İYİ Parti İl Başkanı Yunus Özay Er, Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu, Öncü TV ekranları ve 100.2 Radyo Öncü ortak yayınıyla geniş kitlelere ulaşan, ‘Güne Merhaba’ programına konuk oldu. Programda, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinden Millet İttifakı Adayı Talih Özcan’ın seçimden galip çıkmasına, Düzce siyesinden yaklaşan yerel seçimlere kadar birçok konuda dikkat çeken değerlendirmelerde bulunan İYİ Partili Er, önümüzdeki seçimlerinde hedeflerinin Düzce Belediyesi’ni almak olduğunu belirtti.
“Bu seçimi Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştır”
‘Seçimlere genel ölçekte bakıldığında AK Parti’nin 7. kez tek başına iktidar olması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi 6’lı masadan oluşan Millet İttifakı için bir yenilgi mi?’ sorusuna Er, şu yanıtı verdi:
“Öncelikle seçim sonuçlarının Türkiye'ye ve Düzce'ye hayırlı olmasını istiyorum. Seçimlerde demokrasinin gereçleri işlemiştir, memleket bir seçim süreci yaşamıştır. Sonuçlara saygı duymak ve kazananı tebrik etmek bizim görevimiz. Sayın cumhurbaşkanımızı, tekrar tebrik ediyorum ben, sonucunda gerek hizmet açısından, gerek ülkenin geleceği açısından hepimize hayırlı olmasını diliyorum. 7 genel seçim kazanmış, üzerine de yerel seçimleri koyduğunuz zaman, bu ülkenin siyasetinde Recep Tayyip Erdoğan vardır. Belki de cumhuriyet tarihinin, çok partili döneme geçildiği zaman 1950'liler sonrasındaki en başarılı siyasetçisi diyebiliriz, seçim sonuçları açısından. Bu kadar farklı şartların, bu kadar ekonomik zorlukların yaşandığı, göç sorununun olduğu, mülteci sıkıntısının her geçen gün insanların yüz yüze kaldığı bir problem olduğu bir ülkede iktidarda olup seçim kazanabilmek, siyaset bilimi açısısından çok kolay bir şey değil. Bu seçimi Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştır ve kendisi çok başarılı bir siyasetçi.
“İYİ Parti açısından çok başarılı bir süreç geçiremedik”
Fakat, o başarı bazı şeyleri de gölgeledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu başarısını, diğer siyasi partiler açısından söyleyemiyorum ben tabii. AK Parti, 2002 yılındaki oy oranını düşürmüştür. Bizim açımızdan çok başarılı geçtiğini söyleyemem, hem Millet İttifakı açısından, hem de benim il başkanı olduğum İYİ Parti açısından, çok başarılı bir süreç geçiremedik.”
“Muhalefetin bir milletvekili çıkartması, Düzce siyasetinde bir kırılmadır”
Düzce’nin il olmasının ardından, muhalefetin bir milletvekili çıkartmasının siyasi bir kırılma olduğunu kaydeden Er, “Cumhurbaşkanlığı yarışında iddialı bir süreç geçirdik, fakat kaybettik. Partiler de beklediğimiz oy oranını alamadı, dolayısıyla meclis çoğunluğu açısından da başarılı bir dönem olduğunu söyleyemem. Bunların hepsinin değerlendirmeleri, siyasi partiler tarafından yapılacaktır. Biliyorsunuz önümüzde bir yerel seçimler var. Fakat Düzce açısından baktığımızda, Düzce'de siyasi kırılma devam ediyor. İYİ Parti'nin kurulması ve siyaset sahnesinde yer almasından itibaren, Düzce'de çok önemli değişimler yaşanmaya başladı. Düzce, AK Parti siyaseti açısından çok güçlü bir il, çok güçlü bir bölge. Düzce, AK Parti'nin Karadeniz bölgesinde AK Parti'nin kalelerinden bir il idi. Fakat bizim siyaset sahnesine İYİ Parti olarak çıktığımızdan itibaren, biz bu tahtı biraz sallamaya başladık. Belediye seçimlerinde yakalanan ivme, Düzce'de partimizin ikinci olması ve akabinde yakalanan ittifak neticesinde genel manada kırk küsur yıldır, Düzce'nin de il olduğu yıldan itibaren ilk defa muhalefetin bir milletvekili çıkartması, Düzce siyasetinde bir kırılmadır. Ben bunu partiler açısından, Millet İttifakı birleşenleri açısından ciddi bir başarı olarak gördüğümü söylemek isterim. Bu bir ivmedir ve yukarıya doğru gidecek, bunu yerel seçimlerde de taçlandıracağız inşallah.” şeklinde konuştu.
