Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu “Kitabın Ortasından” programına konuk olan DEVA, Demokrat ve Gelecek Partileri ortak Düzce Belediye Başkanı Murat Caymaz, Şöyle söylüyor Sayın Özlü; ‘kimse bizimle proje yapmakta yarışamaz, kimse bizimle para bulmakta yarışamaz’ diye bir ifadesi var. Aynı zamanda bakanlık forsuyla da geldi Düzce’ye, ama şu geçtiğimiz 5 yılı taradığınızda o beklentiler maalesef karşılanamadı” diyerek mevcut Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan Adayı Dr. Faruk Özlü’ye yüklendi. Belediyede AK Parti kadrolarından birçok kişinin istihdam edildiğini savunan Caymaz, bunu ise doğru bulmadıklarını dile getirdi.
Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal’ın hazırlayıp sunduğu Öncü TV ekranları ile 100.2 Radyo Öncü ve Radyo Kent ortak yayını ile geniş kitlelere ulaşarak Düzce’nin gündemini belirleyen Kitabın Ortasından programına DEVA, Demokrat ve Gelecek Partileri ortak Düzce Belediye Başkan Adayı Murat Caymaz’ın konuşmaları damga vurdu.
“Belediye Başkanlığı makamı vatandaşlardan uzaklaştı”
Önümüzdeki yerel seçimlere ilişkinde değerlendirmelerde bulunan Caymaz, Düzce Belediye Başkanlığı makamının vatandaşlardan uzaklaştığını öne sürdü. Beledi Başkanlığı görevinin vatandaşların sorunlarını çözmek, dertlerini dinlemek olduğunu kaydeden Caymaz, “İnşallah kısmet olursa Düzceliler takdir eder, bize görev tevdi ederlerse biz bunları yaparız. Allah’ın izniyle. Yani bu tabii benim hem kendi şahsi görüşlerim, gözlemlerim aynı zamanda da çevremizde bulunan insanlar, esnaflar, vatandaşlarımızın zaman zaman yapmış olduğu sohbetlerden elde ettiğim bir sonuç olarak bunu değerlendireyim. Öncelikle sayın Faruk Özlü Düzce'ye bir bakanlık görevinden sonra geldi. Çok adapte olamadı aslında göreve. Belediye Başkanlığı makamıyla vatandaşların arası çok ayrıldı. Belediye başkanı normalde dert dinlemelidir, belediye başkanı dert babasıdır. Belediye Başkanı o şehrin emin kişisidir, en güvenilir insandır. Oraya gelen insanlar sohbet için gelmezler bir derdi vardır, bir sıkıntısı vardır. Onu gidermek için gelirler, fakat bu konuda yani ciddi anlamda ben serzenişler dinledim, randevu alınamadığını, kendisi ile irtibat kurulamadığını duydum açıkçası” diye konuştu
“Düzce’nin beklentileri son 5 yılda karşılanamadı”
Düzce’nin beklentilerinin son 5 yılda karşılanamadığını ileri süren Caymaz, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Hoş benim belediye ile çok işimde olmadı nadiren de olsa sayın Faruk Özlü ile bir araya geldik, bazen yemek yedik, dostluğumuz farklı, abi kardeş o farklı bir konu, ama konu iş olduğunda, konu siyaset olduğunda, konu Düzce’nin menfaatleri yapılacak projeler olduğunda, tabii ki orda ayrışacağız. Fikir ayrılığımızın olması çok doğal. Yine bu kitapçıkta olan, şehrin ihtiyacı konumundaki projeler birçoğu yapılamadı. Şöyle söylüyor Sayın Özlü; ‘kimse bizimle proje yapmakta yarışamaz, kimse bizimle para bulmakta yarışamaz’ diye bir ifadesi var. Aynı zamanda bakanlık forsuyla da geldi Düzce’ye, ama şu geçtiğimiz 5 yılı taradığınızda o beklentiler maalesef karşılanamadı. Gerçekçi olmak lazım, vatandaşı bunu sadece Sayın Özlü ile değil, bugün yarışa giren diğer belediye başkan adayları içinde söylüyorum aslında. Şimdi hepimiz proje hazırlıyoruz, değil mi? Bunları 1 hafta 10 gün sonra vatandaşa anlatmaya başlayacağız. Şunu yapmayalım; vatandaşlarımıza hayal satmayalım. Ne yapabileceksek onu söyleyelim, onu vaat edelim.”
