‘Başkan Özlü’nün üzerinde toz zerresi kadar leke bulamazsınız.’ söylemi için ise Er, “Usulsüzlükleri yargıya taşıdığımızda toz zerresinin kimde olduğunu Ayşe hanım görür.’ diye konuştu. Şarkıcıdan belediye başkanı olabileceğini benzer görevi başarıyla yürüten isimler üzerinden örnek vererek açıklayan Er, rakipleri Davut Güloğlu ile ilgili sıkıntının göreve gelmesi halinde ne yapacağının kestirilememesi olduğunu vurgulayarak, “Faruk Bey, Davut Bey ikisi de bizim rakibimiz, ben bugünkü şartlar ve siyasi kimliğim olmasa bu iki aday arasından Düzceli olarak Faruk Bey’i tercih ederim.” ifadesini kullandı.

31 Mart’a saatler kala seçimlerin nabzı Öncü TV ekranları ile 100.2 Radyo Öncü’de atmaya devam ediyor. Öncü TV ekranlarının sevilen sabah kuşağı “Güne Merhaba” programına konuk olan İYİ Parti Düzce İl Başkanı Yunus Özay Er, yerel seçimler öncesi hafızalara kazınacak açıklamalarda bulundu.

“Düzce Belediyesi’nin borcu 6 katına çıkmış… Bu inanılmaz bir rakam”

Son 5 yıllık süreçte Düzce Belediyesi’nin borcunun katlandığını öne süren Er, partisinin Belediye Başkan Adayı Mehmet Keleş ile Düzce Belediye Başkanı ve AK Parti Adayı Dr. Faruk Özlü’nün kıyaslanamayacağını ifade etti. Belediyenin artan borçlarına karşılık, elle tutulur bir hizmetin ortaya konulmadığı iddiasında bulunan Er,  “Mehmet beyi, Faruk bey ile kıyaslanamayacak kadar yüksek hibe kaynak ürettiğini önce toplumun bilgisine sunalım. Ben mali disiplin konusunda başarılı olduğuna katılmıyorum. Faruk beyin belediyeyi aldığı günden bugüne kadar belediyenin borcunu bilmiyoruz. Geldiği zamanki borcu biliyoruz, bugünkü borcunu biliyor muyuz? Hayır bilmiyoruz. Bu sorgulanması gereken bir şey… Ben; vergilerimle idare edilmesine vesile olduğum belediyenin borcunu bilmek isterim. Bir vatandaş olarak, siyasi olarak da belediyenin borcunu bilmiyoruz. Belediye iştiraki şirketlerin borçlarının ne kadar olduğunu bilmiyoruz? Şimdi bilmediğimiz husus üzerinden, ‘Mali disiplin vardır.’ tarzında bir cümle ben kuramam. Duyumlar üzerinden hareket edersek, belediyenin borcunun 6 katına çıktığını duyuyorum. Bu inanılmaz bir rakam. Buna karşılık ortaya konulan bir şey var mı? Hayır, yok. Bana belediyenin kendi kaynakları ile bitirdiği 5 tane proje söyleyin. ‘Hiç yok’ demiyorum, ama belediyenin borcu bu kadar artarken, ortaya bazı somut eserlerin konmuş olması lazım. Sayın başkan o boşluğu nasıl dolduruyor? Başka kurumlar, kuruluşlar ve kişiler üzerinden yapılmış olan şeyleri, kendi yapmış gibi topluma lanse etmeye ve algı yaratmaya çalışıyor.” dedi.

Ekran Alıntısı (2)

“Mahalle sözleşmeleri yaptı, vaatlerin çok azını gerçekleştirdi”

'UYUM İÇERİSİNDE ÇALIŞACAĞIZ' 'UYUM İÇERİSİNDE ÇALIŞACAĞIZ'

Sözü, Faruk Özlü’nün ilk göreve geldiği yıllarda muhtarlarla imzaladığı mahalle sözleşmelerine getiren Er,  “Siyasetçinin sermayesi, başarısıdır. Bahsettiğiniz gibi, o sayıda muhtarlık yapmış olsaydı bizim bunu duymamız gerekirdi. Duydunuz mu siz? Ben duymadım. Bir dönem önce yaptığı mahalle sözleşmelerinin, ortaya koyduğu vaatlerin çok az bir kısmının gerçekleştirdiğini, mahallede biliyor Düzce’de biliyor. Buna karşılık 6-7 katına çıkmış bir belediye borcu var. Basında ifade edildiği kadar döndürülebilir olmanın da dışına çıkmış durumda. Hakikaten yeni gelecek belediye başkanını, zor günler bekliyor.” şeklinde konuştu.

