Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, kendisinin hazırlayıp sunduğu Yorumlu-Yorum programında Düzce Yeni Sanayi Sitesi’nde yaşanan vicdansız kira olayına dikkat çekti. Ünsal, şehit polis memurunun yetim çocukları ile sanayide alın teriyle geçinen iki kardeşe ait dükkânı düşük kira bedeliyle işgal eden bir kişiyi sert sözlerle eleştirdi. “Yetimin, emekçinin hakkını yiyorsunuz. Yerken hiç utanmıyor musunuz?” diyen Ünsal, bu olayın sadece hukuki değil, aynı zamanda vicdani ve ahlaki bir sınav olduğunu vurguladı.

Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal 100.2 Radyo Öncü, Öncü TV ve Öncü TV sosyal medya hesapları üzerinden geniş kitlelere ulaşan Yorumlu-Yorum programında Düzce ve ülke gündemine dair konuları kendine has üslubu ile yorumlamaya devam ediyor.

Programın Cuma günü yayınlanan son bölümünde Ünsal, Yeni Sanayi Çarşısı’nda bulunan bir dükkanda yaşanan ve mahkemeye taşınan süreci gündemine aldı. Dükkânın şehit polis memurunun çocukları ile sanayide metal ve lastik işçiliği yapan iki kardeşe ait olduğunu belirten Ünsal, Düzce’nin sayılı zenginlerinden biri olan kiracının, bugünün şartlarında emsallerinin 40-50 bin TL kira bedeli olduğu dükkân için sadece 8 bin TL ödediğinin altını çizdi. Bu insanlar geçimini buradan sağlıyor diyen Ünsal, “Bu emekçiler kendi dükkânlarında çalışmak istiyor ama mahkeme süreci nedeniyle mağdur ediliyorlar,” diyerek olayın bir hak gasbı olduğunu vurguladı.

“YETİMİN, EMEKÇİNİN HAKKINI YEMEYE UTANMIYOR MUSUNUZ?”

Burada yetim ve emekçilerin hakkının yendiğine işaret eden Ünsal, “Hani affolmayan günahlardan bir tanesi de kul hakkıymış. Kul hakkı, Yetim hakkı, emekçinin hakkı. Şimdi size böyle bir konudan bahsedeceğim. Düzce'de iki kardeş… Bir tanesi metal işleriyle uğraşıyor, bir tanesi lastik işçiliğiyle uğraşıyor, lastik tamiratı yapıyor. Ama bunların ikisinin ortak özelliği, sanayide –efendim şu anda yıkılsın mı, dökülsün mü, satılsın mı– dedikleri eski sanayide. Pazartesi günü burayla ilgili detaylı konuşacağız. Bir kardeşimiz daha var ki, Hakk’ın rahmetine kavuşmuş, şehit olmuş bir polis. Bunun da yetimleri var. Şimdi bu konuya nereden geldik? Haktan geldik. Şimdi bu yetimlerin, bu emekçilerin bir iş yeri var. Düzce Yeni Sanayi Sitesi'nde. Burada da Düzce'nin sayılı zenginlerinden gibi görünen, şekilli şemalli derler ya, güzel arabalarla gezen, filmlere çıkan, filmlerde artistlik yapan, öyle özel insanlarla farklı görüntülerle kendinden söz ettirmeyi seven, birkaç defa da içeriye farklı şekillerde girip çıkan bir arkadaş, kiracı. 2023’te babaları öldükten sonra bu adam dükkânda kiracı. Bugünkü rayiç bedelle kaç para ödüyor biliyor musunuz? Kira olarak 8 bin TL ödüyor. Bunlar da diyorlar ki: “Bizim sanayide başka yerde dükkânımız var. Biz dükkânımıza geçmek istiyoruz. Buradan çıkar mısınız?” Tabii başlıyor ihtilaf. İş arabulucuya gidiyor. Arabulucu da diyorlar ki: “İsterseniz siz bu dükkânı satın alın, isterseniz buradan çıkın. Biz mesleğimizi, emeğimizi ve buradaki yetimin hakkını bu dükkândan kazandığımız rızıkla vereceğiz.” İfadelerine yer verdi.

“SANAYİDE KİRALAR 40-50 BİN, BU TACİR GÖRÜNÜMLÜ VATANDAŞ 8 BİN LİRA ÖDÜYOR”

Olayın sadece yasal değil, vicdani ve insani yönü olduğunu hatırlatan Ünsal, “İş mahkemeye gidiyor. Siz yasal haklarınızı kullanın. Ama bu onursuzca bir davranış, vicdansızlık, insani değil, İslami değil. Bir yetimin hakkını, emekçinin hakkını, çalışanın hakkını nasıl yiyorsunuz ya? Bu kadar zenginliğin, bu kadar şatafatın, bu Amerikan arabalarına binerek gezmenin, bir de toplumda “ticaret erbabı” diye görünmenin bir anlamı var mı? Siz yetimin, emekçinin hakkını yiyorsunuz. Yerken hiç utanmıyor musunuz? 8.000 TL kira ne ya? Emsalleri 40 bin TL, 50 bin TL. Mahkeme uzadıkça uzayacak. Burada çalışan emekçi kendi iş yerinde 40 bin TL, 45 bin TL kira verecek çalıştırdığı yerde, kendi dükkânında hem kira vermeyecek hem yetimlere bakacak, şehit ailesinin yetimlerine bakacak. Ama milliyetçilikte, görüntüde, adamlıkta, erdemlikte, şekilde kendini çok farklı gösteren insanlar, buradaki yetimin, buradaki emekçinin, buradaki garibin, buradaki alın teriyle kazananın hakkına göz dikmiş.” açıklamalarında bulundu.

“YETİMİN EMEKÇİNİN HAKKI GEÇMESİN DİYECEK KADAR ONURLU BİR HAREKET BEKLİYORUZ”

Kiracının mahkemeye kadar giden süreçten vazgeçmesinin onurlu bir davranış olacağını vurgulayan Ünsal, son olarak şunları söyledi:

“’Kim bu?’ dediğiniz zaman, kim bu derseniz bu zaten kendini biliyor. Ben bu kişiyi aradım. Dedim ki: “Böyle böyle bir durum varmış. Bir tarafta yetimler var, bir tarafta emekçiler var. “Ben bilmiyorum,” dedi. “Bir bakayım, döneyim,” dedi. Dönmedi, dönmez.

Çünkü hani diyor ya: “Yiyin beyler aksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar…” Dünya kadar malın olsa ne yazar? Gideceğin yer en son bir mezar. Ne kadar zengin olursan ol, bir fakir mezarını kazar. Bu dünyanın doğrusu bu, gerçeği bu. Ama gel anlat.

Dünya malı nelere kadir… İnsanları rezil ederken vezir ediyor, vezir ederken rezil ediyor. Hani rezil olmak mı, vezir olmak mı dünyada kazanmak, dünyada yaşamak için çoluk çocuğuna nasıl bir sermaye bırakmak? Ben şimdilik bu kadar söylüyorum. Eğer bu süreç devam ederse bu sefer isimleriyle beraber kamuoyuna açıklayacağım. O kendisini biliyor. Çok onurluca bir hareket yaparak: “Evet, bu yetimin hakkı var, burada emekçinin hakkı var. Biz bu mahkemeden feragat ediyoruz. Adam gibi buyurun geçin. Yetimin de hakkı geçmesin bize. Alın teriyle çalışan emekçinin de hakkı geçmesin. O makinesinde kaynak yapanın hakkı geçmesin,” diyecek kadar onurlu bir hareket bekliyoruz.”

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Haber: Zeki AŞIKOĞLU