“Talih Özcan’ın seçilmesi için çok çalıştık”
Millet İttifakı’nın CHP’li Talih Özcan’ın milletvekilli seçilmesi için çok çalıştığını söyleyen Er, “Bütün Millet İttifakı’nın birleşenleri, partilerin bütün organları Talih Özcan beyin ismi altında çok çalıştık, inanılmaz bir çalışma performansı sergilendi. Tabii bu 5 yıllık çalışmanın da bir ürünü, bunu bizim açımızdan söylüyorum. İttifak birleşenlerinin parti il başkanları ve teşkilatları da çok çalıştı. Böyle bir reaksiyon beklediğini düşünmüyorum ben, rakip siyasi partilerin. Ben Ümit Yılmaz'ın çok başarılı bir milletvekili olduğunu düşüyorum, bunu her programımda da söylemiştim ben.
‘Süreç daha uzun olsaydı sonuç: 1-1-1 olurdu’
Ben beğeniyordum yani tarzını, o dönemde belki yaşanan süreçlerin etkisi, ama seçim biraz daha uzun olsaydı, mesela seçim mayısın ortası değil de haziranın ortasında veya sonunda yapılmış olsaydı, ben çok farklı bir sonuç bekliyordum. Düzce'de milletvekili dağılımının 1 - 1- 1 olacağını düşünüyordum. MHP de seçimlerde 1 milletvekili çıkartmaya çok yaklaştı aslında, biraz daha süreç uzun olsaydı benim tahmin ettiğim tarzda bir sonuç ortaya çıkacaktı.” ifadelerini kullandı.
“Her alınan başarısız sonuçta genel başkanların istifa etmesini doğru bulmuyorum”
28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimi sonucunda Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesi sonrası İYİ Parti ve CHP’den yükselen genel başkanlar için istifa seslerini yorumlayan Er, şu ifadeleri kullandı:
“Bir partinin başarısı da başarısızlığın da tek sebebi lider değildir. Bizim ülkemizde ne yazık ki çok lider odaklı yapıldığı için kadroların önemi, kadroların kalitesi, kadroların çalışma performansı biraz devre dışı kalıyor. Böyle olduğu zaman da eğer başarılı bir sonuç ortaya çıktıysa lidere çok yersiz övgüler, eğer başarısız bir sonuç ortaya çıktıysa da bahsi geçtiği gibi çok katı eleştiriler yapılıyor. Ben, her alınan başarısız sonuçta genel başkanların istifa etmesini çok gerekli bulmuyorum. Ama mutlaka tartışılması lazım, artıların ve eksilerin masaya yatırılması lazım. Neticede lider kolay yetişmiyor, yani Düzce'de de aynı sorunu yaşıyoruz biz. Ciddi anlamda yetişmiyor, yani siyasetçi çıkartamıyoruz, toplum olarak. Bunun farklı sebebi olabilir, bence en büyük sebebi mevcut 'Siyasi Partiler Kanunu'nun partilerin üzerinde oluşturmuş olduğu kadro sıkıntısıdır. Alttan insan çıkmayınca da biraz siyasetçiye sahip çıkmak lazım. Bizim partimizde, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in liderliği kesinlikle tartışılmaz.”