“Belediye şirketinin faktoring şirketlerle çalıştığını duyduk”

Özellikle Düzce Ulaşım A.Ş’nin büyük zarara uğradığını, şirketin finansal faktoring şirketlerle çalıştığı yönünde duyum aldıklarını söyleyen Er, konuşmalarına şu şekilde devam etti:

 “Kaynak sağlamanın maliyetine de bakmak lazım. ‘Ben kaynak sağlıyorum’ diye enteresan işlere tenezzül etmemek lazım. Enteresan işler dediğimiz, en son alınan belediye otobüslerinde bilançolarındaki sıkıntı sebebiyle, faktoringler üzerinden alındığını duyduk. Faktoringlerle çalışmak bir şirket için, son noktadır artık. Bir sonrası gayri resmi finansmana döner, belediyenin onu yapabileceğini düşünmüyorum. Şirket üzerinden faktoringlerle çalıştığını duyduk. Sorduk, cevap alamadık. Otobüslerin birim maliyetlerine bakıldığında, bu net olarak görülüyor. Bir yanlış varsa, bağlanıp sayın başkan bunu ifade edebilir. Belediyenin borcunu 10 katına da çıkarabilirsiniz, ama uzun vadeli bir borçlanma yaparak, aldığınız borçla kısa vadeli gelirler elde ederseniz. Ben verimli kullanabildiğini düşünmüyorum. Ortaya koyduğu projelerde, ‘Şunu çok iyi yaptı’ diyebileceğim bir proje yok.”

“Ne şoför memnun, ne de vatandaş memnun, yani kimse memnun değil”

İYİ Parti Düzce İl Başkanı Yunus Özay Er, ulaşım sistemi üzerinden eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Bizim defalarca ifade ettiğimiz master plan projesi başladığı günden itibaren, delik deşik edildi. Eski ulaşım sisteminin yanlış olduğunu ifade edip, küçük arabalar ile yeni bir sistem getirdiniz. Ne oldu da küçük arabaları bıraktık, büyük arabalara döndük. Düzce’de en temel sorunların başında ulaşım geliyor, karma karışık bir yapıda ki o sistemi ayakta tutan ulaşımda çalışan arkadaşların fedakarlıklarıdır, yoksa 50 kere patlamıştı sistem. Toplantılara katıldığımda, o zamanki proje ekibinin başı Ilıcalı başka bir araç söylemişti, başka bir araç sayısıyla yola çıktı Faruk bey. En son, büyük otobüslere döndük. Koltuk sayısı az geniş olur ve kısa mesafede kullanılır. Minibüsler dar, her durakta ağzına kadar dolu insanlara bu kadar eziyet etmeye gerek yok. Bir projenin güzel olması, projenin doğru olduğunu göstermiyor. Sistemden ne belediye memnun, memnun olsa sistemi değiştirmez, ne müstecir, yani araç sahibi memnun. Bunlarda gelirlerinin alınması konusunda, sıkıntı yaşıyorlar. Ne şoför memnun, ne de vatandaş memnun, yani kimse memnun değil.”

“Üzeyir Yiğit’i Düzce’nin başına musallat ettiler”

