Son 1 yıldır yurt genelinde olduğu gibi Düzce’de de salgına karşı büyük mücadele veriliyor. Alınan tedbir ve kurallara uyulmaması nedeniyle artan vaka sayılarının önüne bir türlü geçilemiyor. Koronavirüs haritasında “yüksek risk” olan turuncu kategoride bulunan şehirde, 1 ay önce 20 olan günlük ortalama vaka sayısının bugün 55-60’lara kadar çıktı. Bu büyük artış Düzce’nin adım adım kırmızı kategoriye yaklaşmasına neden olurken, denetimlerin daha da sıklaşmasına yol açtı.

Düzceli vatandaşlara göre ise Düzce’de artan vakaların nedeni şehir dışından Düzce’ye yapılan ziyaretler, ekonomik sorunlar ve halkın kurallara yeteri kadar uymaması. Özellikle gençlerin tedbirleri göz ardı ettiğini söyleyen vatandaşların bazıları, yeniden kısıtlama kararlarının hayata geçirilmesinden yana.

Konu ile ilgili Öncü Haber ekibinin sorularını yanıtlayan Düzceli vatandaşların, görüşleri şu şekilde:

“Vaka artışının önüne denetimle geçilemiyor”

Mehmet Anaç: Düzce’de vaka sayıları artıyor. Tabii ki insanların duyarsız olması, sorumsuz olması, kurallara riayet etmemesi, biz esnafları da etkiliyor. Onlar ne kadar duyarsız olurlarsa, bizler de o kadar ekmeğimizden oluyoruz. Tabii Düzce Valisi de elinden geldiği kadar denetim yapıyor, ama sadece bu vaka artışının önüne denetimle de geçilmiyor. Düzce’nin işlek caddelerini bariyerler koyup sınırlı sayıda insan geçişine izin verecekler. Burada maksat, kalabalığın önüne geçmek. Mesela genel olarak baktığımızda, kurallara sadece esnafın da uyması yetmiyor. Mesela İstanbul’da yaşayan çok sayıda Cumayerli insan var. Hafta sonları bu insanlar Düzce’ye geliyor. İstanbul’dan Düzce’ye virüs taşımadığını nereden biliyoruz. Diyelim ki Kaynaşlı; Kaynaşlı nüfusunun çoğu zaten tır şoförü. Adamlar yurtdışından geliyor, bir şekilde virüsü yayıyorlar. Bunu önlemek için, önce şehirler ve uluslararası yolculukların tedbirli bir şekilde sağlanması lazım. Yani sadece esnafları denetlemekle bu iş olmuyor.

“Kısıtlamaların yeniden hayata geçirilmesi bizim yararımıza”

Abdullah Keskin: Kısıtlamaların yeniden hayata geçmesi bizim yararımızadır. Çünkü vaka sayısının önüne bir türlü geçilemiyor. Niçin kurallara hiç uymuyoruz? Özellikle gençler maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymuyor. Bunun acısını da biz yaşlılar çekiyoruz. Yani suç kendimizde.

“Kısıtlamalar olmazsa salgının önüne geçilemeyecek”

Enver Kuru: Elbette artar. Biz dikkat etmiyoruz ki. Boş veriyoruz, dikkat etmeyince bu vaka sayısı artıyor. Siz de görüyorsunuz, her taraf kalabalık. Yani şu kısıtlamalar olmazsa belki de bu virüsün önüne geçilemeyecek. Ben mesela salgına karşı tedbirimi alıyorum, ama boş verdiğim zamanlarda oluyor. Misal, ben de nefes darlığı var, maske takmakta zorlanıyorum.

“Vatandaşlar kurallara uymadığı için vaka sayısı artıyor”

Ali Durmuş: Vatandaşlarımız kurallara uymadığı için, vaka sayısı artıyor. Bunun için vatandaşlarımızın alınan tüm kurallara uyması lazım. Bir insanın kendisinin doktoru olması lazım, herkesin kendisinin sağlığını koruması lazım. Ben 72 yaşındayım, ama bugüne kadar hiç doktorla işim olmadı. Özellikle otobüslerde üst üste yolcu taşınıyor. Yüzde 50 kapasitesi ile yolcu alması gerekirken, otobüsler dolu gidip geliyor. Bu yanlış. Çünkü kalabalık ortamlarda bu virüs daha çabuk yayılıyor.”

“Kısıtlamaları getirirken ekonomik gücü de arkasından getireceksin”

Kemal Bekaroğlu: Yeniden kısıtlamaların gelmesi, milletin yararına, ama bu millete kısıtlamayı getirirken ekonomik gücünü de arkasından getireceksin. Ekonomik gücü olmayan bir millete, kısıtlama yapamazsın. Kısıtlama yaptığınız zaman, insanların ekonomik gücü olması lazım. Bizim devletimizin insanların ekonomik gücünü sağlayacak gücü yok. Şimdi siz insanları eve kapatırsanız esnaf ve çalışanlar nasıl geçinecek? İş yok, aş yok, bu insanlar ne yiyip içecek. Benim yanımda çalışan 50 kişi vardı, pandemi döneminde kapatmak zorunda kaldım ve hepsi işsiz kaldı. Şimdi benim 50 elemanım boşta, çalışamıyor. Ben Düzce’de artan vaka sayılarını ekonomiye ve işsizliğe bağlıyorum. Çünkü insanlar iş aramak için, evine ekmek götürmek için sokağa çıkmak zorundalar.”