“Düzce Belediyesinde verimlilik düştü”
Özellikle belediye kadrolarında yapılan liyakatsız atamalar nedeniyle hizmet anlamında verimliliğin düştüğünü iddia eden Caymaz, şu görüşlere yer verdi:
“Belediyenin bütçesi belli, gelir kaynakları belli, finans tabloları belli, bugün merkezi yönetiminde elindeki kaynaklar belli. Büyük bir ekonomik kriz var, birçok proje durduruldu. Bugün kanal istanbul projesi ile ilgili birşey duyuyor muyuz? O kadar reklamı yapıldı, unutuldu gitti. Neden, kaynak yok? Aynı şekilde Düzce’de artı kaynak gelmeyecek, yani Düzce belediyesi kendi yağıyla kavrulacak. Öncelikle bunu bilmemiz lazım… Şimdi Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ında bir kaç yerde söylemi oldu, yani merkezi hükümet ile yerel yönetimler bir olursa, açıkcası bize oy verirseniz hizmet gelir, para gelir diyor ama yok gelmez, yok çünkü. Merkezi hükümette de para yok bugün. Yani herkes kendi gelirinde, kendi yağında kavrulacak ve ne var? Her ay merkezi bütçeden her ilin nüfusuna göre gelen bir para var. Bunla ne yapıyorsunuz? Belediye personel maaşına ya yetiyor, ya yetmiyor yani bu. Son zamanlarda bakıyoruz bin 800’e yakın bir personel dolmuş. Bizim dönemde bin 100’lerdeydi bu rakam. 600, 700 kişi daha fazlalaşmış bu personel sayısı. İnanın bu çoğunlukla siyasi kanattan gelen arkadaşlar bunlar. Personellerde şöyle bir alışkanlık oluyor; yerel yönetimlerde. Aslında bu da bir problem, yani insan kaynağı niteliğinde geliştirmek lazım, kurum içerisindeki performans analizini yapmak lazım. Buna sadece belediye olarak bakmayın, tüm kurumlarda bu böyle artık. Yani bir torpili varsa bir adamın, o orada yükseliyor ve gidiyor. Fakat arkasında kimsesi olmayan, torpili olmayan başarılı insanlar bir süre sonra kendilerini geri çekmeye başlıyorlar. Kurumların kalitesi çok düştü, verimlilik çok düştü. Ben 2002 yılından bu yana, resmi kurumların içinde olan biriyim. Benim proje ofisimde var, imar planları da yapıyoruz, harita kadastro mühendislik hizmetleride yapıyoruz. Belediye, valilik, özel idare birçok kurumda o yıllarda iş yapıyordum. Son yıllarda artık kurumda çalışan arkadaşlarımda ya yoruldular, ya da analiz olamadığından verimsizlik söz konusu oldu, bunu yapmak lazım. İşe alımlarda liyakat ön plana alınıp mülakatı kaldırmak lazım, bu çok önemli bir kriter”
“AK Parti’de uzun yıllar görev alanlar listelere giremedi”
“Tabii benim çok o siyasi partilerle ilgili eleştiri yapmam doğru değil” diyerek AK Parti’nin Belediye Başkanlıkları, Belediye Meclis Üyeliği adaylıkları ve İl Genel Meclisi adaylıklarını değerlendiren Caymaz, “Onlar kendi parti içerisinde olan tercihlerdir. Tabii, ben toplum içerisinde olan bir insan olarak, her siyasi partide ki arkadaşlar ile görüşüyorum, dostluklarım var. Yani benim için hayatımda önce dostluklar gelir. Siyaset arka plandadır. Fakat AK Parti içerisinde beklentileri olan, görev almak talebinde olan ve uzun yıllardır teşkilatlarda çalışan bazı arkadaşların görev alamadıklarını öğrendik. Tabii kendi üzüntülerini de bize anlattılar. Kendilerine verilen sözler olduğunu, fakat yerine getirilmediğini anlattılar. Bu yani siyasette olan şeyler, belki partiyle alakası olmayan insanlar birden girdi, olmadıkları sıralara yazıldılar. Çok da karışmak doğru değil, ama teknik anlam ile bakıldığı zaman, teknik insan sayısının az olduğunu görüyorum. Bunu söyleyebilirim. Bir belediye meclisinin de çalışması, belediye başkanına bağlı belediye başkanı meclis üyelerini çalıştırırsa, onlara yetki verirse bir anlamı olur. Koordinasyon toplantılarına onları davet ederse onların fikirlerini dikkate alırsa, istişare yaparsa belediye meclis üyesinin bir anlamı var. onun haricinde maalesef yok. Gelirler, ayda 2 kez toplantı olur, ayın ilk toplantısında gündem maddeleri görüşülür, ilgili komisyonlara havale edilir, ilgili komisyonlar rapor, tavsiye raporu hazırlar, ikinci toplantıda bir hafta sonra gündeme tekrar oylarlar, parmak kaldır - indir olur. Çok konulara vâkıf olmazlar. O bir eksiklik olur” ifadelerine yer verdi.
