14 Mayıs tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerine 1 aydan daha kısa bir süre kaldı. Millet İttifakı Düzce 1’inci sıra Milletvekili Adayı Talih Özcan’da seçim çalışmalarına devam ediyor. Özcan, “Düzceli olmak bir markaydı, herkes ‘Düzceliyim’ diye seviniyordu. Biz bun tekrar başaracağız” dedi.

“KİMDEN OY ALACAĞIMIZI BİLİYORUZ”

Düzce’nin birçok köyüne giderek vatandaşı dinlediğini ve nereden ne kadar oy alacaklarını bildiklerini söyleyen Özcan, “Ben 4 yıldır çalışıyorum, 135 tane köye gittim. Bizim olmayan oylarımız var, mütedeyyin kesimden oy alacağım. Niye alacağım? Ben vatandaşı ikna ettim. Vatandaşın yanına gittim, oturdum. AK Parti’ye, MHP’ye oy vermişler ama onlar bizim kardeşlerimiz, yakınlarımız. Bana oy verir misiniz diye sordum, CHP yok. Bir köyde 17 tane AK Partili arkadaşımın, dostumun oyunu alacağım. Ben her köyün haritasını çıkardım. Kim nereye oy vermiş ben biliyorum. Onları dönüştürdüm bizim tarafa. Ben burada 60 bin ile 65 bin arasında oy alırsam seçileceğimi tahmin ettim fakat partimin de rüzgarı var, genel başkanımızın da bir rüzgarı var. Bunları gördükten sonra 70 bin, 75 bin civarında oy alacağımızı düşünüyorum. Tabi buna karar verecek olan halktır, ben değilim. Siyaset yapan insanların iddialarının olması lazım. Ben şimdi 100 bin dersem uçuk olur bu ilk etapta. 70 bin ile 75 bin arasında oyu ben alacağım diyorum. İYİ Parti’nin adayının da tabi ki bir gücü var, potansiyeli var, onunda katkıları olacak.  3 – 0 olmaz ama biz 2’yi zorlayacağız burada. Hedef kitlemizi belirledik, kimden, nereden oy alacağımızı biz biliyoruz. Seçmene bu yüzde yüz böyle demek de doğru değil. Biz çalışacağız, o 70 bini, 75 bini hak etmemiz lazım” diye konuştu.

ed4e8896-f69a-4064-8d75-1b08e988ee5b

“DÜZCE’DE TANIMADIĞIM İNSAN YOKTUR”

Özcan, “Ben Düzce’nin sesi olmak, vicdanı olmak istiyorum. Siyasi yönümüzü bırakalım, ikili ilişkilerimiz de dost olmak istiyorum.  Ben örgütümle bütünüm, ben bu partinin öz evladıyım. Bunu her yerde de söylüyorum. Ben Düzce ile çok sık temas içinde olan biriyim. Bugün değil sadece, 30 yıl, 40 yıl geriye doğru gidin. Düzce’de tanımadığım yoktur. Aktif siyaset yapan insanların içinde benim birebir temasım yoktur, doğrudur ama halkla ben bütünüm. Ben burada düğüne geliyorum, cenazeye geliyorum, ailemin yarısından fazlası burada, ben Gümüşovalı’yım, kütüğüm orada. Babam buradan çıktı, bizi aldı götürdü Sakarya’ya, Sakarya’dan ben İstanbul’a gittim, Rusya’da kaldım uzun süre, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde görev yaptım. Siyaseti bırakın insan olarak yakın olmak lazım. Hepimizin problemi var, yarın bir sıkıntın olduğunda derdini anlatacağın bir insan olmalı” ifadelerini kullandı.

