntılarla uğraşmasın istedik. Bizim bu önergeyi vermemizin bunun dışında hiçbir sebebi yoktur. Biz bu önergeyi verirken son dakika hareketiyle de yapmadık. Bunu görüştük, konuştuk. İnsanlara fikirlerimizi, kanaatlerimizi aktardık. Belediye meclis üyelerimiz diğer partilerin belediye meclis üyeleriyle konuşup bunu olgunlaştırdı. Altını çizerek söylüyorum; sadece AK Parti değil belediyede oy birliği ile bu geçti. Bu önemli bir detay.”  


“Teftiş kurulunun yapısını sorgulamak Düzce kamuoyunun hakkı değil mi?”
İYİ Partili siyasiler olarak “Eleştiri yapmaktan, hizmet yapamadıkları” tepkileri için ise İl Başkanı Er, şu yorumda bulundu:
Ben katılmıyorum buna. Bunu söyleyenler, bizim herhangi bir önergemizi ortaya koysun desin ki; “Siz bu önergeyi tamamen spekülatif amaçla verdiniz, bu önergenin hiçbir geçerliliği yoktur”, onun üzerine daha somut olarak konuşuruz. Birkaç somut örnek vermem gerekirse mesela, Konuralp’teki imar alanının çıkacak herhangi bir yangında müdahale dışı olduğunu söyleyen önerge mi haksız bir önergedir? Yani burada illa can kaybı mı olması gerekir ya da öteki açıdan baktığımızda teftiş kurulunun yapısını sorgulamak Düzce kamuoyunun hakkı değil midir yani?”

“Yüksek katın serbest olmasını doğru buluyorum”
Düzce Belediyesi’nin uyguladığı kat imar sınırlaması hakkındaki düşüncelerini aktaran İl Başkanı Er, şunları kaydetti:
Ben yüksek katın serbest olmasını doğru buluyorum. Düzce ve Konuralp gibi birkaç tane rant alanı oluşturmak gibi bir zaruretimiz var. Buradaki rantı olumsuz manada kullanmıyorum işletme terimidir rant. Bu ne demektir daha çok insanı buraya çekecek cazibe merkezleri oluşturmak zorundayız.”


“İstanbul Caddesi bir bütün olarak değil, kısım kısım değerlendirilmeli”
Ünsal’ın “İstanbul Caddesi’ni Mehmet Keleş kapattı, Dursun Ay açtı. Sayın Özlü de bu caddeyi tamamen trafiğe açıp parkı yasakladı ve bisiklet yolu yaptı. Orada da çok büyük eleştiriler alındı. Siz belediye başkanı olsaydınız İstanbul Caddesi’ne ne yapardınız?” sorusunu Özay şöyle yanıtladı:
İstanbul Caddesi bizim memleketimiz açısından şöyle bir önemi var; İstanbul Caddesi şuanda Düzce’nin en büyük cazibe merkezi. Düzce’nin en kalabalık caddesi, ticaretinin çok önemli bir kısmının döndüğü bir cadde. Buradaki sıkıntının iletişim kanallarının doğru kullanılmaması olduğunu düşünüyorum. Çünkü ben o cadde trafiğe kapatılırken de “Neden kapatıldı?” diye sormuştum. Açılırken de neden açıldığını soruyorum. Yani neden kapatıldı burası, neden açıldı? Burada iletişim kanalları sağlıklı çalıştırılarak insanlara bunların sebepleri açıklanmalıydı. Biz olsaydık ne olacaktı, caddeyi bir bütün olarak değerlendirmemek gerektiğini düşünüyorum. Bölge olarak bakmamız gerekiyor. Konu sadece İstanbul Caddesi olarak algılanırsa bu tip konularla karşı karşıya kalırız oysa o ada bir bütün olarak ele alınmalıydı. İstanbul Caddesi, Gaziantep Caddesi, Kızılay Meydanı olarak o adayı bir bütün olarak ticaretin cazibe merkezi haline getirmek için ben olsam İstanbul Caddesi’ni açık tutmaya devam ederim ama İstanbul Caddesi’ni açtım diye de oradaki adayı kendi haline terk etmem. Buradaki hepimizin yaptığı hata İstanbul Caddesi’ne odaklanıyoruz sadece.”