“Kapı – kapı gezerek, insanları siyasetin içine çekmeye çalışıyorum”
‘Millet İttifakı Adayı Talih Özcan milletvekili seçilemeseydi, İYİ Parti il başkanlığı görevinden istifa eder miydiniz?’ sorusunu Er şöyle yanıtladı:
“Talih bey seçilemeseydi, ben il başkanlığı görevini bırakmazdım. Çünkü oradaki inisiyatif, genel merkezlerin inisiyatifiydi. Yalnız, Talih bey seçilemeseydi, genel merkez benimle çok uğraşırdı. Bu karar genel merkez tarafından alınmış bir karar, aday profili olarak söylüyorum. Ama Talih bey çok iyi bir profil. Her ne kadar dostlarımız, arkadaşlarımız olsa da çok farklı siyasi parti kültürlerinin bir araya geldiği bir yapı. Hele Düzce'de bunu çalıştırabilmek, tabiri yerindeyse tekerliği döndürebilmek kolay değil. Ama Talih bey bunu başardı, 2 gün önce bizi ziyarete geldi, ben bunu yüzüne karşı da söyledim. Diğer eski vekillere baktığımızda, Düzce yerelde siyasetçi çıkartamıyor. Eğer biz buradan Düzce'nin yerel dinamikleri olarak siyasetçi çıkartamazsak, yukarıdan birileri gelir. Bunu biz daha önce de yaşadık, daha önce il olduktan sonra geçen süreçte seçilen milletvekillerinin önemli bir kısmını da Düzce halkı tanımıyordu. Çok farklı profilde milletvekillerimiz oldu bizim. Mesela Ayşe Keşir için de benzer eleştiriler yapıldı, ama kendisi muazzam bir siyasetçidir. Ondan önce de sürpriz isimlerle Düzce yoğruldu. Dolayısıyla bu Düzce'nin biraz kaderi, bunu değiştirmek Düzce'nin siyasi dinamiklerinin elinde. Ben kapı-kapı gezip tabiri yerindeyse ben insanları siyasetin içine çekmeye çalışıyorum.”
“Yerel seçimlerde Düzce Belediyesi’ni alacağız”
Hedeflerinin önümüzdeki yerel seçimlerde Düzce Belediyesi’ni almak olduğunu ifade eden Er, şu görüşlere yer verdi:
“Eğer Düzce'de muhalefet partisinde siyaset yapıyorsanız, karşınızda da AK Parti gibi güçlü bir parti varsa, başarı için biraz sabırlı olmak gerekiyor. Bakın ben biraz önce 6 senelik siyasi parti il başkanlığımı değerlendirdiğimde önce belediye seçimlerinde 2. parti oluyorsunuz, sonra bir tane milletvekili çıkartıyorsunuz. Şimdi önümüzdeki yerel seçimlerde de Düzce Belediyesi'ni alacağız, il ve ilçelerde de çok başarılı olacağız. Düzce kamuoyu da bunu yakından takip ediyor, ben bundan dolayı da çok mutlu oluyorum. 20 yıl, 25 yıl kadar partilerin başında olanlar gibi olmadan iyi bir kadro oluşturduğumuzu düşünüyorum ben. Bizden sonraki arkadaşlarımıza da görevimizi devrederek, hayatımıza devam edeceğiz.”
“Belediye Başkanı olmayı çok isterim”
“Belediye Başkanı olmayı çok isterim.” diyerek, önümüzdeki yerel seçimlerde Düzce Belediye Başkan adayı olacağının sinyalini veren Er, son olarak şu ifadeleri kullandı:
“Yerel bir yönetimin başında olmayı tabii ki çok isterim, ama bu benim alabileceğim bir karar değil. Bizim kendi parti içi dinamikleri, şehrin dinamikleri, ben bunları çok dikkate almak zorundayım. Bu yüzden tek başına Genel Merkezin veya tek başına teşkilatların verebileceği kararlar değil bunlar. Siyaset yapan her insanın ister. İl Başkanı olsun, ister Belediye Başkanı olsun hep hedefleri vardır, hedefsiz siyasetçi olmaz. Elbette benim de hedeflerim var, ama benim hedeflerim siyasi gerçeklerin üzerine asla geçmez. Mesela ben Düzce'den muhalefet bir siyasi parti milletvekili çıkartsın diye bir fedakarlık yaptım, aday olmadım mesela. Ben aday olsaydım, burada tek liste olmazdı. Yani muhalefet olarak, Millet İttifakı’nın 1 milletvekili çıkartması çok zor olurdu. Bu o dönemde bu gerçeği değerlendirerek, o gerçek çerçevesinde hareket edip, yine arkadaşlarım ile konuşarak böyle bir karar aldım. Yoksa ben de isterim tabii, milletvekili olmayı kimse istemez. Aynı şekilde önümüzde belediye başkanlığı seçimleri var, belediye başkanı olmayı ben de çok isterim, Faruk beyle yarışmayı da çok isterim. Tabii onun aday olup olamayacağını bilmiyorum, olup olmaması bir soru işareti. Tabii bu benim bir hayalim, bu da gerçeklerin önüne hiçbir zaman.”
HABER: Savaş ARI