“DÜZCE’YE AKTARILACAK PAYLARIN NASIL OLACAĞINA BAKIN”

Özcan konuşmasına şu şekilde devam etti, “Ben Düzce için yatırım anlamında ne koparılması gerekiyorsa, bütün yüreğimi koyacağım ortaya. Bütçe, plan komisyonlarında Düzce’ye aktarılacak payların nasıl olacağına bakın. Ben milletvekili olarak çok konuşmayacağım, yaptığım çalışmalar burada halk tarafından konuşulsun istiyorum. Vatandaşın bir problemi olduğu zaman hangi bakanlık olursa olsun elinden tutacağım. Gelirken de, dönerken de otobüsüne kadar, garaja kadar teslim ettireceğim onu. Ben bu onuru Düzcelilere yaşatacağım. Necmi Hoşver bunun için ses getirdi. Ben Necmi Hoşver, belki ona kadar yetiştiremeyiz ama ben ondan fazla yapmak istiyorum bu işi. Ben önce halkla bütünleşeceğim. 4 gün oradaysak, 5 gün oradaysak, 2 günü halkıma ayıracağım. Geldiğim zaman bütün köyleri, ilçeleri gezeceğim 6 ayda bir. Varsa bir sorun bana söyleyeceksiniz, o sorunun üstüne gideceğiz. Milletvekilinin korkmaması gerekiyor, yüreğini koyması gerekiyor.”

“ŞEHİR İÇİNDE EDS’NİN NE İŞİ VAR?”

Düzce’nin önemli sorunlarından bahseden Özcan, “sağlıkla ilgili problemi öncelikle çözmemiz lazım” diyerek şu şekilde devam etti, “Bizim geçmişte bir markamız vardı. Düzceli olmak bir markaydı, önemliydi. Herkes ‘Düzceliyim’ diye seviniyordu. Biz bun tekrar başaracağız.  Düzce’de işsizlik hat safhada, bu Türkiye’nin de genel problemi. Düzce’de akşam olunca trafik sorunu başlıyor, İstanbul’da yaşıyormuşuz gibiyiz. E-5 yolu üzerinde 4 tane, 5 tane ışık var. İkide bir duruyoruz. Niye duruyoruz? Alt geçit yap örneğin. En çok kızdığım şeylerden biride EDS. Ben çalışmalarımı başlattığımdan beri EDS benim için büyük bir problem. EDS olsun ama 1 yerde olsun, 2 yerde olsun. Şehir içinde EDS’nin ne işi var? Okulun önüne polisi dik. Geçen gün gördüm çocuğa vurdu araba. Akçakoca bir turizm kenti niye olmasın? Hava kirliliği de büyük bir sorun. Doğalgaza dönelim, şehrimizin etrafındaki köyleri destekleyelim. Burası çukur bir yer, patates tarlalarına inşaat yapmışız. Onları değiştireceğiz hep beraber. Yerel yönetimlere de bu anlamda talibiz biz. Kanalizasyon sorunları var, su sorunları var. Onkoloji Hastanesi için vatandaş Bolu’ya gidiyor, Sakarya’ya gidiyor. Biz Avni Akyol, Necmi Hoşver, Kemal Demir diyoruz, burada sağlıkta büyük hizmetler oldu. En öncelikli bu hastanenin üzerine gideceğim ben. Benim Düzceli arkadaşlarım, kardeşlerim, dostlarım başka illere neden gitsin? Burada olsun herkes. Düzce’de otopark sorunu var. Düzce’de park yeri yok. Yeraltına inelim bir otopark yapalım. Sağlıkla ilgili problemi öncelikle çözmemiz lazım. Son derece önemli. Bu anlamda samimiyim yani.”

“ÖRGÜTÜMÜZ DİMDİK YANIMIZDA, AYAKTAYIZ”

CHP Düzce Teşkilatı ile kol kola çalıştıklarını ifade eden Özcan,  “Başkanım sağ olsun bütün çalışmaları birlikte yapıyoruz. Her yerde yanımda, yan yana. Güzelde çalışmalar yapıyoruz, hiçbir sıkıntı yok. Geçmişten de yaptığı çalışmaların bana çok büyük bir katkısı oluyor, görüyorum gittiğim yerlerde. Örgütümüz dimdik yanımızda, ayaktayız” şeklinde konuştu.