Yaptığı kabul edilmez açıklamaları ve sert çıkışlarıyla Düzce halkının büyük tepki gösterdiği Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün Baş Danışmanı Üzeyir Yiğit hakkında hukuki süreci başlattıklarının bilgisini veren Er, şu ifadeleri kullandı: “Bu arkadaş terbiye noktasında, edep noktasında sıkıntı yaşayan bir adam ve ben muhatap olmam zaten. Bu arkadaşımızın laubali tavırları, edep ve adap bilmez yazıları, bunlar zaten savcılıkta, bu yakın zaman da sonuçlanacak, oradan bu arkadaşımız cezayı alacaktır. Hukuka taşıdık yakın zamanda sonuçlanır, kamuoyuyla paylaşırım.  Benim açımdan bu Faruk Bey paralelinde büyük bir zafiyettir. Yakışmıyor, analiz yapmaya değer bir arkadaş da değil. Bu işlerde biraz sabırlı olmak lazım, sabrederseniz insanlar hata yapar. Bu hatayı da toplum nazarında yapar. Belediyede bir kere baş danışmanlık diye bir kadro yok. Düzce Belediyesi’nde, danışmanlık diye bir kadro yok ve Faruk Bey, böyle farklı farklı isimler veriyor. Böyle bir arkadaşı Düzce’ye musallat ediyor, sonuçlarına da katlanıyor. Böyle ‘Çantada keklik, mantada keklik’ ilk yaptığı iş değil, insana haddinden fazla taşıyamayacağı mevki, makam verilirse böyle olur. Böyle laubali, belediye bünyesinde, belediye şirketlerinde çalışan bir insana yakışmayacak, edep sınırlarını aşan tavırlarıdır. Yani, tavırlara karşı da bunun sorumlusu, bir önlem almıyorsa onunda edebinde adabında bir problem var demektir. O da benim konum değil, onu da Faruk Bey kendisi düşünsün. Bu tip ifadeler, aşırı bir özgüven verir insana, kendisini farklı Düzce’nin dışında ve üstünde görmeye başlar. Böyle insanların şunu hatırlatmak lazım, herkese hatırlatmak lazım, siyasetin paydaşlarına da hatırlatmak lazım. Bu üsluba, edebe, adaba sahip insanlara yetki verirseniz ve bu insanlara yaptıkları tavır hakkında bir şey demezseniz, toplumsal huzursuzluk olur.”

“Mutfak Sanatları Merkezi seçim kampanyalarında kullanılıyor”

Özlü’nün Düzce Belediyesi’nin iştiraki BELTUR A.Ş’yi seçim kampanyalarında kullandığı iddiasında bulunan Er, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

 “Ayşe Hanım, (Ayşe Keşir) Faruk Bey ile alakalı üzerinde toz vardır, ya da yoktur tarzında açıklama yaparken, bizim meclis üyelerimiz ve Sayın Başkan Keleş’in son birkaç gündür yaptığı açıklamalardan önce, yapmıştı onu. Çok önemli açıklamalara imza atıyorlar, gerek meclis üyemiz, gerek belediye başkan adaylarımız. Ben sayın vekilimizden bu açıklamaları dinlemesini, üzerinde tek bir toz tanesi yoktur açıklamasını da tekrar gözden geçirmesini, rica ediyorum. O açıklamaları dinledikten sonra, o da fikrini değiştirebilir. Bunlarla alakalı açıklamada yapmıyor belediye. Bunları belgeleriyle açıklıyorlar, zaten televizyon yayınında araç kiralamalarıyla alakalı, bu alınan otobüslerde kullanılan finansman yönetimiyle alakalı, şirketlere kiralanan araçların finansmanı, araçların kiralandığı yerler, kiralanan araç sayısı meblağ ile alakalı çok önemli açıklamalarda bulunuyor. Belediye iştiraki şirketlerimizin sürekli sermaye artırımında bulundukları, fakat bu şirketlerin sermaye artırımlarına rağmen çok büyük zarar ettikleri açıklanıyor. Bunlar belgeleri ile açıklanıyor. Mutfak Sanatları Merkezi gibi fecaat bir durumla karşı karşıyayız. Ben de kullanmak istiyorum burayı, o zaman benim de SKM’em mi ödesin? Bir belediye başkanı düşünün ki; envai çeşit gruba yemekler veriliyor, verebilir mi? Parasını verdiği müddetçe verebilir. ‘Bunların ödemeleri nasıl yapıldığı?’ konuşulduğu zaman SKM tarafından ödenecek tarzında açıklamalar yapılıyor. Siz bir belediye tesisini, kendi kampanyanız için kullanıyorsunuz ve bu BELTUR belediye şirketi ciddi bir şekilde zarar ediyor. Böyle bir kampanya dönemini, Düzce hiç yaşamadı.”

“140’tan fazla araç kiralanmış, iş makinaları nerede çalışır, nerededir?”