“Biz yıkmaya karşıyız”
Yerel seçimlerde belediye başkanı seçilmesi durumunda çalışmaları devam eden Dr. Faruk Özlü’nün projelerine devam edeceklerinin altını çizen Caymaz, “Şunu üzülerek gözlemliyorum; Düzce belediyesinde bilgi birikimi olan çok ciddi insanlar var, insan kaynağı var aslında. Bu dönemde onlar ufak bir odada toplanmışlar, hepsi orada oturuyorlar. Sabah geliyorlar, mesaiyi doldurmak için. Geçen bir tanesi ile karşılaştık bana dedi ki; ‘yani başkanım sabah gidiyoruz, çay içiyoruz, akşam çıkıyoruz. Biz çok üzülüyoruz, ama bizde alıştık’ dedi. Hâlbuki şöyle olması lazım; bir belediye başkanı ile belediye personeli ayırmaması lazım. Akıllı bir siyasetçi herkesi kendi adamı yapar, Bunun adamı, şunun adamı diye bir şey olmaz. Bakın arkadaşlar; 5 yıl beraber çalışacağız, herkes işini yapacak, başarılı olan görevde yükselir. Hem bu dönem, hem ileriki dönem belediye başkanı değişir, ama belediye personeli değişmez. O oranın kalıcı adamıdır ve bu arkadaşların bilgi birikiminden de maksimum olarak kullanmak, faydalanmak lazım. Kolektif bir çalışma olursa, herkes bilgi birikimini aktarırsa ortaya başarılı işler çıkar. Buna aynı zamanda sadece belediye personeli olarak bakmamak lazım, eski belediye başkanları olarak da bakmak lazım. Ben olsam şöyle yapardım; şimdi yeni başlayan projeler var, Faruk Beyin başlattığı projeler. Nasip oldu biz belediye başkanı olduk, inanın bunlara bakarız, tek tek hepsini tamamlarız, biz yıkmaya karşıyız onu baştan söyleyeyim, yani yapılan hiçbir şeyi yıkmayacağız. Başlayanları bitiririz, proje bittiğinde de önce Faruk Beyi davet ederiz, sonra hayatta olan diğer belediye başkanlarını davet ederiz. Deriz ki; ‘Düzce’ye böyle faydalı bir proje yaptık, bundan dolaylı da sizin de emeğiniz var.’ Deriz ve kurdeleyi beraber keseriz. Düzce’nin aslında buna ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
“Siyasette kutuplaşmaya karşıyız”
Siyasette kutuplaşmaya karşı olduklarını anlatan Caymaz, “Tüm Türkiye’de insanların kucaklaşmaya ihtiyacı var. Öncelikle siyasilerin, aslında bu siyasi profiller nasılsa alt seçmen tabanı bu şekilde oluyor biliyorsunuz. Ben siyasette ayrıştırma dilinin ülkeye son derece zarar verdiğini düşünüyorum. Mecliste bazen görüyorsunuz, mecliste ciddi tartışmalar oluyor. Herkes yemek yer, sohbet eder hiç ummadığınız milletvekilleri bile sohbet eder. Bunu vatandaş bilmez. O nedenle toplumu ayrıştırmamak lazım. Bu öncelikle siyasilerden başlar. Siz idol olacaksınız, rol model olacaksınız, sonra toplumda kucaklaşacak bu şekilde ülke gelişecek. Düzce’de mi? Açıkçası Düzce’de çok yok. Biz tüm siyasi ve il başkanlarımız ile denk geldiğimiz zaman iyi sohbet ediyoruz. Bunun tabii basına demeç verirken de olması lazım. Genele şamil bazı söylemlerde bulunuyorlar, ama yerelde de bir muhatabınız var bununla ilişkili. Etik olmayan söylemler, ilişkiler insanı üzüyor, bunları yapmamak lazım. Eski Sanayi ve Teknoloji Bakanımız var; İzmitli Nihat Bey çok deneyimi bir siyasetçidir kendisi. Derki; siyaset yapmak için, insanlıktan çıkmaya gerek yok. Ben çok severim o lafı, hiçbir zaman seviyeyi düşürmeyeceğiz, insanları kırmayacağız, yapıcı olacağız, eleştiri mutlaka olacak, hem eleştiri yapacağız, hem eleştiriyi kabul edeceğiz. Ama yapıcı eleştiriyi böyle olursa, her şey güzel olur ve verim artar. İyi eleştiri rakibi dinç tutar. Ben bunları anlatıyorum, burada biraz Faruk Özlüye yüklendik, ama tabii Allah kime nasip eder bilinmez, eğer Faruk Özlü seçilir o göreve devam ederse, bunlar mutlaka zihninde yer alacaktır ve bu hataları yapmayacaktır. Birisi benimle ilgili eksikleri bana söylerse, ben bunu beni seven bir kişi tarafından bana söylendiğine inanıyorsam mutlaka değerlendiririm. Mutlaka zihnime kazırım. Seçimlere kadar 31 Mart akşamına kadar, az önce de ifade ettim ciddi bir muhalefet yapacağız. Yapılan tüm eksikleri, yapılamayan işlerin hepsini anlatacağız. İnsanların gönlüne gireceğiz, güzel bir yarış olacak yani bunu net bir şekilde ifade edebilirim” açıklamalarında bulundu.
HABER: Savaş ARI
