14 Mayıs seçim sonuçlarını da değerlendiren Erbay, Cumhurbaşkanının oyunun Düzce’de düştüğüne dikkat çekerek, “bu durum beni çok üzmüştür. Bu sonuçlara bakarak kendimizi hesaba çekmeliyiz. Halkı adam yerine koymazsan, halk da sana hesabını sorar.” İfadelerini kullandı.

Ekran 2

Sıklıkla Düzce’ye geldiğini Düzce’den hiç kopmadığını yineleyen Erbay, Öncü Haber Muhabiri Nisa Aydın ile yaptığı röportajda şu ifadeleri kullandı;

“Öncü TV bizim Vekillik dönemimizden itibaren hep irtibatlı olduğumuz, her geliş gidişimizde uğradığımız, Düzce’nin çok etkin, saygın bir yayın organıdır.”

“Seçimler demokrasinin olmazsa olmaz ana unsurudur. Sandık demokrasinin tecelli ettiği, saklandığı gizlendiği küçücük bir kutudur. Saat 5’ten sonra o kutu açılır, içerisinden halkın kanaati doğrultusunda özgür iradesine dayalı ortaya koymuş olduğu oy doğrultusunda, tercih doğrultusunda o toplumun geleceği aydın olur belirgin olur ve toplum daha huzurlu mutlu yaşayabilmenin temel olgusunu oluşturmuş olur.”

“Türkiye dünyaya demokrasi dersi verdi.”

“Ben oy kullandım dedim ki ‘Türkiye dünyaya demokrasi dersi verdi.’ dedim. Oy vermeye gittiğimde kalabalık ortamı gördüğümde şunu gördüm; Türkiye seçim şölenini bayrama dönüştürmüş. Karşımdaki insanla birbirimizin kanaatini taşımadığımızı hissediyoruz ama birbirimize karşı o kadar nazik, o kadar kibar, o kadar fedakârlık içerisindeyiz ki…”

“Sandıktan milletin iradesi çıkıyor. Hiç kimse bir şey diyemez. Milletin iradesi neyi belirlemişse, hangi güzergâhı belirlemişse bu milletin gidişatı odur.”

“Millet şunu dedi; ‘ben istikrardan yanayım’. Nerede yazıyor? Bir yerde yazmıyor sandıktan çıktı bu. Millet istikrardan yana. Bir de millet istiklalden yana, artı istikbalden yana.”

“Ben gençlere huzurlu bir Türkiye bırakmak istiyorum. Ama aynı zamanda bunu kendi davranışlarımla ortaya koymak mecburiyetindeyim ben.”

“Düzce sosyolojik anlamda hukuk sosyolojisinin tabiri caizse laboratuvarıdır.”

“Sayın Cumhurbaşkanı’mızın beni listeye koyması sonucu ben Milletvekili oldum. Sayın Cumhurbaşkanı’mız beni listeye koymasaydı ben Milletvekili olamazdım. Beklenileni yaptım mı? Beklenileni yaptım. Beklenileni yerine getirme hususunda gayret sarf etim mi? Sarf ettim. Elbette ki onu bizi listeye koyarken söz konusu olan iradesi ne kadar isabetliyse listeye koymadığı zaman da küsecek değiliz. O iradesi de o kadar saygındır. Dolayısıyla bizim dostluğumuz pazara kadar değildir. Bizim dostluğumuz mezara kadardır. Türkiye’nin muhtaç olmuş olduğu insan karakterli ve istikrarlı insandır.”

“Benim burada oluşum, her hafta Düzce’nin bir yerel gazetesinde yazmam, saç tıraşımı mutlaka ve mutlaka Düzce’de olmam benim şahsiyetimin uzantısıdır. İstikrarı ortaya koymak içindir. Düzceli’ye bizim borcumuz vardır. 4 sene iyi tatlı güzel şeyler paylaştık. Şimdi de niye geldim biliyor musunuz? Sayın Cumhurbaşkanı’mızın oy oranı yüzde 74’ten yüzde 68’e düşmüş. Bu beni üzdü. Bu durum karşısında ben İstanbul’da oturamam.”

“Düzce’de Recep Tayyip Erdoğan’ın oy oranı düşmüşse bunun kabahatini ben kendimde ararım, buradaki sorumlu arkadaşlarda ararım ve o oranı yukarıya kaldırmak için yapmam gerekeni yaparım.”