Ülke geneli gibi Düzce’de de iklim değişikliğinin etkileri her geçen yıl daha da ciddi şekilde hissediliyor. Mesela, dört tarafımız su kaynakları ile çevrili olmasına rağmen yaz aylarında kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kalmamız önemli sinyallerden biri…
Mevsimlerin adeta iç içe geçmesi de sorunun kırmızı alarm düzeyinde olduğunu ispatlıyor. Henüz geçen hafta baharda adeta kara kışı yaşadık. Fındık başta olmak üzere birçok tarım ürünü 12 Nisan gecesi zirai dona teslim oldu.
Peki uzmanlar bu küresel sorunla ilgili neler söylüyor, nasıl uyarılarda bulunuyor?
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Tağıl’dan gelen son demeç, Düzce’de bu yaz mevsiminin de kuraklık ve aşırı sıcaklarla geçeceğini, güçlü bir olasılık olarak karşımıza çıkardı.
Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Uzmanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, iklim değişikliğinin etkilerinin Türkiye'de her geçen gün daha belirgin hale geldiğini, bu nedenle yaz mevsiminin kuraklık ve aşırı sıcaklarla geçeceği öngörüsünü paylaştı.
Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi'ne göre, küresel ortalama hava sıcaklığı ocak ayında 13,23 derece olarak ölçüldü. Bu veri, 1991-2020 dönemi ortalamasının 0,79 derece üzerinde en sıcak ocak ayı olarak kayıtlara geçti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre ise Türkiye genelinde 1991-2020 arasında 2,9 olarak ölçülen ocak ayı ortalama sıcaklığı, bu yılın ocak ayında 5,5 derece ile mevsim normallerinin 2,6 derece üzerine çıktı.
Ocak 2025, yurt geneli gibi şehrimiz için son 55 yılın en sıcak üçüncü ocak ayı oldu.
Yine 15-16 Mart tarihlerindeki sıcak hava dalgasında Düzce il genelinde yaz mevsimini andıran günler yaşandı.
Birçok il gibi Düzce, normalde sıcak geçen nisan ayında ise adeta kışı yaşadı. Kent merkezi ve yüksek kesimlerde kar yağışı etkili olurken, zirai dondan pek çok tarım ürünü etkilendi.
Olağanüstü yüksek hava sıcaklıklarıyla geçen 2024 yılının ardından bu yaz mevsiminin daha sıcak olacağı öngörülüyor.
Küresel ısınmanın sert geçişleri daha da keskinleştirdiğine dikkat çeken uzmanlar, her ani değişimin doğayı sarstığını ve insan yaşamını hazırlıksız yakaladığını vurguluyor. Tıpkı Düzce’nin son yıllarda sık karşılaştığı yakıcı kuraklık, yıkıcı sel ve heyelanlar gibi…
Riskli günler kapıda iken hiçbir şey yapmadan beklemek olmaz, bu noktada öneri ve uyarılara kulak verelim…
Şiddetlenen kuraklığın tarımsal üretimde büyük verim kayıplarına yol ve yaz aylarında bazı bölgelerde içme suyu temininde ciddi sorunların yaşanabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Şermin Tağıl, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İklim tahmin modelleri, 2025 yazının Türkiye için son yılların en sıcak ve en kurak dönemlerinden biri olabileceğini öngörüyor. Özellikle nisan-haziran aylarında yüksek atmosferik basınç sistemlerinin etkisiyle sıcak ve yağışsız bir dönemin yaşanması önemli bir olasılık olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye'nin yaz aylarında sıcak hava taşıyan yüksek basınç sisteminin etkisi altına girmesi bekleniyor. Bu yüksek basınç, yazın ikinci yarısında daha kalıcı hale gelecek ve güneyden gelen sıcak hava taşınımını artırarak yağış miktarını önemli ölçüde azaltacak. Kuraklık koşulları, Karadeniz Bölgesi dahil olmak üzere ülke genelinde daha da ağırlaşacak. Modeller, deniz yüzeyi sıcaklıklarının geçtiğimiz yıla göre 1,5 ila 1,8 derece artacağını da gösteriyor. Bu artış, atmosferdeki nemin azalmasına ve yağışların daha da düşmesine yol açacak."
Temiz suya erişimi güvence altına alacak sistemlerin kurulmasının, tarımda su verimliliğini artıracak teknolojilerin yaygınlaştırılmasının ve iklim risklerine uygun kent politikalarının hayata geçirilmesinin ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tağıl, özetle hepimize “sorumluluk” almamız gerektiğini önemle hatırlatıyor.