Kendilerine Düzce Belediyesi ile ilgili birçok konuda bilgi akışı geldiğini ifade eden Er, 49,45 “Ben ne yargılanmaktan korkarım, ne insanları yargılamaktan korkarım. Kendi bireysel kariyerimde devletime, milletime hiç yanlış yapmadığım için, sık denetimden geçeriz. Elimizde bilgi -  belge, seçilelim ya da seçilmeyelim görev sürem devam ettiği müddetçe, bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Bunu siyasetle alakalı görmüyorum, toplumsal sorumluluktur bu, ama işte yaratılan o korku ikliminde bu işler daha rahat yapılıyordu. İSKİ skandalını hatırlarsınız? İSKİ gibi neler oluyor ülkede, fakat kimsenin sesi çıkmıyor. İşte ülkemiz açısından asıl korkutucu olan şey o. Toplum olarak derin bir uyku halindeyiz, duyarsızlaşmaya başladık. Sadece araç kiralamayla alakalı, çıkacak belgeler daha önce paylaşıldı, paylaşılmaya devam edecek, bir İSKİ skandalı kadar büyük bir skandal olacaktır, belediye tarafından doğru açıklama yapılmazsa. Nasıl yaptığını açıklarsa, araçları nasıl kiraladığını eğer yanlış bilmiyorsam 140’tan fazla araç kiralanmış, bazı iş makinaları kiralanmış, iş makinaları nerede çalışır, nerededir? Memleketi ayakta tutan en önemli şey bu... Ülke içinde, Düzce içinde böyle, hala vatanını, milletini düşünen haktan, hukuktan, haramdan korkan bürokratların olmasıdır. Çok sağlıklı bilgi akışı var. Evrak ve doküman bazında da, çok sağlıklı bilgi akışı var. Bu evraklar ile soru sormaya devam edeceğiz. Topluyoruz biz bunları, toplumun önüne koyuyoruz, cevap gelmezse o zaman yargıya taşırız, tanışacaktır bunlar. Tekrar edeyim; o zaman Ayşe hanım gözden geçirir, kimde toz zerresi var, kimde yok, onu yargının vereceği kararla beraber değerlendiririz.” ifadelerini kullandı.

“Davut Güloğlu’nda benim gördüğüm en büyük eksiklik, ne yapacağını bilmiyoruz”

