Geçtiğimiz hafta cuma günü Kitabın Ortasından programında Orhan Aydın konuktu. Orhan Aydın’a kamuoyuna da yansıyan Yunus Market’teki itilafın ne olduğunu sorduk. Önce ‘Bina alındı mı, kiralandı mı?’ tartışması vardı. Ardından binanın önünde iş makinaları vardı. Her iki taraftan da basını arayarak ‘Burada olay var’ dediler. Gittik görüntüledik. Yunus Market yetkililerine bir açıklamalarının olup olmadığını sorduk. Açıklama yok, halen bekliyoruz.

Burası Düzce’nin en güzel noktalarından birisi, Aziziye Mahallesi’nde eski adı Yimpaş molan yer. Buranın üst katları boş ve atıl vaziyette. Buraya yeni yatırımcıların gelmesi lazım. Fakat orada şirket yetkilileri alt yeminde 1000 metrekare olması gereken yeri 1800 kullanıyor. Alt katta da 1000 küsur kullanması gereken yeri 4000 metrekare kullanıyorlar. En alt kattaki itilaf olayı çözülebilir. Ama tam girişte üst katların Düzce’de gerek ticari gerek kültürel amaçlı kullanımı için bir alan açılması lazım. Fakat ilgili firma bu bisküvi kutularının, makarna kutularının içinden geçilir diye bu müsaadeyi vermediğini söylüyorlar. Şirketin bizde mutlaka cevap hakkı var. Burada itilaf doğuyor. Görüşülüyor, anlaşılamıyor ve netice itibariyle iş yargıya taşınıyor. Bundan sonraki sözü yargı söyleyecek.

‘Burada Ticaret ve Sanayi Odası ne iş yapar?’ dedi Orhan Bey, doğru söyledi. Düzce TSO, Düzce’deki yatırımcının bu ve buna benzer meselelerinde bir hakem rolü noktasında duruşu olmalı. ‘ne işi yapar?’ dediğiniz zaman birçok iş yapıyor. Ama asli görevlerinden birisi de memlekete yatırımcıyı teşvik etme ve kazanma noktasında duyarsız bir hal var. Burada böyle bir şey oluyorsa, ‘Bizim TSO olarak dâhil olmamız gereken bir şey var mı? Nedir, ne değildir? Ne tarafta durulması lazım? Nasıl bir çözüm üretilmesi lazım?’ diye bir aranır, sorulur.

Bakın burada çok enteresan bir şey daha var. Türkiye’nin en meşhur fast food zinciri ve dünyadaki zincirlere rakip de olabilecek bir köfteci firmanın sahibi buraya geliyor. Saatlerce kiralamak ve yatırım yapmak istediği yere çıkamıyor. En son 4-5 saat sonra bir görevliyi buluyorlar. Çıkarken de aşağıdaki görevli ‘Beyler, incelemeniz 15 dakikayı geçmesin.’ Hoppala! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Orada milyonluk yatırım yapılırken binli rakamlarla maaş alan görevli 15 dakikayı gemesin diyor.

Bu memleketi biz biliyoruz. Herkes her şeyi biliyor. Geçtiğimiz günlerde organize sanayi bölgesiyle ilgili bir şeyler söylemiştik. OSB’deki birçok alanda mülkiyet sahibi olanlar binalarını yapıp kiralıyorlar. Kiralık yer başka, asalet yer başka. Gelen adam kiralık yerden işine uymadığı zaman 2 gün sonra çeker gider. Çünkü mülk kendisinin değil. OSB’nin genişleme işleri var. Daha önceden buranın genişleme alanından yerler alıp bugün ciddi rakamlara satanlar var. Buralara baktığını zaman bizim havamız kirli. Derdimiz büyük, hava sirkülasyonu yok. Faruk Özlü bir açıklama yapıp, ‘Sanayiye gelecek firmalarda çok seçici davranıyoruz.’ dedi.

Vatandaşa göre yapılması gereken şu. Düzce’nin ticaret erbabı, üreticisi, yapısı yatırım noktasında bir adım atmışsa Düzce Ticaret ve Sanayi Odası onun her türlü derdiyle dertlenecek vizyona sahip olmalı. Yine aynı şekilde dışarıdan gelecek bir firma r coğrafyamıza, iklim şartlarımıza ve hava sirkülasyonumuzu etkilemeyecek bir yatırım yapacağı zaman da her türlü konuda yardımcı olmalı. Ama Nasreddin Hoca2nın bir hikâyesi var. Mübarek eşekten düşmüş de kafasına toplanmışlar: ‘Hocam ne oldu?’. Hoca, ‘Bana eşekten düşen biri varsa o gelsin.’ demiş.

İmalat ve üretim noktasında en az 50 tane kişiye istihdam sağlamayan, bu şekilde bir üretim ve ticaretten kendi alanında başarılı olmayan biri Ticaret Odası yönetimine aday olamamalı. Kanunda değişiklik yapılmalı. Bugün Ticaret Odası Başkanı Tuncay Şahin ve yanındaki Ümit Ülgen kaç kişi çalıştırıyor. Bu isimler Düzce’nin ekonomisine ve sanayisine yön veriyorlar. Hangi sanayide ne üretmişler? Hangi ticarette kaç kişi çalıştırmışlar? Her ay 50 kişiye maaş veren, imalat yapan, lojistik konusunda bir hareket yapan, marka oluşturan insan mı daha iyi bilir yoksa 3-5 kişiyle Düzce2ye yön veren insan mı? Eyy, Orhan Aydın, bunu senin bilmen lazım. Kendine faydası olmayanın kimseye faydası olmazmış. Himmetsiz dede, kime himmet ede? Yanında 3-5 kişiyi çalıştırmayan adamın senin milyon dolarlık yatırımına aklı erer mi? İz kendimiz söyledik, kendimiz dinledik.

Düzce, Türkiye’de yeni ufuklara ve yeni beyinlere, dijitalleşme çağındaki bu gelişmeye ayak uyduracak vizyona sahip, sanayi ve ticaretin içinden gelen tercihen yüzlerce insanı istihdam eden yöneticiler olup irade koymadığı sürece biz kısır tartışmaların ve beyhude beklentilerin içine gireriz. Sayın Orhan Aydın, mesela Dursun Ay ortaklarından biri. Bu isimler yüzlerce insan çalıştırmış, çalıştırıyor. Alanlarında bir yerlere gelmişler. Ama 3 tane adam çalıştıran Ticaret Odası’ndan beklentiniz beyhude.

İnşallah misyon ve vizyon sahibi, emeğin hakkını bilen, üreten, kendi alanında bir yerlere gelmiş, bu konuda tecrübesi olan bir esnaf, STK odaları yönetimleri olursa bu itilaflar en aza iner. Çünkü üretimin ne olduğunu bilen insanlarla bu hal içinde hallenilir. Diğer türlü kendiniz çalar, kendiniz oynarsınız.

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