“Belediye ve devlet işleri bir değildir”
Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü hakkındaki düşüncelerinin sorulması üzerine Er, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Faruk Özlü Düzce’nin çocuğudur. Ulaşmak isteyebileceği güzel bir kariyere ulaşmış bir bakandır. Devlet sisteminde kolay kolay herkes bakan olamaz. Belediye ve devlet işleri bir değildir. Bir bakan bulunmuş olduğu kurumun doğalgaz faturasını düşünmez. Bir belediye başkanı bunu düşünmek zorunda. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Belediye işleyişini sağlayabilmek için ticari gözle bakılması gerekir. Gelirleri ve giderleri çok fazladır. Faruk beyin konulara biraz daha ticari ve büyüme odaklı bakması gerekmektedir. Tüccar borçtan korkarak firmasını büyütemez. Korkmamamız gerekiyor. Tabir-i caizse gaza basmalıyız. Mobbing uygulayarak çalışanlardan verim alamayız.”

“Partiler arasında gerilimleri de azaltıyor”
Her ay bir il başkanının ev sahipliğinde gerçekleştirilen “İl Başkanları Toplantıları”nın Düzce’ye ne gibi bir katkı sağladığı sorusu üzerine İYİ Parti İl Başkanı Yunuz Özay Er, şöyle konuştu:
“İl başkanları karar verme makamıdır, icra makamı değildir. İcra makamı belediye başkanı, il özel idaresidir, vali beydir, gerekli kurum müdürleridir. Biz toplantılarımızda gerekli konuları konuşur, değerlendirmemizi yaparız. Problemler üzerinden tartışıyoruz. AK Parti İl Başkanı Mustafa Keskin tarafından gerekli yetkililere taşınmaktadır. Örnek verecek olursak, sağlıkla alakalı konuyu kendi aramızda konuştuk, toplantımıza müdür bey gelecek. Aldığımız kararlar da belediye aktarılmaktadır. Ben bu toplantıları çok önemsiyorum. Partiler arasında gerilimleri de azaltıyor.”

“192 doktordan kaçı Düzce’de hiçbir bilgimiz yok”
Düzce’nin sağlık alanında sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Er, bunları şu şekilde sıraladı:
“Düzce halkının sağlık konusunda yetersiz hizmet aldığını düşünüyoruz. Olayları şahsi değil anlamda inceleme yapıyoruz. Bu eksikliğin idareciler tarafından kaynaklandığını düşünüyoruz. Yaşanılan ölüm vakalarının, sağlıklı hizmet alamamalarının ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmediğini yapılan işlemlerden sağlıklı sonuçlar alınmadığını görüyoruz. 28 Ekim 2015’te iktidar partisi tarafından yapılan açıklamada 39 sağlık personeli geldiği ilan edilmiş. 17 Ekim 2018’de 82 personel geldiği ve bunun 53’ünün pratisyen 29’unun ise uzman doktor olduğu ilan edilmiş. 19 Şubat 2019’da seçimden hemen önce 9 uzman hekimin geldiği bildirilmiştir. 29 Ağustos 2019’da 62 doktorun kadrolu alındığı bildirildi. Bunların toplamı 192 doktordur. 192 doktordan kaçı Düzce’de hiçbir bilgimiz yok. Hastanelerde hangi bölümlerde doktor eksiğimiz yok, bilgimiz yok. İyi şeyleri söylüyoruz ama eksiklerimizi kimse söyleyip anlatmıyor. Sağlık Bakanlığı’na göndermiş olduğum 2 sağlık önergesine dönüş yapılmadı.”


İYİ Parti ve HDP ittifak kurdu mu?
Son seçimlerde, İYİ Parti ve HDP arasında ittifak kurulduğu söylentilerine ilişkin de konuşan Er, şu ifadelerde bulundu:
“HDP benim şahsi siyasi hayatımda da kırmızı çizgidir. İYİ Parti cephesinde de kırmızı çizgidir. Seçimlerde biz HDP ile işbirliği kurmadık. İYİ Parti, terörizm ile arasına mesafe koymayan hiçbir siyasi partiyle, hiçbir kuruluşla asla ittifak yapmamıştır. Şahsım olarak bu tip oluşum ve oluşumlarda kesinlikle bağlantı içerisine girmemişimdir, girmem de. Bir algı oluşturuldu. Bizim ittifak kurmamız için İstanbul ve Ankara’da aday çıkarmaları gerekmektedir. Demokrasi düşmanlarına demokrasi hakları tanınmamalıdır. HDP karışında duruşum son derece nettir. Kayyumların atanmasında da son derece nettir. Partimizin duruşu da nettir. Böyle bir ittifak yoktur, olmamıştır, olmayacaktır.”
HABER:C.ÜSTÜNER