Yeniden Refah Partisi Düzce Belediye Başkan Adayı Davut Güloğlu ile ilgili de konuşan Er,   “Çok büyük renk kattı, çok keyifli bir kampanya dönemi geçiriyoruz. Bunda da Davut Bey’in katkısı çok fazla, ben bu kadar renkli kampanya dönemi beklemiyordum, onu da çok zorluyorlar. O konuda ki fikrimi söyleyeyim; yine aynı arkadaşlar, çok yanlış ifadeler kullanıyorlar Davut Bey ile alakalı. Hiç hoş değil bunlar, insanları meslekleri üzerinden yargılamak, çok doğru değil. Bir insanın sanatçı olması, siyaset yapamayacağı manasına gelmez. Dünyada da bunun örnekleri var, sanatçılardan çok başarılı siyaset yapanlar vardı. Ukrayna’nın başındakiler, bir dönem Avusturya başbakanın da sanatçı vasfı vardı, Arnold Schwarzenegger vardı. Bizim dönemin terminatörü, Kaliforniya Valiliği yapmıştı. Sadece meslekleri üzerinden insanlara, bu tip saldırılar yapmak çok yanlış. Türkücü gibi, üzerinden kaybolan edebin adabın yansıması böyle şeyler söylenmez. Umarım çokta başarılı olur. Ama Davut Bey ile ilgili eleştirmemiz gereken nokta da Düzce ile alakalı somut bir açıklamasını göremedik, ben Davut Bey’in belediye başkanı seçilmesi durumunda, hangi projeleri yapacağını, bir proje lansmanını görmedim. Bir proje kitapçığını da görmedim. Onun dışında Davut Bey’in, herhangi bir basın kurumunda, ya da basın mensubunun karşısına oturup ne yapacağını anlattığını da görmedim. Benim açımdan yanlış olanlar bunlar. Yanlış olan Davut Bey’in mesleği, karakteri, geçmiş zamanıyla alakalı yaptıkları, ettikleri değil. Hatırı sayılır bir oy alacağı görülüyor. Anketlerde de öyle görünüyor, şehir dışından geldiğinden dolayı, böyle bir yol tercih etmiş olabilir. Dışarıdan da gelebilir, öğrenilir bunlar çok önemli şeyler değil. Murat Kurum İstanbul Belediye Başkan adayı da İstanbullu değil. Yani neticede dışarıdan geldi. Daha önceki seçimlerde Özhaseki, Ankara Belediye Başkan adayı olduğunda, o da Kayseri’den gelmişti. Yeter sonuç doğru olsun, verimli sonuçlar üretilsin, memlekete hizmet edilsin, tabii ki Düzceli olması benim ilk tercihimdir. Buranın çocuğu olsun, ama olmazsa olmazım değil. Dışarıdan da siyasetçiler gelip, burada siyaset yapabilir. Bizim odaklanmamız gereken, Sayın Güloğlu’nun ne yapacağını bilmememiz. Sen belediye başkanı seçilirsen ne yapacaksın? Benim bunu vatandaş olarak bilmek hakkım. Bu işte, garip garip tavırlar, işi magazinsel boyuta taşınmasına bakıyorum, çok üzücü şeyler. Meclis üyeliği yapan insanların paylaştığı videoları görüyorum, Davut Bey ile alakalı hiç hoş şeyler değil bunlar, çok ayıp insanların ailelerine, özel hayatlarına, geçmişlerine dokunup, nasıl bir sonuca varmaya çalışıyorsunuz böyle şeyler kaliteyi düşürür. Davut Güloğlu’nda benim gördüğüm en büyük eksiklik, ne yapacağını bilmememiz, nasıl bir yönetim tarzı oluşturacak, nasıl bir a takımı oluşturacak, hangi projeleri yapacak. ‘Düzce’nin borcunu Londra’da konser vererek ödeyeceğim.’ tarzında çok güzel açıklaması var. Siyaseten çok güzel bir sözdür, yer eder vatandaşın kafasına, ama realiteye geldiğinde başka şeyler söylemesini beklerim ben. Siyasetin popüler tarafı da var; Davut Bey bunu çok iyi kullanıyor. Pop star seçmiyoruz, belediye başkanı seçiyoruz, ama belediye başkanında pop star olmasında benim için hiçbir mahsuru yok. Belediye başkanı olduktan sonra, ne yaptığını bilmek gibi hakkı olması lazım Düzceliler’in. Düzceliler’in bunu muhakeme etmesi lazım. Bu muhakeme noktasında varacakları sonuçla, bir karar vermesi lazım. Faruk Bey, Davut Bey ikisi de bizim rakibimiz, ben bugünkü şartlarda siyasi kimliğimi bir kenara bırakarak, Düzceli olarak Faruk Bey’i tercih ederim.” ifadelerine yer verdi.

Ekran Alıntısı (2)

Düzce halkından Mehmet Keleş’e destek istedi

Son olarak, 31 Mart Pazar günü sandık başına gidecek olan Düzceli seçmenlerden partisinin Belediye Başkan Adayı Mehmet Keleş için destek isteyen Er,  “Düzceliler, Mehmet Keleş`e neden oy versin? Bir, Mehmet Keleş bu işi en doğru yapacak isim olduğu için oy versinler. Mehmet Keleş mevcut belediye başkanları içerisinde, benim ve partimin de Mehmet Keleş`i tercih etme sebebinin başında bu gelir. En tecrübeli isim olduğu için, oy versinler. Mehmet Keleş`e İYİ Parti teşkilatı olarak iyi bir denge ve kontrol mekanizması sunduğumuz, iyi bir belediye meclisi oluşturduğumuz, çok güçlü bir ekip oluşturduğumuz için oy versinler. Bunun bir ekip oyunu olduğunu, ortak aklın, istişare kültürünün topluma nasıl doğru yansıyacağını görmeleri için, oy versinler. Mehmet Keleş`e mevcut bulunduğumuz dönemde, son 5 yıl da mevcut Belediye Başkanının yine kişisel algılamasın lütfen başarısız olduğu için oy versinler. Faruk Bey başarısız bir belediye başkanıdır, benim nazarımda. Toplum nazarında da öyle olduğu, sandık sonuçlarında da görülecek.” açıklamalarında bulundu.

HABER: Savaş ARI